Dediği şeyi anlasamda anlamazlıktan gelmek istedim. Bu yüzden göz devirip, bileğimi çektim. Sınıfta kimse kalmadığı için sıraların arasından ilerleyip, onu orda bırakıp, çıktım.
Sinirliydim.
Acıyan bileğime elimi koyup, yüzümü buruşturdum. Bu çocukta cidden hayvan gücü vardı. Kendimi duvar kenarına yaslamıştım.
Jay'in yapmaya çalıştığı şeyin az çok farkındaydım. Nedense bu bana yazan yabancı hesabın o olduğunu düşünmeye başlamıştım. Bana bu yazıları kim yazabilirdi veya kim Bay jeon konusunda beni uyarabilirdi.
" YUN!!! "
Koridorun her tarafından duyulacak şekilde yükselen sese dönmemle tüm gözler üzerimdeydi. Jennie'nin bağırdığını anlamam üstüne kollarını dolayıp, sıkıca sarılması bir oldu.
Bu iyi hissettirmişti. Kafamı omzuna gömüp, sıkıca doladım ellerimi beline, ne kadar kötü olursam olayım onlar benim dostumdu. Jennie beni bıraktığında bu sefer grup kucaklaşması yapmışlardı.
" dün olanlar Yun özür dileriz "
Rose'un dediğine gülümseyip, sorun değil dercesine kafa salladım. Jisoo bir eliyle saçlarımı okşarken aynı zamanda özür diliyordu. Ve Lisa çok mahçuptu. Bunu her halinden belli ediyordu. Özür dilemek istiyordu ama yapamıyordu. Onu affetmeyi çok istesem de kırgındım.
" pekala bu kadar yeter kızlar, hem abimler nerde? "
Bunu söylememle abim ve tayfasının Jennie'nin arkasından gelmesi bir oldu. Jennie ile göz teması kurdukların da ilk defa bu kadar garip bir bakışma yaşamışlardı. Olayı anlamam kısa sürmüş, aniden kahkaha patlatmıştım.
" siz ikiniz öpüşmüşsünüz "
Tekrar güldüğümde abim beni susturup, " Ne alaka Yun, hem ben senin abinim ne biçim konuşuyorsun " lafı geveleyerek beni susturmaya çalışsalarda diğerleri benimle hem fikirdi kaçamazlardı. Ama mutluydum. Jimin ve rose kavuşmuşken bir de abim ve jennie cidden mutluydum.
Ben onlara hâla gülerken jennie koluma girmiş, alttan cimcikliyordu. " yah tamam gülmiycem ama varya surat ifadeniz çok iyiydi " tekrar güldüğümde jennie daha da sinirlenmiş kısık sesle tehdit eder gibi
" Jay ile sınıftaki haline ben bir şey demedim ama Yun "
Ona omuz silkip, umursamadan önüme döndüm. " çünkü Jay ile aramda bir şey yok jen " pek inanmasa da benim gibi önüne dönmüştü. Aişh cidden Jay ile aramda ne olabilirdi.
Grup tekrar birleşmişti. Jin oppa yanıma gelip, Jennie'nin kolunu çekerek dişleriyle tısladı. " Yun benimle jen sevgilinin koluna gir sen " dediğinde ikisine de gülmeden edememiştim.
Jennie sinirlenip, jin oppaya bağırsa da pek takmamış, kolunu omzuma atmıştı. Koridorda yürürken önden rose ve jimin ikilisi arkasında jhope, rm ve suga üçlüsü bizden bağımsız mafya babası gibi yürüyordu. Tabi abim de jennie ile Lisa dersek benim arkamdan geliyordu.
Hala unutamıyordum. Onu uyardığım halde gidip, o adama sarılmıştı. Sanırım barışmam biraz zor olacaktı. Jisoo ön taraftan bana seslendiğinde öne doğru yürüdüm.
