"Son sözlerinden sonra bir daha buraya adımını atmazsın sanmıştım."
"Senin için gelmedim küçük hanım." dedi Ricky, sigarasından bir nefes daha aldı. Hala ona bakmamakta ısrar ediyordu.
Dudaklarını birbirine bastırdı ve gözlerini devirdi, Clara. Artı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Konuşmamız gerek."
Ricky konuşmak istiyordu. Söyleyeceği ne kalmıştı, Clara'nın bilmediği ne kalmıştı? Yeterince söz söylenmiş ve kalp kırılmıştı artık konuşmanın da bir faydası olmayacaktı. Onu hala deli gibi seviyordu ancak yüzüne bakmaya bile tahammülü yoktu.
"Oldu o halde. Biz de zaten gidiyorduk." Önce Emma çıkmıştı. Sonra Jane, ardından da Camilla.
"Hafta sonu spa buluşmamızı unutma tatlım."
"Görüşürüz güzelim."
Hainler.
Genç kız adamın sinir bozucu sırıtan yüzünü görmemek için arkasını dönüp içeriye girdi. Arkasından geleceğini biliyordu. Oturma odasına geldiğinde kollarını göğsünde bağlayarak ona döndü. "Pekala, ne söyleyeceksen söyle. Yapacak işlerim var."
"Öncelikle tebrik ederim." Dedi, etrafa bir bakış atarak. "Harika görünüyor."
Clara ona ciddi misin diyen bir bakış attı.
"Peki, tamam." Ricky teslim olur gibi ellerini havaya kaldırıp koltuklardan birine oturdu. Onun da oturmasını işaret ederek, "Sen de otur, öyle konuşalım."
"Böyle iyi. Ne söyleyeceksen söyle sonra da git. Açmam gereken kutular var."
Ricky tekrardan düzenli olan salona baktı. "Öyle mi? Bana pek öyle gelmedi, çoktan taşınmış gibisin." Kız kaşlarını çattı. "Tamam, özür dilerim."
Odaya sessizlik çöktü. Ricky sonunda ciddi olmaya karar vermişti demek ki? Bir yanı çekip gitmek için zor dururken onu deli gibi seven yanı kalmak için yanıp tutuşuyordu.
"Dinle, telefonda da söyledim ama yüzüne de söylemek istiyorum. Özür dilerim. Her şey için. En başta bir ilişkiye başlarken sana Emily'den bahsetmem gerekiyordu ama bunu yapmadım. Neden bilmiyorum ama yapamadım işte. Şu son zamanlara kadar söylemeyi de düşünmüyordum. Babam sana anlatmasaydı da, inan bana er ya da geç sana anlatacaktım zaten." Ayağa kalktı ve kızın önünde durdu. Bir ceylana yaklaşır gibi ellerine uzanıp elleri arasına hapsetti.
"Seni ilk gördüğümde seninle bir gelecek düşündüğümü inkar etmeyeceğim. Çok küçüktün, hala öylesin ve kendimi çekmemin ana sebebi de buydu. Yaralı bir adamın seni kırmasına izin veremezdim. Ancak sen ısrarcılığınla, dik başlılığınla beni kendine bağladın. Denedim, çok denedim ama sonunda kırılmana engel olamadım ve hepsi benim suçum."
"Ben artık sana inanmıyorum, Ricky. Güvenimi yıktın." Clara ellerini adamınkilerden kurtararak geriye çekildi. "Ona benzediğin için seninle birlikte oldum bile diyemiyorsun. Kendi gözlerimle gördüm o fotoğrafları."
Ricky sessizdi. Yine de sessizliği çok şey ifade ediyordu.
"Sen en çok saçlarımı severdin. Rengi değiştiğinde de sevecek misin?"
