Ağzından oluk oluk kan kusmuştu. yavaş yavaş gözleri kararmaya başlıyordu. gözleri kapandığında beyazların içinde simsiyah bir slüiet bellirmişti sesi tanıdık geliyordu sarışına ama bu sesi yıllardır duymamıştı sanki. sesi tanıdık olduğu kadar yabancıydı. içten ve samimi olması tanıdıktı lakin sesin katı çıkması yabancıydı özellikle de slüet o en yabancısıydı.
slüet ona ''Kurtul morluklarından ve KAÇ!'' diye haykırıyordu. ama sarışın anlamamıştı Hangi morluklardan kurtulmalıydı?. Zaten kaçıyordu durmadan hiç ara vermeden ama tekrar tekrar yakalanıyordu. bu belki de evden 6-7. kaçışıydı ama okuldan ilkti. Sarışın bunu düşünürken siyah slüet küçük bir çocuk gibi gözüküyordu 8-9 yaşlarında bir çocuk sonra biraz aydınlandı sadece okul kıyafetleri belliydi ve bu kıyafetler Abisinin gittiği okula aitti.
.....
Kendisine geldiğinde evde çalışan yardımcılar kanayan burnuna ve dudağına tampon* yapıyordu. (*ne dendiğini unuttum awk yanlışsa üzgünüm) elindeki ve karnındaki sargılar hareketlerini kısıtlıyordu. İstediği gibi davranamıyordu. hizmetlilere baktığında içlerinden birisi kafasındaki yarayı bandajlamaya başlamıştı
işleri biten yardımcılar ilk yardım çantasını toplamaya başladığında sarışının mavi gözlerine takılan ve onun epey dikkatini dağıtan neşter olmuştu bu sarışının zayıflığıydı dikkatini dağıtan ve ya ilgisini dağıtan her şeyi çalmak onun bir takım zayıflığıydı sırf bu yüzden evlerine haftada 2-3 tane polis geliyordu. tabi son zamanlarda bir şey almadığından gelmiyorlardı. Neşteri el çabukluğuyla dızlamıştı hizmetlilerde her şeyi toplayıp ilk yardım çantasıyla gitmişlerdi. onların gitmesiyle bir ses 'morluk ONDAN KURTUL' diye yine haykırınca sarışın annesinin dediklerini hatırlamıştı omzundaki minik morluk evet ondan kurtulmalıydı ama nasıl...
önce elindeki neştere sonra koluna ardından odasının penceresine bakmaya başlamıştı. Kendisine geldiğinde kolundan akan kana ve elindeki kanlı neşterin ucundaki minik çipe bakıyordu gözleri. kolundan akan kanı önemsememeye çalışıp neşterin ucundaki minik çipi eline almış ve pencereden atabildiğince uzağa atmıştı.
kolundan akan kan bir müddet sonra durmuştu. saat 10.32 yi gösteriyordu buda demektir ki akşam yemeğine geç kalmıştı ama alışkındı çoğu gece yemeğini kaçırıp aç yatmaya alışkındı. vücudunda ki yaraların bazıları hala acıyınca sarışın hep yaptığını yapıp bilgisayarın başına geçip daha önce adını duymadığı bir anime bulmuştu. *benim AU'm olacaktır kesitler*
''Seraph of the end kulağa hoş geliyor'' ilk bölümleri izledikçe daha da sevmişti bu çerezlik animeyi. yavaş yavaş savaşlar başlıyordu yuu-chan şuan mikanın kucağında bir markette baygın duruyordu mika ise susamıştı ve kendisini kontrol etmekte zorlanıyordu kana ihtiyacı vardı lakin kanların bulunduğu cam şişeler kırılmıştı ve kan kalmamıştı. mika yuu'dan uzaklaşmaya yeltendiğinde ise yuu ona daha da yaklaşmıştı. mika uzak durmasını söyledikçe yuu inatla yaklaşıyor ve kebndi kanını ona vermek istediğini söylese de mika bunu kabul etmiyordu
yuu yerdeki kırık cam parçalardan birini eline alıp hafif yanık teninin üstünde kolunda bir kesik açmıştı bu mikayı daha da zora sokmuştu yuu ''eğer sen içmesen hepsi israf olacak mika'' mika kendisini daha fazla tutamamış ve yuu'yu boynundan emcüklemeye başlamıştı. susuzluğunu gideren mika önce yuu'yu azarlamış ve sonrasında ise kanını kendisiyle paylaştığı için teşekkür etmişti yuu da ''sen ne zaman istersen seninle paylaşırım mika-kun''
öncelikle selamunaleyküm nasılsınız iyi misiniz üzgünüm uzn zamandır anamın baskılarından ve köyden kurtulamadım 3 haftalık bir köy tatilinden sonra anam bursluluğa taktı kazanırsam ne mutlu bana kaybedersem %100 ağzıma tükürecek oyüzden böyle arada bir de olsa kısa kısa da olsa yazmaya çalışacağım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denekten insana |SasuNaru|
FanfictionSeme-Sasuke Uke-Naruto Hayatı boyunca çeşitli deneylere maruz kalan Naruto, evden kaçar ve şanslıdır ki kaçtığı sırada tartıştığı kişi onu kurtaran kişi ile aynı kişidir. Fakat bu mutluluk uzun sürmemiş ve bazı sebeplerden Naruto kendi canına kıyıp...