Elimdeki kartondan oluşma kahveyi içerken içimin soğukluğu biraz da olsa dinmişti.
Üniversitenin kafeteryasında tek başıma oturmuş, montumu kendime daha da çekip, dışardaki yağan karı izlemeye başladım.
Ellerimi cebimden çekip, kahvemi tuttum. Eminim soğuk yüzünden burnum kızarmıştı. Masadaki test kitaplarından bazılarına göz gezdirdim. Finaller vardı ve ben aşırı gerginimdim. Evet yapabilirdim belki ama bu ara Bay jeon yüzünden olan olaylar beni iyice dibe atmıştı.
Sevgili kas yığını profesörüm resmen görüntüsüyle beni engelliyordu çalışmam konusunda, düşündüğüm şeyle pis bir sırıtış sergiledim.
Önüme atılan başka bir test kitabıyla onu tutan ele baktım.
" çok çalışmalısın ama kendini yormadan Yun senin iyi yerlere geleceğinden eminim "
Her zamanki siyah bol gömleği vardı üstünde altında ise bej rengi bol pantolon bileğindeki gold saattiyle kendini tamamlamıştı.
Baş selamı verdiğimde gidicek gibi olduğunda durmuştu. Bana doğru bir adım daha atıp, etrafa baktı. Daha sonra oturduğum sandalyenin üst kısmından kolunu uzatıp, başını bana doğru eğdi.
" Mark seni rahatsız etmiyordur umarım "
Yutkunmamla olumsuz bir şekilde kafamı salladım. Hâla yüzü çok yakındı bunu fırsat bilip, yüzümü ona döndüm. Yaptığım hareketle aşırı şaşırmıştı.
Sanki benim gibi etkilenmişti. Yutkunduğunda sırıttım. Üzgünüm profesör nefesiniz kesilene kadar sizi arzulayacağım.
Ani hareketle kendini düzenleyip, bana bakmadan yürüdü. Arkasından kahkaha patlamıştım. Verdiği test kitabını diğer test kitaplarımla birlikte üst üste koyup, ayağa kalktım.
" Hayır sen hiçbir yere gitmiyorsun "
Jennie'nin omzumdan tutup, beni geri otutturmasıyla şimdi sıçmıştım. Diğer kızlarda önüme sandalye çekip oturduğunda kaçamak olmadığını anlamıştım.
" tamam herşeyi anlatacağım sadece lütfen ani çığlık veya tepki vermeyin "
" Yun eğer anlatmazsan asıl şimdi tepki vericez "
Jisoo'nun dediğiyle elimle durun işareti verdim. Kendimi toplayıp, ilk önce telefonumda olan mesajları gösterdim. Bay jeon'a yazdıklarımı hepsi Lisa'nın elindeki telefonuma kitlenmişti.
Rose tam çığlık atar gibi olduğunda jennie susturmuştu. Kafamı eğip biliyorum aptalın tekiyim bakışları attım.
" yalnız Yun bu aşırı cesaret istiyor hayran kaldım "
Lisa dediğinin üstüne gülme krizine girmişti. Off hadi ama kızlar ya demek istesem de sustum. Jennie biliyordum bakışları atarken telefonu suratıma kadar yaklaştırdı.
" inanamıyorum yani tamam beklendik bir şey çünkü herkes Bay jeon için ölüyor "
Diğer kızlarda ona hak verdiğinde kahvemden yudum aldım. Abimler gelmeden konunun kapanması şarttı.
" ona fake hesaptan yazıyorum doğru tabi Mark olayı da var Bay jeon beni ondan kurtardı o günkü olayı biliyorsunuz sadece abim geldiğinde belli etmeyin bir ara pijama partisi yapar konuşuruz herşeyi sadece zamanı değil kızlar "
Onları tembihlediğimde derin bir nefes verdim. Zaten belli etmezlerdi ama uyarmakta fayda vardı. Dediğimle yanağıma konan öpücükle aniden ayaklanmıştım.
" Yah Kim Taehyung korkuttun beni "
" Sanırım benden başkasını bekliyordun sevgili kardeşim o şerefsiz Mark'sa söyle kemiklerini kırım "
Sanırım sakinleşmesi gerekti omuzlarından tutup kendi sandalyeme otutturdum. Diğerleri oturduğunda test kitaplarımı masadan alıp,
" üzgünüm çocuklar biliyorsunuz finaller var, kütüphaneye gitmem gerek "
Hepsi bir ağızdan mızmızlandığında kıkırdadım. Akşama kadar çalışmam gerekti. O yüzden kütüphane en mantıklısıydı. Camdan oluşma kapıyı ittirmemle az insan görmüştüm. Uzun rafların arasında gezinirken, kütüphane görevlisine gözüm çarpmıştı.
Bay jeon bugün kütüphanede nöbetçiydi.
Elindeki kalemiyle oynarken bir yandan kitabını okuyordu. Ona kendimi belli etmeden onu görebileceğim en iyi yere geçmiştim. Rafların olduğu bölüme ayaklanıp, montumu çıkardım.
Montu yere serip, test kitaplarımdan birini açıp, yere oturdum. Bacaklarımı kendime çekip kitabı oraya yerleştirdim. Telefonumu da elime almamla biraz eğlenmekten zarar gelmezdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐞𝐚𝐯𝐞𝐧 𝐑𝐚𝐢𝐧 彡 𝕵𝖏𝖐
FanficŞuan Profesör öğrenci değildik. Ve ne kadar doğru olabilirdi ki dudaklarının dudaklarımla dans etmesini istemem.