"Video"

9.8K 1.1K 778
                                    

Köye gitmeden önce bölüm salayım dedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Köye gitmeden önce bölüm salayım dedim

Arkadaşlar yorumlarınız çok düşüyor

Zaten final olmasına 4 bölüm kalmış

Düşürmeyin 🤧

*

Taehyung

Hazırladığım çözelti, yavaşça vücudumda etkisini göstermeye başladığında, göz kapaklarımı elmacık kemiklerimde asılı bıraktım. Soluklarım derin fakat oldukça ritimliydi. Tenimin altında hissettiğim karıncalanmalar ise dizlerimi uyuşturduğunda, hemen yanı başımda ki masaya tutunup, avuç içimi tahtanın sert yüzeyi ile buluşturdum.

Jungkook uyuyordu.

Öyle güzel ve masumdu ki, kirpiklerimin altında gölgelenen kehribar irislerim, onun güzelliğine çiçekler açıyor, göğsüme tok darbeler attırıyordu. Küçük kırmızı dudakları büzülü, kaşları ise hafif çatılıydı. Kıvırcık buklelerine değen gün ışığı, beyaz tenini öpüyor, dolgun bebek yanakları şişkin bir şekilde yatağa sürtünüyordu.

Çok güzeldi...

Jeon Jungkook, en doğal haliyle bile çok güzeldi...

Tamamen görünür olduğumda, çalışma masamın üzerinde bulunan kağıtlardan birini önüme doğru çektim. Kalemlik kutumdan çıkardığım kalemi, kağıtla buluşturup, harfleri tek tek işledim.

Günaydın güzelim. Okula gidiyorum, bir kaç işim var. Biraz uzun sürebilir. Sende istersen eve gidebilirsin. Fakat lütfen kahvaltını yapmadan çıkma. Son zamanlarda doğru düzgün yemek yediğini görmedim. Kilo almalısın.

Neyse sonra görüşürüz küçük omegam, alfan seni çok seviyor...

Yazdığım notu, yatağın yanında ki komodine bırakıp, kafamı Jungkook'a doğru çektim. Minik minik nefesler alıyor, karnı sürekli şişip iniyordu. Elleri ise yumruk bir halde yataktaydı. Bebek gibi görünüyordu ve bu içimin pamuklarla sarılması gibi hissettiriyordu. Huzur her bir noktama işleniyordu.

Benim için huzur Jungkook demekti. Küçük omegam, hayatımda tatmadığım huzuru varlığıyla veriyordu. Melek gibiydi. Işıltısıyla, hayatıma güneş oluyor, göğsünde evimi buluyordum.

Benim için ev o demekti. Kalbi benim tek yuvamdı...

Hafifçe eğilip, saçlarına küçük bir buse bıraktım. Saçlarından gelen nergis feromonları, ciğerlerime cenneti yaşattığında, kirpiklerim elmacık kemiklerim ile buluştu. Jungkook ise bir kedi misali mırıldanıp, kollarının arasında ki yorgana daha sıkı sarıldı. Ağzından da tatlı bir şapırtı kaçmıştı.

The Invisible Man / Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin