Başlangıç

306 35 10
                                    


Yorumlarınızı benden esirgemeyinn T.T


&

"Felix şu çocuğa bakıp durma."

"Ya aşkım, deli ediyor beni."

Seungmin ve Jeongin ona katılıyordu ancak yapacakları pek bir şey yoktu. Şu anda okulun kafeteryasında oturuyorlardı. Olası bir kavgada başları belaya girerdi ve Felix geçmiş oldukları birkaç haftada Seungmin'i anlamaya başlamıştı. Bu yüzden, kavgacı yanı ağır bassa da bu durumu bastırmaya çalışıyordu. Özellikle kendilerine pis pis bakan Wooyoung ile bunu yapması daha da zorlaşıyordu. Yine de arkadaşlarını dinledi ve yarım saatlik öğle arasında hiçbir kavgaya karışmadı. 

"Gurur duyuyorum seninle."

Seungmin, gururlu bir anne modunda yanındaki sırada oturan Felix'e söylediğinde ikisi de gülümsedi. Sarışın olan başını arkadaşının omzuna yasladığında içeri giren bedenlere bakmıştı. Chan, Changbin, ve Minho içeri girmişler ve direkt olarak Jisung'un yanına gitmişlerdi. Derslerin başlamasına daha vardı. O yüzden arkadaşları ile vakit geçirmeye gelmişlerdi. Chan ve Jisung flörtleşirken Felix onları izliyordu. Changbin bunu gördüğünde birkaç gün önce gruplarında geçen konuşma aklına gelmişti. Arkadaşlarının yaptığını doğru bulmuyordu ancak birbirlerine olan ilgileri uzun zamandır vardı. Sadece itiraf etmekte zorlanmışlardı. Öte yandan Felix, onlara olan kırgınlığını geçirmişti. Chan'a olan ilgisinin büyük bir şey olmadığını hatta biraz daha üstüne düşününce aslında ondan hoşlanmadığını fark etmişti. Şu an onlara bakarken sadece güzel bir çift olduklarını ve yakıştıklarını düşünüyordu. Kendisine de bu denli yakışacak birisi var mıdır diye düşünürken bakışları yavaş yavaş onların yanında dikilen Changbin'e kaydığında bakışları buluşmuştu. Felix içten gülümsemesini ona sunarken Changbin ona doğru adımlamaya başlamıştı. Felix başını koyduğu omuzdan yavaşça doğrulduğunda gülümsedi.

"Selam, nasılsın?"

Changbin'in sorusuyla düşündü. Çok da iyi değildi ve ona nedenini bilmediği şekilde yalan söylemek istemiyordu. 

"Çok da iyi sayılmaz."

"Ne oldu?"

Felix dudak büzdüğünde siyah saçlının bakışları onun dudaklarına inmişti. Bu yutkunmasına sebep olurken tekrar bakışlarını gözlerine çıkarmıştı. 

"Öfke problemleri. Wooyoung'un ağzına etmek istiyorum ama Mommy'den izin alamıyorum."

Mommy derken Seungmin'in yanağını sıkmış ve gülmüştü. Seungmin de onunla birlikte gülerken Minho ve diğer iki arkadaşı da onların yanına gelmişti. Konunun ne olduğunu sorup cevap aldıklarında hepsi iç çekti. Hepsinin aklında aslında bir şeyler yapmak vardı ancak Seungmin'in de başkanlığını yakmak istemiyordu kimse, özellikle Jisung.

"Çıkışta dövelim?"

Seungmin'in ortaya attığı fikirle hepsi ona gülerek baktığında Seungmin ciddi ifadesini koruyordu ki ciddiydi. Herkes onun ciddi olduğunu anladığında şaşırmıştı.

"Ne? Tamam, şiddet asla çözüm değil ancak kaşınıyorlar. Ayrıca arkadaşlarımızın mutluluğunu lekelediler, bizi birbirimize düşürdüler. Daha alengirli bir plan yapmak isterim ancak dövmek de rahatlatır."

"Yapma, azıyorum."

Sarışın olan arkadaşına söylediğinde Seungmin güldü. Chan ve Jisung da onların gülüşmesine katılmıştı ancak ortamdaki iki kişi asla gülmüyordu. Yine de fark edilmemişlerdi. Seungmin arkadaşlarına bakıp onay almayı beklerken hepsi zaten dünden razı olduğu için kabul etmişti. Sadece Jisung biraz tereddütlüydü. Kavgaya girmeyi sevmezdi ki giremezdi. Çoğuna göre güçsüzdü de o yüzden korkuyordu.  Seungmin bunu fark ettiğinde iç çekti.

Journey ♧ HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin