Jane Austen okuyup aynı anda Bridgerton izlediğim bir dönemde yazmaya başlamıştım, hızımı alamamışım ve epey bölüm birikmiş. Hikayeyi yazarken genellikle James Heather'ın Balance şarkısını dinlediğim için ismini Balance yapıp sizlerle paylaşmak istedim. Umarım beğenirsiniz.💖
Her genç hanımefendinin hayallerini süsleyen tek bir şey vardır: Evlilik. Doğdukları andan itibaren iyi bir eş olmaları için büyük uğraşlarla yetiştirilirler. Hiç şüphesiz ki Brigthon'daki tüm genç hanımefendiler de bunun için yetiştiriliyordu. Genç hanımefendilerin hayallerinde ise yakışıklı, zengin ve soylu bir erkekle evlenmek vardı. Bunun için özel dersler almışlar, dikiş-nakış işlerini öğrenmişler, en güzel elbiseleri diktirmişlerdi. Baharın gelmesiyle genç hanımefendilerin hedefine ulaşma vaktine gelinmişti. Evlerde yapılan küçük davetler artık büyük balolara dönüşecekti. Balolarda kendileri için en iyi eş adayını bulacaklardı.
Bu senenin en gözde adayı ise Kate Morgan'dı. Lady Brenda ve Lord James Morgan'ın en büyük kızıydı. Tam olarak evlilik yaşına gelmiş, hayran olunası bir güzelliğe sahip bir hanımefendiydi. Üstelik şehirdeki birçok genç hanımefendiden eğitimli ve hünerliydi. Layd Brenda onu bugünler için özenle yetiştirmişti. Bu yüzden kızının eş adayı için oldukça seçici olacaktı. Tıpkı kendileri gibi soylu, zengin ve ahlaklı olmalıydı. Aksi taktirde yapılacak olan evliliğe katiyen karşı çıkardı.
Kate'ten sadece iki yaş küçük ortanca kızı Elizabeth için kesinlikle Kate kadar iyi şeyler düşünemiyordu. Aslında Kate için ne kadar çabaladıysa en az Elizabeth için de çabalamış, tıpkı ablası gibi eğitimli ve hünerli olmasını istemişti. Lakin Elizabeth diğer genç hanımefendilerden oldukça farklıydı. Annesinin söylediği neredeyse hiçbir şeyi yapmıyor, onu dinlemiyor, hatta bir yerlere kaçarak gizleniyordu. Lady Brenda ise bir süre sonra onun için fazla çabalamaktan yorulmuştu. Bu yüzden neredeyse tüm ilgisini Kate'e vermişti. Tabii, Elizabeth gibi olmaması için henüz on beş yaşındaki kızının üzerine epey düşüyordu.
Elizabeth ise bu durumdan pek memnundu. Sonunda istediğine ulaşmıştı. Annesinin eskisi kadar her şeye karışmadığı bir hayata sahip olmuştu. Böylelikle tüm gününü babasının kütüphanesinde babasıyla birlikte vakit geçirebiliyordu. Öyle ki kütüphanedeki çoğu kitabı okumuş, bununla da yetinmeyerek kendisine ait bir kitap bile yazıyordu. Lady Brenda bunu duyduğunda elbette onun artık dikiş-nakış yapmayı öğrenmesinin, bunun ona daha çok fayda sağlayacağını söylemişti. Neyseki, babası onu destekliyordu.
Akşam yemeğinde günlerdir olduğu gibi bu akşam da üç gün sonraki yılın ilk balosu hakkında konuşuluyordu. Lady Brenda herkesin mükemmel olması gerektiğini tekrarlayıp duruyordu. Bu yıl onun için sadece Kate'in gözde olması açısından önemli değildi. En küçük kızı Victoria sonunda sosyeteye çıkıyordu. Hayatının ilk balosuna gidecekti ve herkese taktim edilecekti. Mrs. Morgan bunun henüz erken olduğunu söylese de Lady Brenda kesinlikle doğru zaman olduğunu düşünüyordu. Çünkü sosyete yeni birisinin taktim edilmesi ailenin dikkat çekmesi demekti. Ama bu en fazla iki balo sürecekti. Lakin ablası Kate sayesinde oldukça tanınabilirdi. İlk iki balo da ablası Kate'in göz önünde olması için bir fırsattı. Her iki taraf birbirlerine fırsat sunacaklarından en iyi zaman olduğunu düşünüyordu.
"Bunun ne kadar önemli olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Eğer Kate iyi bir evlilik yaparsa bu sizin için bir fırsat demektir."
"Evet, anne..." diye bıkkınlıkla konuştu, Edward. "Merak etme, herkes anladı."
Edward en büyük çocuktu. Kate ile aralarında sadece bir yaş vardı. Lady Brenda oğlunun bir ağabey olmasından dolayı onun da iyi şekilde yetiştirmeye çalışmıştı. Bakıldığında tam bir centilmendi. Lakin neler yaptığını, nasıl birisi olduğunu kimse bilmiyordu. Sadece iyi bir oyuncuydu. Herkesi kandırarak iyi bir varis olduğuna inandırmıştı. Elizabeth'e de verdiği en büyük tavsiye, oyunculuk yapmasıydı. Lakin Elizabeth fevri olmaya devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
balance | z.m
Fanfiction"Aşkta doğru veya yanlış diye bir şey yoktur. Aşk zordur. Eğer bu zorluğa katlanamazsan ömür boyu acı çekersin."