Kazayla Baba Kitabımdan yine büyük bir spoiler var. Çok üzgünüm :( Ben uyarı işaretlerimi koydum. Keyifli okumalar.
Vahşi Adam; Fotoğraf*
Kızıl Şeytan; Bu ne?
Kızıl Şeytan; Lütfen bana iyi olduğunu söyle Ricky!
Kızıl Şeytan; İyi misin?
Kızıl Şeytan; Bu nasıl oldu?
Kızıl Şeytan; Ricky! Bir şey söyle!
Kızıl Şeytan; Seni arıyorum.
Vahşi Adam; Sakin ol. Ben iyiyim.
Vahşi Adam; Ufak bir kazaydı sadece.
Kızıl Şeytan; Ufak bir kaza mı? Ayağın sargıda!
Kızıl Şeytan; Bana doğruyu söyle, bu bir kurşun yarası mı?
Vahşi Adam; Görüldü.
Vahşi Adam; Evet.
Kızıl Şeytan; Oraya geliyorum.
Vahşi Adam; Hayır gelmiyorsun. Ben iyiyim Clara, endişelenmeni gerektirecek bir durum yok. Otur oturduğun yerde.
Clara telefonunun ekranını kapatıp yanına bıraktı. Saat öğlen dördü gösteriyordu. Londra'da ise saat sabahın on biri olmalıydı. Eğer şimdi uçağa binerse saat altı gibi Londra'da olurdu.
Ancak iki saat sonraya bulduğu bileti internetten aldı. Hızla yaptığı valizinin ardından üzerini değiştirdikten havaalanına geçip uçuş saatini beklemeye koyuldu.
Lanet olsun! O fotoğrafı görür görmez o kadar çok endişelenmişti ki yüreği ağrımıştı. Kurşun yarasından bahsediyordu. Ya o kurşun bacağına değil de başka bir yerine gelseydi. Ya onu kaybetseydi. Tanrı korusun, bu düşünce onu mahvetmişti. O an onu kaybetmek istemediğini anladı.
Ricky ve Clara üç haftadır mesajlaşıyorlardı. İki sevgili gibi değil de birbirleriyle konu tartışan iki arkadaş gibilerdi. Konuşmayı açan taraf çoğunlukla Clara olurdu. Yine de konuştukları için memnundu.
Clara'yı düşüncelerinin arasından alan şey çalan telefonuydu. Gerard arıyordu!
Gözleri devirdi. Kuşları ona haberi uçurmuş olmalıydı. Uzunca bir soluk alıp vererek telefonu cevapladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN YANKILARI (BABA SERİSİ #2)
Romansa"Son sözlerinden sonra bir daha buraya adımını atmazsın sanmıştım." "Senin için gelmedim küçük hanım." dedi Ricky, sigarasından bir nefes daha aldı. Hala ona bakmamakta ısrar ediyordu. Dudaklarını birbirine bastırdı ve gözlerini devirdi, Clara. Artı...