"Gideceğiz Elizabeth. Buralardan sonsuza dek uzaklaşacağız. Kimseden saklanmayacağımız, rahat olabileceğimiz bir yere gideceğiz. Orada kendi evimizi alacağız ve mükemmel bir aile kuracağız. Sen yeter ki benimle gel"
Gözlerimi açtım ve doğruldum. Neymar şaşkınlıkla bana bakıyordu.
"Sen uyumuyor muydun?" dedi. Başımı hayır anlamında salladım. Yanıma oturdu ve ellerimi tuttu. Gözlerimin içine bakıyordu.
"Söylediklerimi duydun o zaman" dedi. Başımı evet anlamında salladım. İçimde nedenini bilmediğim bir daralma vardı.
"Bak Elizabeth. Bizi onaylamayacaklar. Buralardan gitmek zorundayız. Senin için bunu yapmak çok zor. Biliyorum, babanı bırakmak istemeyeceksin. Ama benim içinde zor. Annemi, kardeşimi, tüm arkadaşlarımı bırakıp uzaklara gideceğim. Hayatıma sıfırdan başlayacağım" dedi ardından da bana yaklaştı ve başını boynuma gömdü. "Yine de biliyorum ki, seninle daha mutlu olacağım. Çünkü seni seviyorum. Sana aşığım ve bitsin istemiyorum"
Dolan gözlerimi sildim ve kollarımı ona sardım. Neden bu kadar zordu ki? Neden bir seçim yapmam gerekiyordu?
Neymar'ı asla bırakamazdım. Deliler gibi seviyordum onu. Bir günlük ayrılık beni kendimden geçirmişti. Ve bizim bir bebeğimiz vardı. Ayrılamazdık.
Ama babam? Onu da bırakamazdım. Bu dünyadaki tek bağım oydu. O benim aslan babam, ben onun biricik kızıydım. Annemden sonra onu da kaybedemezdim.
Kendime geldiğimde gözyaşlarım yanaklarıma doğru akıyordu. Neymar başını boynumdan çekti ve yüzüme baktı. Ağladığımı gördüğünde dudağını ısırdı ve gözyaşlarımı sildi.
"Ağlama. İçim paramparça oluyor sen ağladığında" dedi ve bana sarıldı. Bende başımı omzuna koydum ve daha sesli bir şekilde ağlamaya başladım. Bir çıkmazda gibiydim. Her iki seçimde de, diğerini seçmediğim için üzülecektim. Çok saçmaydı. Neden o benim üvey kardeşimdi ki? neden ona böylesine derinden aşık olmuştum?
"Ne yapacağımı bilmiyorum Neymar. Bu çok kötü .." dedim ve alınlarımızı birleştirdim. "Ve çok zor"
Gözlerini gözlerime sabitledi ve "Biliyorum""Gitmek zorunda mıyız? Onlara açıkl.." derken sözüme atladı ve "Bizi kabulleneceklerini mi sanıyorsun Elizabeth? Baban görüşmememiz için seni ülke dışına bile gönderebilir"
Gözlerimi kapattım. Haklıydı.
"Buralardan gitmek tek çaremiz" dedi ve dudaklarını dudaklarıma değdirdi. "Sana yemin ederim, burayı asla özlemeyeceksin"
"Senin yanında olmak istiyorum. Ama babam aklıma geldiğinde .. ah, tanrım" dedim ve yanağıma akan gözyaşımı sildim. Neymar alnımdan öptü ve beni kucağına oturttu. Başımı göğsüne yasladım ve gözlerimi tekrardan kapattım.
"Her ne olursa olsun, seni sevdiğimi bilmeni istiyorum Neymar" dedim yüzüne bakarak. Gülümsedi ve dudaklarıma yapıştı. Bu sefer ki öpüşü, beni kaybedebileceğini düşündüğü için sert ve istekliydi.
Aşağıdan gelen seslerle durdu. "Her ne olursa olsun, seni seviyorum Elizabeth" dedi nefes nefese. Ardından beni yatağa uzattı. Ne yapacağını bilmiyordum. Babamların sesini hala duyuyordum.
Tişörtümü yukarıya çekti. Tanrım, şimdi zamanı değildi ama yinede içimden bir ses onu durdurmamamı söylüyordu.
Bana gülümsedi ve karnıma minik öpücükler kondurdu. Tişörtümü yeniden indirdi.
"Onu da seviyorum. En az senin kadar hemde" dedi ve yatağımdan kalktı. Üstümü güzelce örttü. Saçlarımı okşayıp "İyi geceler sevgilim. Rüyanda bizi gör" dedi ve odamdan çıktı. Bende söylediklerini düşünerek uyumaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Da Silva's Sister [Written by; Neymarable] TAMAMLANDI
Fanfiction* Kahramanımız Elizabeth'in, üvey kardeşi Neymar ile şiddetli anlaşmazlık sorunları vardır. İkisi de birbirlerine karşı son derecede kaba ve umursamaz davranır. Peki, bu davranışlar ne kadar sürer dersiniz? Merak ediyorsanız okumaya başlayın! ©All...