"Son sözlerinden sonra bir daha buraya adımını atmazsın sanmıştım."
"Senin için gelmedim küçük hanım." dedi Ricky, sigarasından bir nefes daha aldı. Hala ona bakmamakta ısrar ediyordu.
Dudaklarını birbirine bastırdı ve gözlerini devirdi, Clara. Artı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saatler yavaş yavaş gece yarısını gösterirken Clara kazandığı zaferle evine dönmüştü. Eşikten içeriye adımını attığında elinde tuttuğu tişörte baktı. Bu gece bergamot kokusunu içine çekerek uyuyacaktı. Ricky'nin kokusunu içine çekerek.
Ne yazık ki zafer sevinci üvey kardeşi Lucia'yı görünce son bulmuştu. Kızın yüzündeki şeytani sırıtış biraz sonra yaşanacakların habercisi gibiydi.
"Annem yok mu?" diye sordu umursamadan.
"Uyuyor."
Doğru ya, ilaçlar onu uyutuyordu. Annesinin varlığı ve yokluğunun kendi üzerinde bu kadar etkisiz olması canını yakmıyordu artık. Kızı için ayağa kalkmayan bir anneden ne beklenilirdi ki?
Merdivenleri çıkacağı sırada Lucia ardından söylendi. "Babam çalışma odasında seni bekliyor."
Tabii ki bekliyordu.
Clara eteğinin cebinden çıkarttığı telefonunun ekranından saate baktı. Saat gece bire doğru geliyordu. Bu saatte ayakta olması hiç iyi değildi. Gerard'ın çalışma odasına girmeden önce kendi odasına girip tişörtü bıraktı.
Kapıdan içeriye girdiğinde Gerard'ı her zaman ki yerinde kurulu halde buldu. Onu şaşırtan şey diğer üvey kardeşi olan Jordan'ın da burada olmasıydı. Demek durum gerçekten kötüydü. Ellerini önünde birleştirmiş Jordan'a ufak bir bakış atıp önüne döndü.
"Yalnızca 1 hafta yoktum. Bir hafta!" Gerard elini sertçe masaya vurunca Jordan irkilip sıçradı. Clara o an üvey kardeşinin sarhoş olduğunu anlamıştı.
"Sence ben sizin ayda bir evde gizli parti düzenlediğinizi bilmiyor muyum? Benim evimde! Gizli parti!" Gerard ayağa kalktığında Jordan bir kaç adım geriledi.
Gerard üzerlerine doğru gelirken Clara hiç susmayan vicdan azabını suçlayıp üvey kardeşinin önüne geçti. Gerard'ın ona olan iyi niyetinden faydalandı.
"Partileri ben düzenliyordum." dedi. "Jordan'ın hiçbir suçu yok. Onu suçlamayı kes. Görmüyor musun, ayakta zor duruyor."
Gerard'ın öfkeli yüzüne baktı bir süre. Ardından üvey kardeşine döndü. "Odana git, hadi."
Jordan önce babasına sonra Clara'ya baktı. İkisinin bakışları arasında ki ateşin ortasında kalmak istemiyordu. Bu yüzden fırsat bilip odadan çıkmaya çalıştı.
O güçlükle çalışma odasından çıktıktan sonra ikili yalnız kalmıştı. Sanki, önce kim pes edecek adlı bir yarışa girmişlerdi ve ikisi de kaybetmekten nefret ediyordu.
Gerard üç büyük adımda Clara'nın tam önünde durdu. "Yalan söylediğini biliyorum Clara ve Jordan yaptıklarının cezasını çekecek." parmaklarını uzatıp kızın yanağına götürdü. Okşayıp boynuna kadar indi. "Üvey kardeşini korumanı anlayabiliyorum ancak bunu sonsuza dek sürdüremezsin güzelim."
