Telefonumun delice çalmasıyla uyandım. Ona uzanmaya çalışıyordum fakat uzaktaydı. Neymar homurdanarak uyandı ve telefonumu bana verdi. Gülümsedim ve yanağına bir öpücük kondurdum.
Telefonumun ekranına baktım. Rafaella arıyordu. Her akşam onunla konuşuyorduk. Sabah sabah neden arıyordu acaba? Merakla açtım.
"Elizabeth sözümü kesme. Annemler bugün geleceklermiş. Tatil yapmaktan sıkılmışlar. Hemen buraya dönmek zorundasınız! Hemen!" Gözlerimi kocaman açtım ve telefonu elimden düşürdüm. Neymar'ın yüzüne düşmüştü. Aniden uyandı.
"Yine ne oldu?" Yüz ifademi gördü.
"Neymar kalk. Hemen eve dönmemiz gerekiyor. Hemen! Çabuk!" Neymar üzerindeki yorganı fırlattı ve gözlerini ovuşturdu. Telefon hala açıktı.
"Bu akşam saat altılarda burada olacaklar. Siz biraz daha erken gelmelisiniz. Çabuk olun. Yalan söylemekte fazla iyi değilim. Sizi seviyorum!" Telefon kapandı. Neymar korkuyla bana baktı. Hemen gözüm saate kaymıştı. Öğlendi. Hızla yataktan kalkmaya çalıştım. Koltuk değneklerime ulaşamadan yere kapaklanmıştım. Neymar hem telefonla konuşuyor hemde kalkmama yardım ediyordu. Değneklerimi aldım ve sessizce küfürler edip bavullara doğru yürüdüm. Kıyafetlerimiz etrafa saçılmıştı. Olabildiğim kadar hızlı olup etrafı topladım. Üstümdeki kot şort ve beyaz tişört ile gitmeyi düşünüyordum. Otelden çıkarken yine Kevin ile göz göze gelmiştim. Onunla birdaha görüşmeyi istemiyordum.
...
"Neymar taşıyamıyorum!" diye bağırdım koşar adım yürüyen Neymar'a. Elimde hem koltuk değneklerim hemde kendimden ağır bir bavul vardı. Sesim havaalanında yankılanmıştı.
Neymar bana döndü ve nefesini verip elimdeki bavulu aldı. Şuan elinde üç bavul vardı. Gülümsedim ve hızlı olmaya çalışarak yürüdüm. İşlemleri hızla hallettik ve uçağa bindik. Tek istediğim saat altıdan daha önce eve varmaktı. Çatlamış kolum ve ayağım için de bir açıklama uydurmam gerekiyordu. Tanrım.
Koltuk değneklerimi bir kenara koydum ve kemerimi bağladım. Neymar kemerini bağlamıştı bile. Başını omzuma yasladı ve gözlerini kapattı. Hala ateşi vardı. Eve gittiğimde ilk işim onu iyileştirmek olacaktı. Bu hali beni üzüyordu.
Uçağın kalkışa geçtiği anons edildiğinde nefesimi verdim ve başımı Neymar'ın başına doğru yasladım. Rüya gibi geçen tatilimizden sonra üç saatlik bir yolculuk bizi bekliyordu. Yaptıklarımızı hatırlayarak gözlerimi kapattım.
3-4 Saat Sonra.
"Sonunda! Hemen bavulları boşaltmalıyız" dedi Rafaella heyecanla. Tam o sırada gözlerini büyüttü ve alçılarıma baktı.
"Tanrım! Bu halin ne Elizabeth? Annemlere ne söyleyeceğiz?!" Neymar hızla bavulları yukarıya çıkarmaya başladı. Koltuk değneklerimi kullanarak merdivenlere doğru yürüdüm.
"Merdivenlerden düştüm, böyle söyleyeceğiz. Kırık değil zaten, sadece çatlak" Kaşlarını çattı ve kolumdan tutup yukarıya çıkmama yardım etti.
Odamın kapısına geldiğimizde "Herşeyi teker teker anlatacaksınız. Herşeyi" Gülümsedim ve değneklerimi elinden alıp odama girdim. Bavulum buradaydı. Hızla boşaltmaya başladım.
İşimi bitirdiğimde değneklerime uzandım ve Neymar'ın odasına doğru yürüdüm. Tanrım, şu alçılardan kurtulmak istiyordum artık.
Kapıyı çalıp içeriye girdim. Yatağına uzanmıştı. Hala hastaydı. Birşeyler yapmam gerektiğini hissediyordum. Yatağın kenarına oturdum. Üzerinde tişört olmadığını yorganı kendine çekerken fark etmiştim. Vücudu yanıyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Da Silva's Sister [Written by; Neymarable] TAMAMLANDI
Fanfic* Kahramanımız Elizabeth'in, üvey kardeşi Neymar ile şiddetli anlaşmazlık sorunları vardır. İkisi de birbirlerine karşı son derecede kaba ve umursamaz davranır. Peki, bu davranışlar ne kadar sürer dersiniz? Merak ediyorsanız okumaya başlayın! ©All...