Hyunjin sabah Felix'in onu öpmesiyle gözlerini açtı. Sevgilisi yatakta oturmuş gülümseyerek ona bakıyordu.
Hyunjin derin bir nefes aldı ve zoraki bir gülümsemeyle elini uzatıp Felix'in yanağını okşadı.
Felix başını Hyunjin'in eline yasladı ve "Günaydın sevgilim" diye mırıldandı.
"Günaydın."
Hyunjin yataktan kalktı ve dolabına yöneldi. "Bu gün yeni işimde ilk günüm" dedi hevesten yoksun bir sesle.
Felix onun aksine oldukça heyecanlı bir şekilde "Evet öyle, sen ne kadar pasta yapamasan da ben sana öğreteceğim ve benimle birlikte mükemmel tatlılar yapacaksın!"
Hyunjin sadece başını salladı ve dolabından düz siyah bol bir tişört ile beyaz bir kargo pantolon aldı.
Felix Hyunjin'in durgun olduğunu fark etti.
Endişeyle Hyunjin'in yanına gitti ve ellerini tuttu.
"Sevgilim, sen iyi misin?"
Hyunjin boğazını temizledi ve zorla gülümseyerek Felix'in dudaklarına bir öpücük kondurdu. Kendisini ağlamamak için çok zor tutuyordu.
"Hayır bebeğim, iyiyim. Sadece gece uyuyamadığım için yorgunum."
Felix gülümsedi ve Hyunjin'in yanağına hızlı bir öpücük bıraktı.
"Ben hazırlanmaya gidiyorum o zaman, çabuk ol da geç kalmayalım!"
Hyunjin sadece başını salladı.
İstemsizce gözleri sürekli Felix'in telefonuna kayıyor, yeni bir mesaj gelecek mi diye bekliyordu. Ama sonra iç çekti ve başını uyanmaya çalışır gibi iki yana sallayarak dolaptan çıkardığı kıyafetleri giydi.
Felix heyecanla odalarına girdi ve Hyunjin'in hazırlanmış olduğunu görünce gülümseyip onun elini tuttu ve Hyunjin'i dış kapıya sürüklemeye başladı.
Hyunjin robot gibiydi. Kendini canlı bile hissetmiyordu.
Yolculuk çok durgun geçmişti. Felix sürekli sohbet açmaya çalışsa da Hyunjin ya tek kelimelik cevaplar veriyor ya da sadece kafa sallıyordu. Felix bir süre sonra pek üstüne gitmedi ve el ele sessizce yürüdüler.
Pastaneye varlıklarında onları kapıda Bay Sam karşıladı.
"Hoşgeldiniz çocuklar. Umarım ilk günün için heyecanlısındır Bay Hyunjin?"
Hyunjin zorla gülümsedi ve evet anlamında başını salladı.
Felix ise sevgilisinin neyi olduğunu çözmeye çalışıyordu.
Bay Sam Hyunjin'e kısaca mutfağı tanıttı ve detayları Felix'in söyleyeceğini söyleyip kolay gelsin dileyerek mutfaktan çıktı.
Felix heyecanla mutfağa bakındı. Ne yapacaklarını iyi biliyordu.
"Hadi brownie yaparak başlayalım!"
Hyunjin gülümsedi. Ama bu seferki gerçek bir gülümsemeydi. Sevgilisinin bu çocuksu heyecanı onu gülümsetmişti.
Felix tezgaha bir kap çıkardı ve sevgilisine döndü.
"Tatlı yapma konusunda madem çok kötüsün, o zaman benim getir-götür işlerimi yapabilirsin. Tatlı yapmayı iyice öğrendiğin zaman birlikte yaparız."
"Olur, bu mantıklı bir fikir."
Felix başını salladı. "Şimdi buz dolabından bitter çikolata, tereyağı ve yumurtayı çıkar. Yumurta 3 adet. Sonra şu sağ taraftaki dolaptan un ve toz şekeri ver. Onun solundaki dolapta da vanilya var."
Hyunjin Felix'in söylediklerini aklına kazıdı ve buz dolabına yöneldi. İlk önce 3 tane yumurta çıkardı ve dikkatlice tezgaha koydu. Sonra tereyağı ve bitter çikolatayı aldı ve onları da tezgaha bıraktı. Un ve toz şekeri bir süre araması gerekse de bulmuştu. Vanilyayı da aldı ve şimdi hazırlardı.
