3 , 5 şey yazında konuşalım tanışalım bişiler yapalım motive olursam daha çok bölüm gelir söz 🥺🥺🥺🥺
Gözlerimi zorlayarak açtığımda önce olayları ve nerde olduğumu kavramaya çalıştım. Zihnime dolan görüntülerle yüzümü buruşturdum.
Annem yani üvey annem neden bir anda o kadar yükselmişti ki. Tamam büyük bir konuydu ama bu kadar da yükselebileceği bir konu ddeğildi. Sesini babamın yanında asla bu kadar yüksek çıkarmazdı ki o.
Hadi çocuğunu merak ettiği için desem ben ölümden dönerken bile bu şekilde davranmamıştı. Hadi yine ben neyse, beni pek sevmezdi ama Mesut motor kazası geçirdiğinde bile böyle tepki vermemişti.
Başım ağrımaya başladığında istemsizce inledim, çok ağrıyordu. Gözlerimi kapattım ve sakinleşmeye çalıştım. Başka şeyler düşün derin başka şeyler düşün hadii. İpten yaptığımız bebekleri düşün yapabilirsin.
Kendimi başka şeyler düşünmek için zorlarken, kapının hızlı açılmasıyla irkildim. Hemen elimin altındaki çarşafı sıktım. Gözlerimi yavaşça açıp gelen kişiye baktım.
Ceylin ablayı görünce sakince nefesimi verdim, rahatlamıştım resmen. "Derin uyandın mı güzelim daha iyi hissediyor musun kendini? Bizi çok korkuttun be güzelim. "
Bana sıkıca sarılan Ceylin ablaya karşılık verdim. Bende çok korkmuştum hala da korkuyordum, artık beni istemeyeceklerinden kesinkez emindim.
Beni neden istesinler ki beni o halde gördükten sonra hastalıklı birini isteyemezlerdi. Kim isterdi ki beni, kimse kimse kimse istemez beni.
"Ahh" Ceylin ablanın acı inlemesiyle kendime geldim. Resmen ona zarar veriyordum. Farkında olmadan orantısız güç kullanmıştım. Bir anda bayılmadan önce elini tuttuğum aklıma geldi ve kendisini hemen benden uzaklaştırarak, sol elini tuttup gözümün önüne getirdim.
Gördüğüm morlukla göz yaşlarımı tuttamayıp ağlamam kaçınılmaz sondu. Hemen Ceylin ablayı kendimden uzaklaştırdım. Ona zarar vermiştim, ona zarar veriyordum. Bunu nasıl yapardım beni seven tek kişiye zarar veriyordum. ben bunu nasıl yapabilirdim ki? Sevilmeyi hak etmiyorum. Kolu şişmiş bir şekilde morarmıştı nasıl yapabilmiştim bunu ben.
Omzumdan sert şekilde sarsılmamla kendime gelmiştim. "Derin iyi misin? seslendim sana duymadın. O kadar sarstım tepki vermedin. Derin yapma bunu lütfen iyi ol yapma böyle anlıyor musun ablacım? Üzülme bu senin suçun değildi tamam mı güzelim? Hiçbiri asla senin suçun değildi. "
Saçımı okşayarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama neden ki ben ona zarar vermiştim. " Abla kolunu görmedin mi benim yüzümden oldu. " Bileğini okşayarak devam ettim. " Sen beni bu kadar sevip sayarken ben sana zarar veriyorum. Özür dilerim. "
Hızlıca elini yüzüme yaklaştırıp yüzümde ki saçları kenarı çekti. Anlık olarak korkup geri çekilsemde saçlarımı okşayıp, beni telkin etmeye devam etti. " Hayır hayır güzelim sakın böyle düşünme. Senin hiçbir suçun yok. Burda belki de en masum ve suçsuz kişi sensin. Sakin ol benim canım o kadar da acımıyor. Morlukta birkaç güne kadar krem sürerim geçer gider. Sadece mutlu olmanı istiyorum seni öyle görmek, sana bir şey olacağını sanmak beni çok korkuttu. O an senin için ne yapacağımı bilemedim. Elimden bir şey gelmemesi beni nasıl da çaresiz hissettirdi bilemezsin. Seni çok seviyorum kardeşim yapma böyle, lütfen. "
Yorgunlukla gözlerimi kapattım, bilincim beni terk ederken hala bana vazgeçmemem hakkında nasihatler ve umutlar veren Ceylin ablanın sesi kulağıma gelmeye devam ediyordu. Ama ben çok kararsızdım ve hiçbir umuda tutunacak kadar güçlü değildim. Bunu söyleyen kişiler hızırım diye adlandırdığım kişiler olsa bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asıl Ben
Teen FictionAbilerim kurgusudur İntihara meyilli 16 yaşında saf küçük bir kız kan bağına güvenmesi gerektiği bilinciyle büyümüştür bunu öğretenlerle kan bağı olmadığını öğrendiğinde ne olacak asıl kan bağı olan kişilere güvenebilecek mi yoksa yapayalnız ölecek...