Not; Bölümde cinsel içerikli yerler var. Rahatsız olanlar okumayabilirler.
BÖLÜM ŞARKILARI;
Ellie Goulding - Love Me Like You Do
Cash Cash - Surrender
John Newman - Love Me Again"Gereksiz konuşmaların bana bunu yaptırıyor demiştim. Şimdi. Benimle yukarıya gel Casteller"
İçim kıpırdandı ve gülümsedim. O ise cevabımı beklemeden beni kucağına alıp merdivenlerden yukarıya, odasına çıkardı. Bu oda benim için hep özeldi.
Beni yavaşça kollarından kurtarıp yatağa bıraktı. Tişörtünü çıkardı ve yanıma uzandı. Geçen tüm saniyeler boyunca o müthiş gövdesini incelemiştim. Başını boynuma gömdü ve ellerini sıkıca belime sarıp beni kendine çekti. Gözlerini kapattı. Ben tamamen farklı birşeyler yapacağımızı sanıyordum.
Aniden gözlerini açtı ve boynuma birkaç öpücük kondurup yataktan kalktı. Tanrım, daha fazlasına ihtiyacım vardı.
Kapıya doğru yürüdü ve kilitledikten sonra kolumdan tutup beni karşısına geçirdi.
"Seni istiyorum. Her ne olursa olsun, istiyorum. Üvey kardeş olmamız umrumda bile değil. Baban, annem ya da diğerleri ... Hiçbiri umrumda değil. Sadece sen Elizabeth. Seni hissetmek istiyorum" Parmaklarını yüzümde gezdirdikten sonra dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Beynim hala ona cevap arıyordu. Kalp atışlarım iki katına çıkmıştı.
Yüzüme büyükçe bir gülümseme takındıktan sonra başımı sabırsızca sallayarak onayladım. Beni aniden duvara yapıştırdı ve kollarımı kaldırarak tuttu. Gözlerimin içine sinsi bir bakış attıktan sonra dudaklarıma yapıştı. Gittikçe üzerime daha da baskı yapıyordu. Kendimi duvar ile onun arasında sıkışmış gibi hissediyordum. Dudaklarımı mosmor ettiğinden emin gibiydim. Kalçalarımın hemen aşağısından kavradı ve beni hafifçe kaldırarak bacaklarımı beline dolayabilmemi sağladı.
Beni aniden duvardan ayırdı ve yatağa doğru yürüdü. İkimiz birlikte yatağın üzerine düşmüştük. Ben alttaydım, bacaklarım onun belindeydi. O üzerimde, kollarını iki yanıma açmıştı.
Usta hareketlerle kıyafetlerimi çıkardığında kalbim yerinde duramıyordu. Heyecandan ve mutluluktan bayılıp gidecektim sanki. Onun yüzündeki o kaşları hafif çatık, yarım gülümseme beni deli ediyordu. Karşısında tamamen çıplak olduğumu hissettiğimde irkildim. Tanrım! O da çıplaktı. O'nu hissedebiliyordum ve bu beni olağanüstü heyecanlandırıyordu. Bacaklarımın titrediğini ve ellerimin somsoğuk olduğunu hissediyordum. Yutkundum ve gözlerinin içine baktım. Birkaç dakika sonra tamamen ona ait bir kadın olacaktım. Bunun düşüncesi bile güzeldi.
"Seni seviyorum Elizabeth, Seni şu s*ktiğim Dünyadaki herşeyden çok seviyorum" diye fısıldadı kulağıma. Nefesinin kulağıma her çarpışında kendimden geçiyordum. Öpücükleri boynumda gezinmeye başladığında ise hafifçe yerimde zıpladım. O öpücükler bana ilaç gibi geliyordu. Onu daha da fazla istememe sebep oluyordu. Gülümsedi ve başını boynumdan kaldırıp bana baktı. Ah, Tanrım. O öpücüklerden daha fazlasına ihtiyacım vardı. Elimi saçlarına geçirdim ve onu kendime çektim. Ondan etkilendiğimi anlamış gibi, daha bir özenle geziniyordu öpücükleri boynumda. Bir eli göğüslerime gittiğinde kesik bir nefes aldım ve gözlerimi kapatıp kendimi ona bıraktım.
"Hazır mısın?" Yeniden kulağıma fısıldadığında gözlerimi açtım. Gözleri parlıyordu ve hızlı nefes alıyordu.
Beynim herşeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlatıyordu bana. Babamı, annemi nasıl kaybettiğimi, geçirdiğim o zorlu yılları, Everlyn'le tanıştığım o ilk günü, Sonrasında Rafaella ve Neymarı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Da Silva's Sister [Written by; Neymarable] TAMAMLANDI
Fiksi Penggemar* Kahramanımız Elizabeth'in, üvey kardeşi Neymar ile şiddetli anlaşmazlık sorunları vardır. İkisi de birbirlerine karşı son derecede kaba ve umursamaz davranır. Peki, bu davranışlar ne kadar sürer dersiniz? Merak ediyorsanız okumaya başlayın! ©All...