Felix tezgahın yanına bir sandalye çekti. "Otur, sana ders vereceğim. Dikkatli dinle çünkü bu pastanenin ana tatlısı. Her gün yapılır."
Hyunjin başını salladı ve sandalyeye oturup dikkatle Felix'i dinlemeye başladı.
"Önce tencereye 10 yemek kaşığı tereyağı koyuyoruz" Felix 10 yemek kaşığı tereyağını tencereye koydu.
"Sende bu sırada şu çikolatayı parça parça böler misin?"
Hyunjin başını salladı ve bir yandan çikolatayı bölüp diğer yandan Felix'i dinlemeye devam etti.
"Şimdi bunları eriteceğiz." Elindeki tahta kaşıkla tereyağını karıştırarak daha hızlı erimesine yardımcı oluyordu.
"Evet gördüğün gibi eridi. Eridiği gibi ocağın altını kapatıyoruz ve az önce böldüğümüz çikolatayı soğumadan içine atıp tereyağının sıcağı ile erimesini sağlıyoruz."
"Şimdi bu soğuyacak. O soğurken biz de kekini yapacağız."
Hyunjin dün gece yaşadığı olayı tamamen unutmuş, sadece Felix'e ve brownielere odaklanmıştı.
Felix anlatarak yapmaya devam ediyor, Hyunjin de ufak tefek işlerde ona yardım ediyordu.
"Şimdi fırına koyuyoruz. İşte bitti!"
Felix gülümseyerek sevgilisiyle yaptığı ilk tatlıyı fırına verdi.
Fırını kapattı ve Hyunjin'in boynuna sıkıca sarıldı.
"İkimiz ilk defa tatlı yaptık! Çok mutluyum, bu çok eğlenceliydi. Sende yapmayı öğrenince daha da eğlenceli olacak."
Hyunjin de Felix'e sıkıca sarıldı. "Ben bir şey yapmadım ki. Yine tüm tatlıyı sen yaptın. Buna 'sevgilimle yaptığım tatlı' değil de 'Sevgilim beni izlerken yaptığım tatlı' desen daha iyi olur"
İkisi gülüştü ve brownie pişene kadar havadan sudan sohbet ettiler.
Fırından gelen zil sesiyle ikisi de heyecanla fırına döndü. Brownie pişmişti!
Felix mutfak eldivenini eline geçirdi ve dikkatlice içi brownie dolu borcamı alıp tezgaha bıraktı. Şaheserlerine bakıp gururla gülümsedi.
"Çok güzel oldu! Biraz soğuyunca deneyebilir ve on üzerinden puanlama yapabiliriz."
Felix'in telefonundan gelen bildirim ile ikisinin de dikkati dağıldı.
Hyunjin çaktırmadan göz ucuyla ekrana baktı. Yine aynı kayıtlı olmayan numaraydı.
"Pastanenin önüne gel. Bekliyorum seni"
Felix telefonu hızla eline alsa da Hyunjin her şeyi görmüştü.
Felix mesajı okudu ve tedirginlikle yutkundu. Hyunjin'in gözünden bu kaçmadı. Felix gelen bir mesaj yüzünden tedirgin olmuştu. Neden korkmuştu? Sevgilisi bazı şeyleri görebileceği için mi?
Felix sahte bir gülümsemeyle Hyunjin'e döndü.
"Sevgilim, benim iki dakika dışarı gitmem ve müşterilere bakmam gerekiyor. Sen burada beni bekle, çok kısa sürecek." Hyunjin'in dudağının kenarını öptü ve ondan cevap bile beklemeden hızlıca mutfaktan çıktı.
Hyunjin ise dolu gözlerle onun arkasından bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pastane | HYUNLIX
Hayran KurguHyunjin oto tamircidir fakat bir gün müşteriyle yaşadığı bir problem yüzünden işten kovulur. Bunu öğrenen ve bir pastanede aşçı olarak çalışan sevgilisi Felix, Hyunjin'e patronuyla konuşup ona pastaneden bir iş bulmayı teklif eder.