Kafeteryanın giriş kapısındaydık ve jisoo bana bir şey göstermeye çalışıyordu. " şuraya baksan iyi olur " Dediği yöne jennie ve rose da baktığında kalbimin bin parçaya ayrıldığını düşünmüştüm. O gün Bay jeon'nın evindeki kadın şimdi takım bir elbise giymiş elindeki dosyaları jungkook'a gösteriyordu.
Aynı zamanda da koluna girmişti. Ben daha anlamakla ve hayal kırıklığı arasında gidip gelirken, jisoo devam etti.
" Seninle Bay jeon konusunda konuşmamız lazım "
Rose ve jennie de kafa salladiğinda Lisa arkasından gelerek devam etti. " dün ki olaylardan önce Bay jeon kim olduğunu nasıl biri olduğunu çözdüm. Evet ondan başta hoşlanmaya başladım. Ama Yun bu sadece görünen kısmı " kızların ürpertici konuşmasına karşılık sessiz kalmıştım. Abimler anlamamalıydı. Adımlarımı tezgah bölümüne yönlendirip, diğerleriyle kahve aldık.
" dün Bay jeon'nın yaptığı şey için minnettar olmalıydık "
Abimin aniden dediği şeye içtiğim kahve boğazımda kalmıştı.
" kızım yavaş olsana ya " bana bağıran jhope'a sinirle bakıp, ağzımı peçeteyle sildim. Abimin şimdi bu konuyu açması normal miydi?" dün Jay de korumuş seni aranızda bir şey var ama anlatmıyorsun gibi "
Jin oppanın dediğine sinirle gülüp, " beni bu kadar gözlemlediğini bilmiyordum oppa " ardından jisoo ya dönerek " unnie saldır şuna hemen boka saracak herşey " dememle jisoo'nun jin oppanın kollarına atılması bir oldu. Ve şuan çimenlerde debeleniyorlardı.
" Yah Soyaa bırak beni, yakışıklı suratıma dokunayım deme pençelerimi üstünde denerim "
Didişirlerken suga birden jisoo'nun bileğinden tutup, jin oppadan uzaklaştırdı. Hop hop neler oluyor suga kıskanmış olabilir mi? Hayır ya keş birinden bahsediyorum. Adamın da kalbi var Yun kendine gel jisoo yaptığı hareketle şaşırmıştı.
" çocukça hareketler yapmayı kesin "
Suga az konuşan biriydi. Ama genelde konuşursa da ya iğneleyici bir şey derdi ya da düz cevaplar verirdi. " unnie gel sen yanıma yoksa suga oppa ikinizden birine saldırabilir " bu sefer lafı yiyen taraf suga olduğunda göz göze gelmiş, gözlerimi kısmıştım.
Aralarda eğer bir şey olacaksa ben yapardım.
" Tae kardeşin sonuçta benim de kardeşim sayılır kendisini biraz pataklasam sorun olmaz bence "
Resmen beni tehdit ediyordu benimde dilim biraz sivri olduğu için " geçsene sen bi arka sokağa, tüttürdüğünüz yere " dediğim şeyle Abimin ağzımı kapatması bir oldu.
" kızım sen bela mısın? Hocalar duyarsa biteriz biz ne
bağırıyon "Ağzımdaki elini itip, " sen ilk önce şu arkadaşına söyle " demiştim. Jisoo bana ellerini yumruk yaparak yukarı kaldırdı. Sesli bir şekilde " fighting " demişti. Ona gülümseyerek havada öpücük attım.
Bizim tayfa çimenlerde oturup, kahvemizi yudumlarken abimin yanına okul başkanı gelmişti. " noluyo woo jin " demiştim. Merakım yüzünden beni bir gün şişleyeceklerdi. Woo jin ilk bana bakıp daha sonra abime döndü.
" Bay Jeon seni çağırıyor "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐞𝐚𝐯𝐞𝐧 𝐑𝐚𝐢𝐧 彡 𝕵𝖏𝖐
FanfictionŞuan Profesör öğrenci değildik. Ve ne kadar doğru olabilirdi ki dudaklarının dudaklarımla dans etmesini istemem.