Arayış

901 69 123
                                    

Sesler kulağımı doldurmaya başladığında gözlerimi açmaya çalıştım. Sanki zihnimin büyük bir çoğunluğu bomboştu. Nerde olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Sesler daha da yükselmeye başladığında gözlerimi açmak konusunda büyük bir kararsızlığa düştüm. Gözlerimi açmak istemiyordum, çok korkuyordum. y
Yandaki monitörden sesler yükselmeye başlamıştı, sanırım kalp hızım arttığı içindi.

Bir anda sesler kesildi ve yanıma birinin geldiğini hissettim. Korkudan titremeye başlamıştım, gözlerimi sımsıkı yumdum. Yanıma gelen kişi büyük ihtimalle doktordu. Gözümü zorlada olsa açtı ve gözüme ışık tuttu.

"İyi misiniz küçük hanım, nasıl hissediyorsun kendini " Dedi, kısık bir sesle sanırım korktuğumu hissetmişti.

Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde, sadece ikimiz olduğumuzu fark ettim. Titrek bir nefes vererek, gözlerimin dolmasına engel olamadan. "İyiyim" dedim.

Hafif ağrım, sızım vardı ve bunun dışında iyiydim. Bu acı da alışkın olmamdan dolayı çokta tuhaf hissettirmiyordu.

Doktorla göz teması kurarak ve yine titrek bir nefes eşliğinde "ben kurtulamadım mı? " Der demez, göz yaşlarım akmaya başladı.

Yapamamıştım, kurtulamamıştım. Çok yoruldum, hiçbir şey istemiyorum. Mutlu olmak istemiyorum. Sadece ölmek istiyorum, sadece ölmem gerek.

"Ben yaşamak istemiyorum, ben ölmek istiyorum, yoruldum. Neden beni bırakmadınız ki. "

Her cümlemde yükselen sesim bağırışa dönmüştü. Artık çığlık çığlığa ölmek istediğimi haykırıyordum.

Çok mu şey istiyordum? Sadece toza dönmek istiyordum, yok olmak istiyordum.

Doktor bana sarıldı ve "güzel kızım sakin ol. Geçecek, her şey geçecek. tamam mı? Ben halledeceğim, kurtulacaksın. "

Hayır o benim kurtulma şansımı elimden almıştı. Göz yaşlarıma hıçkırıklarım eşlik etmeye başladığı için kesik kesik konuşarak.

"Hayır benim kurtuluşumu elimden aldınız. Görmüyor musunuz halimi? Kurtulacaktım ben. Neden kurtuluşumu elimden aldınız ki? "

Omzuna yüzümü gömerek ağlamaya ve elimden aldıkları kurtuluşumu dilenmeye başladım.

"Lütfen lütfen kurtuluşumu bana verin, yalvarıyorum kurtuluşumu bana verin. Sadece kurtulmak istiyorum hiçbir şey istemiyorum. Sadece yok olmak istiyorum."

Doktor saçımı okşayarak "Yavrum yapma böyle, güzel kızım yapma lütfen. Sana yardım edeceğim. Ölüm hiçbir zaman kurtuluş değildir. İnan bana yemin ediyorum elimden geleni yapacağım."

Kafamı omzundan kaldırıp, göz yaşlarımı elleriyle sildi. Onunda yeşil gözleri dolu doluydu.

"Güzel kızım benim şimdi sakin ol ve seni kurtarmam için bana yardım et olur mu? Onlar burda değiller korkmana gerek yok. 1 haftadır uyuyorsun artık daha iyisin."

Yavaşça beni hastane yatağına doğru yatırdı ve kenardaki kırmızı düğmeye bastı. Ne demek 1 haftadır burdayım? Gerçi şaşılacak bir durum değildi, sonuçta kendimi öldürmeye çalışmıştım.

İçeri koşarak kızıl saçlı mavi üniformalı bir hemşire girdi doktor "Ceylin aile daha gelmedi mi? "Dedi gerçi gelmemeleri benim için daha iyiydi.

"Hayır Yasemin Hanım, daha gelmediler. Uyandığında ararsınız demişlerdi zaten."

Bana kurtuluşu vadeden 40 lı yaşlarının sonunda duran, kahverengi saçlı bu doktorun adı demek Yasemindi.

Asıl Ben Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin