Karşımdaki bedeni sinirle itmemle kapıyı açmaya yeltendim ki, bileğimden kavradı. " Ben değilim size yazan kişi, lütfen bileğimi bırakır mısınız? " ani çıkışıma karşılık dik dik baktı. İnanmamıştı ama ne yapabilirdim. Kapının ardından gelen sesle o yöne bakındım.
Lisa'nın sesiydi bu.
Kapıyı açmasıyla içten içe sevinmiştim. Kurtuldum neyse ki, Lisa sorar bakışlarla bir bana, bir Bay Jeon'a baktı. Sonra düşünür gibi yaptığında ona kaş göz işareti yaptım.
" bay Jeon sizin burda ne işiniz var, " demesiyle, Bay jeon kollarını arkasında birleştirip, ikimize doğru yürüdü.
" aptal ergenin biri bana saçma sapan mesajlar atıyor, Lisa bu kişi kim onu merak ediyordum. Yun en çalışkan öğrencimiz biliyorsun belki yardım eder diye burdayım " dediğinde Lisa bileğimden tutup, beni arkasına almıştı.
Ne yapmaya çalıştığına anlam veremesemde sadece şu durumdan kaçmak istiyordum. " Bay Jeon o kişi bendim. Biliyorum çok saçma gelecek ama okulda herkes size hayran bende o küçük hayranlardanım." Göz bebeklerim şaşkınlıkla yerinden çıkacaktı. Tamam olayı düzeltme çabasındaydı, ama resmen içine sıçmıştı. Kafamı eğip, Bay jeon'a döndüm.
" yanıldınız, ben değildim. Bu arada az önce yaptığınız şey aramızda merak etmeyin. "
Kulağına sessizce söylediğim şeyin beni tahrik etmeye kalktığından bahsettiğimi anlamasıyla, konuşmasına izin vermeden ikisinide tek bırakıp, çıktım. Bunu yapmamalıydım ama Lisa beni kurtarmak için bu işe girdiyse kendi kendine çıkmak zorundaydı. Lavaboya girip, sinirle yüzüme su çarptım. Lisa cidden bunu neden yaptı. Eğer Bay jeon Lisa'ya inanırsa eğitim hayatı sonlanırdı.
Ya da en kötüsü Bay Jeon birden Lisa'ya yakın olursa, işte bu bütün herşeyi darmadağın ederdi. Lavaboda kendi kendime etrafta olta atıp, düşünürken kapı açıldı.
" SEN İYİ MİSİN LİSA !!, bu yaptığının ne gibi sonuçları olacak farkında mısın? " sinirle ona bağırmamla iki eliyle elimi tuttu.
" Bay Jeon bir şekilde inandı merak etme bir daha böyle bir
' hata yapma ' gibi bir konuşma yaptı. Özür DİLEDİM, seni kurtarmak için yaptım aptal, teşekkür etmen lazım "Elimi ellerinden çekip, " sağol ya ne yardım ettin ama " dediğimle sorgular bakış attı. Kafamı sinirle yana çevirip, kapıyı açtım. " bu konu burda kapandı tamam mı eğer Bay Jeon olayı uzatırsa sakın Lisa benden yardım bekleme sen istedin bunu " kapıyı açar açmaz onu orda bırakıp, bizimkilerin yanına ulaştım.
" kızım tuvalete sıkışmayı nasıl becerdin sen "
Abimin söylediğiyle anlamaz bakışlar atmamla Jennie, sahte bir öksürük sununca hemen gülüp, çaktırmamaya dikkat ettim. Cidden beni idare edin dedim de bunu mu diyin dedim, kızların bu yaptığına gülerken, garsonun yeni getirdiği sıcak çikolatayı elime alıp, abime döndüm. Ben daha sormadan kendisi cevaplamıştı beni,
" soğumuştu seninki, yenisini istedim kardeşime "
Abimin dediğine tebbesüm edip, ona havada uçan öpücüklerimi gönderdim. Etrafa bakınırken Bay Jeon'nın yani jungkook'un Lisa'yla konuşmasını görmüştüm. Jimin birden omzuma battaniye koyduğunda, ona gülümseyerek cevap verdim.
Lisa'nın gülüşmesine karşılık Bay jeon birden omzuna dokundu. Kıskançlık mıydı üzerimde başka bir şey mi bilmiyordum. Ama Lisa cidden beni deli etmişti.
" Bu ikisi ne alaka "
Jennie'nin dediğiyle Rose ve Jisoo da yanımı aldığında onlara kısa bir özet geçtim. " bunlar olursa sen kafayı yersin herhalde Yun " jisoo'nun dediğine ölümcül bakışlar atarken susmuştu. Eğer cidden Lisa böyle bir şey yaparsa grup için büyük sıkıntı olurdu.
Bay Jeon birden terasa doğru döndüğünde etrafa bakınmaya başladı. Gözlerini, gözlerimle buluşturup, Lisa'nın saçını okşadı.
" kusura bakma Yun ama Emin misin inandığına sanki sana inat yapıyor gibi baksana "
Jennie'nin dediğiyle elimdeki sıcak çikolatadan bir yudum aldım. Daha fazla katlanamayacaktım. Arkama dönmemle abimlerin bakışları üstümüzde gezmeye başladı. Onlara dönmeden göle doğru ilerledim. Kar yağmaya hâla devam ederken, gözümden bir yaş akmıştı. Sinirdendi bu yaş ama sinirim Lisa'ya değil onaydı.
" Hey kirpi surat, dikenlerini mi saklıyorsun yoksa "
Sese döndüğümde Jin oppa'nın şapşal gülüşüyle karşılaştım. " dikenlerimi görmek istemezsin oppa " yandan gülüş attığında kolunu omzuma atıp, kendine çekti. Grupta en iyi anlaştığım kişi oydu bazen zıt olsakta ve bazen espri anlayışı beni gerse de her zaman yanımda olup, bana bir abi gibi davranırdı. Kafamı göğsüne bastırdığında saçlarımı okşadı.
" sana dayanamadığımı biliyosun Yun "
Ondan ayrılıp, kocaman bir gülümseme sundum. " biliyorum oppa, sadece finaller fln var onlara kafa yoruyorum " sıkıca sardım geniş omuzlarını kollarımın arasına. Bay jeon hâla gitmemişti. Bakışlarını Jin oppa ve ben arasına mekik okurken. Öfkeli bir yüzle mekanı terk etti.
Bu adamı asla anlamayacaktım çünkü bana izin bile vermeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐞𝐚𝐯𝐞𝐧 𝐑𝐚𝐢𝐧 彡 𝕵𝖏𝖐
FanfictionŞuan Profesör öğrenci değildik. Ve ne kadar doğru olabilirdi ki dudaklarının dudaklarımla dans etmesini istemem.