1. Bölüm; Menekşe Kokusunda

755 74 108
                                    

Merhaba, hoş geldiniz.

Eylül gibi atarım dediğim kurgumu yerleştirme sonuçları açıklanınca ve de artık bir üniversiteli olunca atmak istedim. İçim kıpır kıpır ve umarım okurken sizin de öyle olur.

Beni bu macerada da yalnız bırakmayacağınızı ve baştan sona kadar da yanımda olacağınıza inanıyorum, umarım yanılmam.

Ben şu andan itibaren satırların arasındayım, bölümü sizinle okuyup yorumlarınıza gülmeye ve cevaplamaya hazırım.

Hepinize iyi bir serüven ve iyi okumalar diliyorum.

23.08.2023

1. Bölüm; Menekşe Kokusunda

"Öğretmenim, peki sizce aşk nedir?" Bakışlarımı en arka sıradan konuşan öğrencim Eyüp'e çevirdiğimde düşünmeye başladım.

Bence aşk, sevdiğin bir insanın isminde huzur bulmaktı. O mutluysa mutlu olmak, o üzgünse senin de üzgün olman demekti.

En azından böyle olduğunu düşünüyordum. Çünkü ben 23 senelik hayatımda, aşk diye adlandırabileceğim birisini hayatıma henüz almamıştım.

"Bunu eğer aşık olursam cevaplamak isterim Eyüp." Gülümseyerek kurduğum cümleye Eyüp başını sallamıştı. Daha sonrasında biraz daha ders işlemiş ve çalan zille öğrencilerim eşyalarını toplayarak ayaklanmışlardı. Bana veda edenlere aynı şekilde karşılık verdikten sonra bende eşyalarımı toparlayıp mahalleme gitmek için yola çıktım.

Çiçek mahallesi, çocukluğumun ve artık gençliğimin geçmekte olduğu mahalle. İsmini girişte bulunan rengarenk çiçeklerden alan mahallemizin tek gayesi herkesle samimi olmaktı. Herkesin herkesi tanıması ayrı, herkes herkesin zamanla ailesi olmuştu.

Akşam üzeri kaldırımda oturup tatlı sohbetleri olan teyzeleri ve akşam ezanı okunduğunda dahi ailelerinin güvenerek mahalleye saldığı çocukları vardı. Gençleri ise her an her yerden çıkabilirdi. Bazen dedikodu yaparken, bazen de çocuklarla oyun oynarken...

Ben ise şu an hiçbir kategoride değildim. Küçükken mahallenin haşarı çocuğu olarak bilinen Feraye Yıldız, zamanla kendi kabuğuna çekilmişti. Herkes bunun nedenini sorgularken benim tek söylediğim olgunlaşmamdı. Zamanla büyümüş, mesleğimi elime almıştım ve artık o haşarı çocuk olmaktan çok uzaktım.

"Kız Feraye, okuldan mı geliyorsun?" Duyduğum ses ile irkilerek başımı kaldırdım ve ne zaman geldiğimi anlamadığım mahallemle göz göze geldim. Okul uzak olmadığı için bu kadar çabuk geldiğime şaşırmasam da kendimi dünyadan soyutlamama oldukça şaşırmıştım.

"Evet İlayda teyze, okuldan geliyorum. Sen nereden böyle?" İlayda teyze, namı değer mahallemizin gazetecisi. Bu kötü bir anlamda değildi, asla kimsenin kusurunu aramaz hatta bunu yapanları da kati bir şekilde uyarırdı. 'Bizim mahallede kusur aranmaz, kusurlar örtülür. Ola ki arayan oldu, onun da mahallede işi yok.' derdi hep.

"Bende markete gitmiştim, hadi ben seni tutmayayım. Annene selam söyle."

"Aleyküm selam teyzem, yardım edeyim mi?"

"Yok kızım yorgunsundur sen, iki adımlık yer zaten. Haydi kendine iyi bak." Bende kendisine iyi bakmasını söyledikten sonra yürümeye başlamıştım.

Bizim evimiz mahallenin aşağı taraflarında kalıyordu. Her evin kendine özgü rengi vardı ve bizim evimizin şansı ise mor olmuştu.

Dedim ya çiçek mahallesi diye, her evin de rengine göre bir ismi olmazsa olmazdı. Bizim şansımız da menekşeden yana olmuştu.

Ayverdi | Mahalle HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin