-,06

434 48 13
                                    

Ben geldiiiiimmm

Nasilsiniz bebislerim beniiimmm☺️

Bende oyle gecinip gidiyorum iste😔

Iyi okumalar kizlariiimmm💗



•••



Jimin

Yoongi eğlenceye gittikten sonra biraz kestirmek istemiştim ancak kapıdan gelen seslerle derin olmayan uykumdan kalkıp karanlık odaya bakmaya başlamıştım. Ne ara akşam olmuştu anlamamıştım. İki üç saattir uyuyor olmalıydım.

Kapı açılıp kapanınca ellerimi yatağa koyup doğrulmaya çalışmıştım "yoongi, sen misin?" Ses gelmeyince tedirgin olmuş ve siyah bir silüetin bana doğru geldiğini görmüştüm.

Endişeyle bağırmak için ağzımı açmıştım ki; bir el ağzımı kapatmış ve bir parmağını dudaklarına koyarak susmamı işaret etmişti.

Oda zifiri karanlık olduğu için ve yeni kalktığım için karşımdaki kişinin kim olduğunu seçemiyordum. Bir anlığına dişlerimi eline geçirmiş ve ısırmıştım avuç içini. "Ah! Ne yapıyosun ya!" Prensin sesini duymamla hemen yerimden doğruldum.

"Prensim! Özür dilerim, ah şey, ben öyle yapmak istememiştim- hem bir dakika, asıl siz ne yapıyorsunuz!"

Prens Taehyung odanın ışığını açmış ve odanın aydınlanmasını sağlamıştı. Bense yerimde doğrulmuş ve oturur hale gelmiştim. "Hasta olduğunu duydum. Bir göreyim dedim ancak, şu elimin haline bak.." yanıma oturunca diş izlerimin olduğu elini göstermişti.

Prensin somurtan yüzünü görünce gülecek gibi olmuş, dudaklarımı birbirine bastırarak buna engel olmuştum. "Çok bişey yok gibi aslında.." prens şaşkın bakışlarını bana çevirmiş ve hızlı hızlı konuşmaya başlamıştı.

"Nasıl bir şey yok şu elimin haline bak! Ya, gülmesene. Neyse, en azından kendini savunabiliyorsun. Bu iyi."

Prensin dediklerine daha fazla dayanamayıp gülmeye başlamıştım. Tanrı aşkına elinde bir kaç diş izi vardı sadece! O da beni korkutmasaydı yani? O zaman olmazdı bu.

"İyi de, çok bir şey yok ki. Bir kaç küçük, minik diş izi. Hem siz savaşa gitmiş bir prenssiniz, o kadar şey gördünüz, belki de yaralandınız. Ama elinizi ısırdım diye, çok mu canınız yandı yani?"

Prens gülecek gibi olmuş ama kendini tutmuş, avuç içine bakıp; "bak ama, acıyo." Demişti. "Yok artık. Pekii, ne yapmam gerekiyor? Krem süreyim mi?" Demiş ve kıkırdamıştım.

Prens ise avuç içini bana doğrultmuş ve "öp. Öpersen geçer." Demişti. Şaşkınca bir prense bir avucuna bakıyordum. Acımadığına emindim. Bilerek yapıyordu. Küçük bir oyun oynuyordu ve bende prensi kırmayacak ve Oyununa ortak olacaktım.

Elini tutmuş ve yavaşça avuç içine öpücük kondurmuştum.

Prens Taehyung tebessüm ederek gözlerimin içine bakarken elini bırakmadan indirmiş ve bende tebessüm etmiştim onun bu haline.

"Geçti mi?"

"Geçti..."

Bu sefer kendisi elimi yavaşça kendi avuç içine almış ve baş parmağıyla olduğu yeri okşamıştı. Yavaşça yüzüme doğru eğilince birden ne yapacağımı bilememiş ve heyecandan hızlı hızlı nefes almaya başlamıştım.

Nefesi nefesime karışacak kadar yakınıma geldiğinde gözlerimi kapatmış ve bir sonraki hamleyi beklemiştim.

Ancak...

Seraphin |yoonkook&vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin