9'

97 6 13
                                    

Jungkook'un anlatımıyla

Verdiğim ters cevaplar adamı sinirlendirmişti. Elini sert bir şekilde masaya vurarak üzerime doğru gelmeye başlamıştı, bense her ne kadar geriye gitmeye çalışsam da bir yere kadar gelebilmiştim. Tam ayağımın duvara çarptığı sırada korkudan ölebilirdim.

"Neden üzerime geliyorsun."

"Hadi ama anlamamazlıktan gelme."

Pis bir sırıtma ile benim üstüme üstüme geldiği sırada aniden kapı açıldı.

"PATRON."

Adam kafasını sinirli bir şekilde oraya çevirdi. Taehyung, yoongi ve yanlarında olan uzun boylu çocuğu görünce sinirlerini bastırmaya çalışarak konuşmaya başladı.

"Umarım çok önemli bir nedenden dolayı kapıyı çalmadan odama giriyorsunuzdur."

"Patron görevle ilgili."

"Sana verdiğim görev mi?."

Adam birden tüm sinirini bırakıp merak ve endişe duyguları ile soru sordu.

Uzun boylu çocuğun arkasından gelen adamlarından birinin kucağında siyah uzun saçları olan bir kız vardı. Kıza dikkatli bir şekilde baktım çok tanıdıktı ama Bir türlü hatırlayamıyordum

"Görevi başarıyla tamamlamışsın yine."

Uzun boylu çocuk ifadesiz bir şekilde hafifçe eğildikten sonra beklemeye başladı. O sırada baygın olan kız öksürerek gözlerini yavaşça acmıştı. Şu an sanki ben burada yokmuşum gibi davranıyorlardı.

Ben nasıl mıydım?, Hala tirtir titriyor ve bir köşeye çekilmiş korku dolu gözler ile etrafa bakıyordum. Hala ne olduğunu anlayamamıştım. Hala meraklıydım ve hala buradan bir an önce çıkmak istiyordum. 

Kız kendine geldikten sonra onu tutan koruma birden bıraktı. Kız acı içinde yerde kıvrandığı sırada o adam yerinden kalktı ve zaten her yeri mosmor olan kıza yumruk atmaya başladı.

Kızın yüzü bana döndüğü sırada duraksadım.
Jisoo unnie...?

O muydu gerçekten? Yüzü o  kadar dağılmıştı ki tanıyamıyordum bile..

O adam hala jisoo unniye yumruk atarken uzun boylu adama baktım şaka gibi o da sırıtıyor ve film izler gibi izliyordu.

"Efendim bence çocuğu buradan götürelim."

Taehyung'un kurduğu cümle ile rahatladım buradan bir an önce çıkmak istiyordum.

Adam biraz duraksadı ve bana bakarak konuşmaya başladı.

"Bu kızı da onu da aynı yere götürün."

Rahat bir nefes almıştım jisoo unnie zaten kötü görünüyordu, iyi ki dövmeye devam etmemişlerdi. Taehyung beni kolumdan tutarken jisoo unnie de yerden zorla kalkmış ve uzun boylu adamın sert hamlesiyle ayağa kalkmıştı.

Kapıdan çıktığımız sırada jisoo unnie tökezleye tökezleye yürüyordu. Uzun boylu adam en sonunda dayanamayıp kucağına aldı.

"Beni sinirlendirmek mi istiyorsun!?"

Taehyung yanına -uzun boylu adama- baktı ve hafif bir şekilde sırıtmaya başladı.

Sonunda kendi hapishanemize geldikten sonra içeri girdik ve kapı üzerimize kilitlendi. Jimin hyung koşarak bana sarılırken jisoo unnie sessizce bir yerde oturmaya başladı. Dolamaya başlayan gözlerini durdurmaya çalışarak duvarı seyretmeye başladı.

Old friends • Bangtan •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin