Don't Fall In Love|YoonMinSu

Meet

Bu kurguda değişik bir şey deniyorum, tamamen cinsellik üzerinden başlayan bir kitap olucak
Rahatsız olacaksanız okumayınız
Belki shipi anlamamışsınızdır diye anlatayım: Yoongi, Jimin, Suga

İyi okumalar
Yorum atarsanız sevinirim

Jimin üniversite son sınıf öğrencisiydi, hemşirelik bölümünden mezun olacaktı. Genç ve yalnız bir erkek olarak zamanını çoğunu evinde geçiriyordu. Anne babasının kazandığı para üzerinden geçimini sağlıyordu ama onlardan ayrı yaşıyordu, hatta başka ülkelerdeydiler.

Jimin ara tatilde haftada üç gün spor salonuna, haftada bir gün bale kursuna, haftada bir günse çizim dersleri almasının yanı sıra iki gecede bir yayın açan, ikizleri izliyordu. Onlar yayınlarında bazen cinsel içerikli konulardan bahsediyordu bazense normal konulardan bahsediyorlardı. Diğer yayıncılar gibi yüzlerini göstermelerinden çekinmedikleri için onlara daha bir yakın hissediyordu kendini Jimin.

Üzerine giydiği bol pantolon ve cropla evden çıkmış koştura koştura sırtındaki çantasıyla geç kaldığı bale kursuna gidiyordu. Tam bir köşeyi dönecekti ki, kulaklığı yüzünden sesini duymadığı bir araba çarptı.

Arabadakiler onu hastaneye götürmüş ve uyanana kadar başında beklemişlerdi, Jimin uyandığında sadece bir kaç yara ve sıyrıkla kurtulduğunu görünce sevinmişti. Yanında Yoongi ve Suga'yı gördüğünde şok içinde onlara bakıyordu. Daha rahat olan Yoongi sırıtarak "Günaydın" demişti. Jimin ikisine birden bakarak "Siz İkiz Fantezi'densiniz... Yoongi ve Suga!" dedi. Yoongi sırıtarak elini onun çenesine götürmüştü.

"Burda bizimle sevişmenin hayalini kuran küçük bir oğlan var Suga" dediğinde Suga önünde bağladığı kollarını çözüp Yooni'yi geriye geçti.

"Onun adına özür dilerim, kendini bulunmaz hint kumaşı zannediyor" dedi, Yoongi gözlerini devirdi. Tam ağzını aralayıp konuşacaktı ki Jimin önce davranıp "O doğru söylüyor Suga, sizinle partner olmak isterim" dedi.

Suga şaşkınlığını gizleme ihtiyacı duymadan çekildi, Yoongi ise işler ciddiye binince kaşlarını çatmıştı. Yoongi sert ama bir o kadar alaycı tonda "Bunun için sözleşme imzalaman gerek küçük, hem kaç yaşındasın? 18'den küçük duruyorsun" dedi, en son dediğine ise ikisi bir gülmüştü.

Jimin o ikisinin gülüşünü hayran hayran izleyerek "22 yaşındayım, sözleşme imzalarım" dedi, Suga onun saçlarını okşadı ve saçlarını geriye çekerek yüzünü kaldırmasını sağladı. Yüzüne yaklaşıp "O halde beraber yemekte konuşuruz bunları küçük. Akşam saat altıda sana çarptığımız yerde ol" dedi, elini çekip Yoongi'nin elini tuttu. Onu kendiyle bir sürüklerken Yoongi Jimin'in yakasını tutup kendine çekerek öpmeye çalıştı ama milimetrelerle kaçırınca odadan çıkarken kahkaha attı.

  Jimin serum'u bitince oradan ayrıldı, eve gidip bale hocasını aradı, durumu anlatıp özür diledikten sonra telefonu kapattı.

  Kalkıp soğuk bir duş aldı, bu akşam çokça güzel olmalıydı. Duştan sonra cilt bakımı yaptı, duştan önce yaptığı saç maskesinin etkisiyle parlayan saçlarını güzelce kuruttu. Odasına gidip dolabını karıştırdı dakikalarca.

  Üzerine beyaz kısa kollu crop bir gömlek giyip kırmızı kravat taktı, kravat modeli gereği normalden daha ince yapılı ve uzundu. Altına düşük belli beyaz bir pantolon giyip beline de kırmızı taşlar sarkan bir bel zinciri taktı. Yüzündeki yaraları kapatıcıyla kapatıp dudağına kırmızıya kaçan doğal bir parlatıcı sürdü, gözlerine aynı kırmızı tonlarında bir fark sürdü.