Abilerim kurgusudur
İntihara meyilli 16 yaşında saf küçük bir kız kan bağına güvenmesi gerektiği bilinciyle büyümüştür bunu öğretenlerle kan bağı olmadığını öğrendiğinde ne olacak asıl kan bağı olan kişilere güvenebilecek mi yoksa yapayalnız ölecek...
Ben bir karar aldım alt kısıma da yazdım sınır 50 oy 40 yorum eğer bana kızacaksanız empati yapın lütfen ben bu kitabı boşu boşuna yazmıyorum yazım gelişsin belli bir kitlem olsun ki değişik değişik kitaplarım okunsun diye yazıyorum isterseniz kızabilirsiniz bana ama 200 okumaya 50 oyun çok olduğunu düşünmüyorum keyifli okumalar (yayımlanmadan önce yazılmıştır yani en son)
Yaaaa ama kimse yorum yapmıyor ki ben ne anladım o zaman bu kitabı yazmaktan yazma amacım en başından beri diyorum tamamen siz yazımı eleştirin diye yapılıyor tenkit eder misiniz beni artık aaaa yok güzel yazıyorsam da güzel diyin okeyim bir de hala şey demediniz ben bunların arasını uzayla yapayım mı yapmayım mı bir şey demediniz yapınız derseniz aklımda güzel bir olay var ama bu kitap şey biter neyse yok dersenizde neyse ya kalsın mı ne bilemedim kalsın kalsın zaten yorum yapmıyorsunuz deli gibi kendi kendime konuşuyorum alıştım ben kendi kendime konuşmaya zaten kim napsın beni offf konu saptı güzel okumalaren baştan yazacağım demişimde ne yazacağımı unuttum bölümleri okuyup yazacağım artık yapcak bişi yok
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazardan Cem annesinden aldığı bilgilerle derinin ailesi olabilecek kişileri araştırıyordu, ta ki o ismi görene kadar.
Hakan Altınoluk, bu eniştesinin ismi değil miydi? ismi gbt kısmına yazdı ve bilgilerin önüne gelmesini sağladı.
Gerçekten de eniştesiydi. Şaşkınlığı atar atmaz annesini aradı ve durumu açıkladı.
Anneside ne tepki vereceğini bilemez şekilde, önce onlarla konuşmasını detayları daha sonra konuşacaklarını söyledi.
Bu şekilde Cem önce teyzesini arayıp müsait olup olmadıklarını sormuş ve olumşu cevapla yola çıkmıştı.
Her şey kafasında artık daha netti, cidden de Derin Demir'e çok benziyordu. Bundan dolyı Deniz'de de evlatlık mı oluyordu?
Ahh bu işin içinden nasıl çıkacaktı.
Sonunda eve vardığında, kapıda süt annesi karşılamıştı Cem'i.
Teyzesine sıkıca sarılıp yanağını öptü. Uzun boyu yüzünden baya eğilmek zorunda kalmıştı.
"Teyzem nasılsınız, herkes evde mi? "
"İyiyiz oğlum, hoşgeldin. İçeride yemek hazır, seni bekliyorduk. Hadi geç içeri. "
Cem ayakkabısını çıkarıp, terliğini giyerek içeri geçti.
"Ooo paşam, hoş gelmişsin. Özlettin kendini. "
"Yaa baba biliyorsun, iş güç. Yorucu ama iyiyim. Siz nasılsınız? "
