Bölüm -8

593 71 55
                                    

Hyunjin mutfağın içinde yürüyor ve mutfağı resmen adım adım sayıyordu. Kafayı yiyecekti. Kimdi bu? Öğrenmek için büyük bir istek duysa da ögreneceklerinden korkuyordu.

Sinirle duvara bir yumruk geçirdi ve az sonra yapacağı şey yüzünden şimdiden kendisine lanet etmeye başladı

❤️

Hyunjin kendisini hızla mutfaktan dışarıya attı. Saat henüz çok erken olduğu için hiç müşteri yoktu. Bir süre mutfağı boş bırakabilirdi.

Felix ona müşterilerle ilgilenmesi gerektiğini söylemişti fakat pastanede hiç müşteri yoktu.

Hyunjin'in tekrar gözleri doldu ve bir süre boş pastaneye baktı. Cesaretini toplayıp da dışarı çıkamıyordu. Göreceklerinden korkuyordu.

Derin bir nefes aldı ve sertçe gözlerini sildi. Güçlü durmalıydı. Öyle olmak zorundaydı.

Dışarıya doğru bir attım attı ve etrafına bakındı. Görünürde Felix yada başka birisi yoktu.

Yavaş ve sessiz adımlarla pastanenin çevresini turlamaya başladı. Tam duvarın köşesine gelmişti ki gördüğü görüntü yüzünden durmak zorunda kaldı.

Felix bir adamla konuşuyordu.

Hyunjin hemen duvarın arkasına saklandı ve onları izlemeye başladı. Mesafe onları duyamayacağı kadar uzak fakat görebileceği kadar da yakındı.

Hararetli bir tartışma içinde gibi görünüyorlardı. Felix bu adamla neden tartışıyor olabilirdi?

Bir süre daha konuştular ve sonra çok beklenmedik bir şey oldu. Hyunjin tam Felix'in ona ihanet etmediğine inanmış ve gidiyordu ki Felix'in karşısındaki adam bir anda Felix'e sarıldı!

Hyunjin'in gözünden bir damla yaş düştü. Gitmek ve daha fazla görmemek istiyordu ama hareket dahi edemiyordu.

Felix bir süre kıpırdamadı ve öylece durup adamın ona sarılmasına izin verdi. Sonra adam geri çekildi ve Felix'in yanağına dokunup oradan uzaklaştı.

Hyunjin artık göz yaşlarını durduramıyor, kendine hakim olmakta zorlanıyordu. O adamı parçalamak ve kendi elleriyle boğarak öldürmek istiyordu!

Felix adam gidince duvara sürünerek aşağı kaydı ve duvarın dibine oturup ağlamaya başladı.

Bu adam tek bir sözüyle Felix'i üzecek kadar değerli miydi onun için?

Hyunjin bir süre içi acıya acıya sevgilisinin ağlamasını izledi. Ağlayarak.

Sonra arkasını döndü ve tekrar pastaneye girdi.

❤️

"Çok beklettim mi bebeğim?"

Felix sanki az önce hiçbir şey yaşanmamış gibi gülümseyerek mutfağa girdi.

Mutluluk oyunu mu oynayacaklardı? Hyunjin vardı.

"Hayır bebeğim, bekletmedin. Zaten saat daha erken olduğu için müşteri de yok şuan."

Felix başını salladı. "Tamam o zaman, müşteriler gelmeye başlamadan bir part daha brownie yapalım. Hem bu sefer daha iyi öğrenirsin, olur mu?"

Hyunjin başını salladı ve brownie yaparken Felix'in yanına çektiği sandalyeye tekrar oturdu.

❤️

"Bu brownieler de hazır. Al hadi tadına bak." Dedi Felix heyecanla.

Hyunjin şahit olduğu her şeye rağmen gülümsedi. Felix ne yapmış olursa olsun Hyunjin onu hep sevecekti.

Brownieden bir ısırık aldı ve her zamanki gibi harika olduğunu söyledi.

Felix sevgilisinin yanağına sulu bir öpücük bıraktı ve brownieleri tabakları koymaya başladı.

Hyunjin ise dalgın gözlerle onu izliyordu.

❤️

Hyunjin ilk iş gününü başarıyla tamamlamıştı ve şimdi Felix'in elini tutmuş eve doğru gidiyorlardı.

İkisinin de keyfi yoktu. İkisi de yol boyunca hiç konuşmadılar.

Hyunjin ne yapacağını düşünüp duruyordu. Belki de sadece Felix'e sormalıydı?

Ama ya ona yalan söylerse?

Hyunjin bir anda yolun ortasında durdu. Hyunjin durunca Felix'de durdu ve ona "Neden durdun?" Der gibi bir bakış attı.

Hyunjin'in dudaklarından tek bir kelime döküldü; "ayrılalım."

Pastane | HYUNLIXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin