Yazardan not: bu bölüm sahilde bin bir türlü zorluk ve ugrasla gözüm tuzlu su yüzünden yanarken yazılmıştır.
Sizi seviyorum 🫶🥹Hyunjin'in sinirden gözü kararmıştı. Yapabileceği şeylerden kendisi bile korkuyordu.
Bir hışımla pastaneden dışarı çıktı. Felix artık yalvarmayı bırakmış, sadece peşinden gidiyordu.
Hyunjin etrafına bakındı. Geçen gün gördüğü adamı arıyordu.
Geçen gün adamın Felix'e sarıldığı köşeyi döndü. Evet, tam da tahmin ettiği gibi adam oradaydı.
Hem de elinde bir çiçekle!
Hyunjin sinirden burnundan soluyordu.
Hızla adama doğru ilerledi ve bir anda yakasına yapışıp onu duvara sıkıştırdı.
Adamın elindeki çiçek yere düşmüştü. İlk başta ne olduğunu anlamadı ama Hyunjin'in arkasında Felix'i görmesi her şeyi anlamasını sağlamıştı.
Adam korkuyla yutkunup Hyunjin'e baktı. Hyunjin adamın yakasına daha da sıkı yapıştı ve kafasını sertçe arkasındaki duvara çarptı.
"Senin amına koyarım lan orospu çocuğu!"
Hyunjin adamı yere fırlattı ve yüzüne bir tekme geçirdi. Felix ise sanki az önce sevgilisine bir şey yapmaması için yalvarmıyormuş gibi duygusuzca adamın dövülmesini izliyordu.
Hyunjin adamın yakasından tutup kaldırdı ve yüzüne kafasını geçirdi.
Adam acıyla burnunu tuttu.
"Dur! Lütfen dur. Buradaki tek suçlu ben değilim."
"Ne diyorsun lan sen, ananın rahmine geri sokarım lan seni!"
Yüzüne yumruğunu geçirdi.
Yumruk attığı için elindeki yara canını yakmıştı. Daha da hırslanıp bir yumruk daha attı.
"Sana gerçeği anlatacağımı söylüyorum!"
"Siktir lan oradan, gebertirim seni."
Adam nefes nefese kalmıştı. Hyunjin karnına dizini geçirdi.
"Konuş orospunun doğurduğu. Bu sana verdiğim ilk ve son şans. Konuş!"
Adam hızlı hızlı anlatmaya başladı.
"Uzun süredir Felix'den hoşlanıyorum. Ve bana bir şans vermesini istiyordum. Sevgilisi olduğunu zaten biliyordum. Ama o da bana umut verdi yemin ede-"
Hyunjin adamın kafasını yere sertçe vurdu.
"Sevgilisi olan birisinden umutlanıp onu taciz edecek kadar yavşak mısın lan sen."
Adamı yere yatırıp üstüne çıktı ve art arda yumruklarını yüzüne indirmeye başladı.
Adamın yüzü kan icinde kalmıştı. Artık bayılmıştı ve bilinci yerinde değildi fakat Hyunjin'in buna dikkat ettiği söylenemezdi.
"Sevgilim dur artık!"
Felix Hyunjin'in kolunu dolu gözlerle tuttu. Onu durdurmasının sebebi adama acıması değildi. Sevgilisinin gözlerinde ölüm görmüştü. Yıllarca hapishanede yatmak uğruna onu öldürebileceğini görmüştü. Onun hayatını mahvetmesini engellemek istemişti.
Hyunjin sanki bir rüyadan uyanmış gibi hissediyordu. Az önce kendinden geçmiş gibiydi. Ne yaptığının farkında olduğundan emin değildi.
Nefes nefes Felix'e baktı. Felix artık ağlıyordu.
"Onu öldürecektin." Diye fısıldadı kısık sesle.
Hyunjin Felix'i korkuttuğunu anladı ve gözlerini kapatıp derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı.
Hyunjin oturduğu yerden sevgilisini kendine çekti ve ona sıkmsıkı sarıldı. Felix onun kollarının arasında titriyordu.
Bir süre sarılı kaldılar. Tam kalkıp pastaneye geri döneceklerdi ki Bay Sam'in sinirli ve kükreyen sesi duyuldu.
"Neler oluyor burada?!"
Felix ve Hyunjin korkuyla sese doğru döndü.
Ve onları izleyen onlarca kişiyi o an fark ettiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pastane | HYUNLIX
FanfictionHyunjin oto tamircidir fakat bir gün müşteriyle yaşadığı bir problem yüzünden işten kovulur. Bunu öğrenen ve bir pastanede aşçı olarak çalışan sevgilisi Felix, Hyunjin'e patronuyla konuşup ona pastaneden bir iş bulmayı teklif eder.