BÖLÜM 6

90 8 20
                                    


Önceki Bölümden


Sonunda ilk konuşan o oldu:


-Cansu!?!!..


Sıra bendeydi:


-Poyraz!?!!..


Ve şaşkınlıkla aynı cümle döküldü ağızlarımızdan aynı anda:


-"O" sen miydin?!?!!..


Cansu'nun Ağzından


Aramızda geçen kısa diyalogdan beri hiç konuşmamıştık. Olduğumuz yerde hala duruyorduk. O bizim ukala, küstah, çapkın Poyraz Bey , "Küçük Bey" olmuştu. Resmen benim müdürümdü, patronumdu!.. Gözlerimiz birbirimize kenetlenmişti. En son bu bakışma beni kaldırırken kollarının arasına aldığında olmuştu...


Bir günde bu kadarı da fazlaydı... Aynı gün içinde hem evden kaçmış hem Poyaz çapkınıyla tanışmış, tartışmış ve kollarında huzur bulmuştum. -Evet, tamam kabul! Gerçekten de o an çok huzurluydum. Ama sakın yanlış anlamayın... huzurluydum sadece!..- Ve yine aynı günde aileme hüzünlü bir mektup yazmış, elbisemi yırtmış, her şeyin başlangıcı olan kırmızı bavulumu kaybetmiş ve kime ait olduğu hakkında en ufak fikrim olmadığı bir adamın giysilerini giymiştim. Mülakat sınıfını bulamama telaşıyla tüümm akademiyi gezmiş, Selin tarafından O'nun yanına sürüklenmiş, arkamda, geliyor, gölgesi yaklaşıyor telaşı yaşamış, garsona çarpıp O'nun üstüne düşerek herkese kendimi rezil etmiş ve tüm gözleri üzerimize toplamıştım. En son olarak da O'nun Poyraz olduğunu öğrenmiştim!!.


İnsanların hala bize garip garip baktığını duyumsayabiliyorum. Garson bile olduğu yerde duruyordu. Eee karşısına koskoocaa Poyraz Bey ve ne olduğu belli olmayan skandal yaratan bir kız çıkmıştı!..


İlk kendine gelen Poyraz oldu. Öncelikle sarı saçlarını düzeltti. Yemyeşil gözlerini bana dikip baktı. Etrafımızdaki insanlardan uğultular gelmeye başladı. Gözlerini benim gözlerimden ayırmadan doğruldu. Mavi kantaron rengi kravatını düzeltip siyah takım elbisesini silkeledi. "Bekle ve gör!" dercesine her zaman ki bakışını yaptı. Tek kaşını havaya kaldırıp sırıttı yani... İnsanların bize bakarak çıkardıkları uğultu ve dedikoduların sesleri giderek artıyordu. Hatta bir ara bir kızın şunları dediğini bile duydum:


-Ben biliyorum ne olduğunu. Bu kız varya Poyraz Bey'in eski sevgilisiymiş. Kız hamileymiş bizim Poyraz Bey'i tehdit ediyormuş herkese söylerim diyormuşş! Poyraz Bey de sürekli o söylemesin diye onu takip ediyormuş. Şimdi de o yüzden arkasından yürümüş kızın zaten!..


"Yuh, artık! Nerenizden uyduruyorsunuz bunları!?!" dememek için kendimi zor tuttum. Poyraz sırıtmayı kesti. Etrafımızdakilere dönüp konuşmaya başladı:


-Merakınızı anlıyorum. Çok doğal merak etmeniz! Yaşananlar sadece şu: Ayaklı bir bela benim üzerime düştü ve ne tesadüf ki önceden tanışıyorduk. Çok da bir şey değil. Arkadaş ayaklı bela o kadar!..

Kırmızı BavulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin