soru işaretleri

100 22 3
                                    

Jisung, Minho'yu gördüğü an onun aşçı olduğunu öğrenmişti. Minho ise Jisung'un olduğu tarafa bakmak üzereydi ki Jisung hızlıca eğildi.

Birkaç insan ne  yaptığını anlamaya çalışsada, bazılarının umurunda değildi. Minho yemek yapmaya döndüğü an Jisung yukarı kalktı. Çok utanmıştı. Ve artık siparişini vermeliydi.

Çünkü insanlar kendi sırasının gelmesini dört gözle bekliyordu.
Sipariş alan kişiye,
-"Ben... Ben bir tane mantarlı pizza alayım."
Dedi Jisung utanarak.
-"Tamamdır efendim, siparişiniz hazırlanıyor lütfen bekleme bölümüne geçin." dedi siparişi alan kişide.
Ve böylelikle diğer insanlarında yemeğini almak için beklediği bölüme geçti Jisung.

Gerçekten inanılır gibi değildi, Minho tekrar karşısına çıkmıştı.

Minho bir yemeği daha pişirdikten sonra onu bekleme kısmındaki çalışana gönderdi. Çalışanda onu müşteriye veriyor, müşteride aynı zamanda ödemeyi yapıyordu.

Bu restoran çok büyüktü. Bir kısımda garsonlar yemek getirip götürüyordu, diğer kısımda müşteriler kendi yemeğini alıyordu. Jisung restoranda oturup yemek istemiyordu.
Çünkü Minho onu görebilirdi.
Bir daha onunla konuşmak istemiyordu.

Ve Minho Jisung'un siparişini hazırlamaya başladı.
Jisung ise yüzü görünmeyecek, yarı arkaya dönmüş bir şekilde siparişini bekliyordu. Minho Jisung'un siparişini de çalışana gönderdikten sonra Jisung ödemeye geçti.
Çalışanın ağzından Jisung'un ödemesi gereken para miktarı  çıkınca Jisung şoka girdi.
Nasıl bu kadar pahalı olabilirdi? Elinde kalan paradan çok daha fazlaydı bu miktar.

Oysaki Jisung en fazla kendi parasının yarısıdır diye düşünüyordu.

Yanında başka para olmadığından ne yapacağını şaşırmıştı.
Kasiyer parayı bekliyordu.

-"Pardon biraz hızlı olabilir misiniz acaba." Dedi kasiyer.
Jisung,
-"Ne yapacağım şimdi ya" diye mırıldandı.
Ardından kasiyere,
-"Çok üzgünüm, param yetmiyor." Dedi.
Kasiyer artık alışmıştı, bu kadar pahalı bir restoran olduğunu ilk gelen insanlar bilmeyebiliyordu.
Ama bunun için yukarı kısımda fiyatların yazılı olduğu bir tablo vardı.

Jisung ise tabloya hiç bakamamıştı çünkü Minho'ya gözükmemek eğilip durmuştu.

HappyMeal restoranı hoşgörü gösterirdi.
Bu özelliği, diğer kendini diğer restoranlardan ayıran bir başka özelliğiydi.

Kasiyer, Jisung'a "Tamam, yemeğinizi alabilirsiniz, ama yemeğiniz bittikten sonra bulaşık yıkamak için yardım etmenizi rica ediyorum." Dedi.

Jisung şaşırmıştı. Böyle bir cevap beklemiyordu. Elinden başka bir şey gelmediği için,
-"Tamam, yemeğim bittikten sonra geleceğim."
-"Tamamdır, arkadaşlar size yardım edecektir."
Jisung restoranın diğer kısmına geçti. Oturacak bir yer arıyordu.
İlk bulduğu yere oturdu.
Herkesin bayıldığı bu restoranın yemeğini merak etmişti gerçekten.
Pizzanın ilk dilimini eline aldı. Isırdığı an gerçektende bu restoranın neden bu kadar övgü aldığını anladı.

Ama aklına bu pizzayı Minho'nun yaptığı geldi.
Ama artık kimin yaptığı umurunda değildi, açlıktan bayılmamak için yemeye devam etti.

Minho ise bir pizza siparişini daha hazırladı. Çok yorulmuştu, hava sıcak olduğu için fırın başında normalinden 2,3 kat daha fazla yoruluyordu.
Az önce sipariş bölümünde birini görmüştü. Jisung'a
benziyordu.
Ama tam hatırlamıyordu. Onu düşündüğünü fark edince hemen işine döndü.
Onu düşünmeyi hiç sevmiyordu.

Sonra kapıdan biri girdi içeri. Minho onu gördüğünde şok geçirdi. Önce anlayamadı, sonra gördüğüne inanamadı. Gelen kişi Hyunjin'den başkası değildi.
Hyunjin sırf Minho'yu görmek için elindeki tüm parayı  harcayıp İtalya'ya gelmişti. Ve restoranın sadece bir tane şubesi olduğu için Minho'yu kolaylıkla bulmuştu.

Hyunjin kapıdan içeri girdiği gibi bütün kızlar ona bakakaldı.
Çünkü o çok yakışıklıydı.
Hyunjin'in gözleri ise tek birini arıyordu. Minho'yu.
Önünden geçen bir garson'a
-" Pardon, burada çalışan bir aşçıyı arıyorum, ben onun arkadaşıyım da. İsmi Minho." Dedi

Garson ise,
-"Çok meşgul şu an fakat kısa bir süreliğine yanına gidebilirsiniz. Dümdüz yürüyün hemen sağdaki kapı." Dedi.

Hyunjin kafasını sallayıp "Teşekkürler." Dedi ve garsonun anlattığı gibi giderek Minho'nun yanına gitti. Minho ise hâlâ şaşkındı, ama yanına gidemiyordu. Sonunda Hyunjin yanına geldi.

"Hyunjin gerçekten buraya kadar geldiğine inanamıyorum." Dedi Minho şaşkınlıkla.

Hyunjin ise sırıtarak
-" Nolduu şaşırttım değil mii." Dedi.

-"Evet, şaşırttın. Fakat çok işim var sen şimdilik otur bir yerde. Ben işim bitince geleceğim."

Hyunjin, "Ayy tamam be gidiyoruz ne bi teşekkür falan hiçbir şey yok." Diye homurdandı, ve mutfak kapısından çıkarak oturacak bir yer aramaya başladı.

Aramaya devam ederken gözüne bir kişi takıldı. Çok tanıdık geliyordu o kişi. Hyunjin kim olduğunu hatırlamaya çalıştı.

Ve sonunda buldu. O Minho'nun eskiden aşık olduğu, uğruna okuldan atıldığı kişiydi. O Jisung'tu.
Ne yani, Jisung Minho'nun çalıştığı restoranda yemek mi yiyordu?
Dahası, Jisung neden İtalya'daydı?
Bu soruların cevaplarını merak ediyordu. Yoksa Minho ve Jisung barışmış mıydı?

Bunları düşünerek tekrardan hızlıca Minho'nun yanına koştu.

"MİNHO, JİSUNG BURADA!" Diye biraz yüksek bir sesle konuştu Hyunjin.

Minho gördüğünü garantilemişti. Jisung şu anda Minho ile aynı restorandaydı. Bu bir tesadüf müydü
yoksa Jisung onu takip mi ediyordu?

Minho anında cevap verdi.
-"Al işte biliyordum. Onu görmüştüm!"

-"YOKSA SİZ... SİZ BARIŞTINIZMI ?"

-" Ne barışması Hyunjin şakamı yapıyorsun ben onunla değil barışmak, göz göze gelmek bile istemiyorum."

-"Emin misin?"

-"Tabikide evet."

Hyunjin şüpheliydi. Minho sevdi mi çok severdi. Hâlâ onu seviyor olabilirdi.
Ama uzatmadı.
-"İyi tamam çıkıyorum ben."
-"Hadi çık artık gelme lütfen bir daha. Buraya gelmen aslında yasak."
-" Tamam be çıkıyorum." Dedi son kez Hyunjin trip atar gibi.

Jisung'a  yakın bir masaya oturdu Hyunjin.
Onu izleyecekti. Minho onun yüzünden okuldan atılmıştı. Ama Jisung asla doğruyu kabul etmiyordu.

Jisung sonunda yemeğini bitirmişti. Ama bir dakika! Bulaşık yıkayacağı yer mutfaktaydı. Ve mutfakta Minho vardı. Bunu şimdi hatırlamıştı.
Birden stres olmaya başladı. Ne yapacaktı?
bulaşıkları yıkamamaktan başka bir çaresi yoktu. İstemeye istemeye mutfağa yol aldı.

Hyunjin ise ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Jisung neden mutfağa gidiyordu?

Onu takip edip ne yapacağına bakmak istiyordu. Jisung ayağa kalkınca Hyunjin'de kalktı.

Jisung aynı garsona tam olarak neler yapması gerektiğini sordu. Aynı zamanda da Minho'ya gözükmemek için dualar ediyordu. Mutfak çok büyüktü, Minho onu görmeyebilirdi. Sonunda mutfağa giriyordu. Hyunjin ise ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.

Ve Jisung mutfak kapısını açtı.

en sevdiğim nefretimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin