Erosun kırık okları(DÜZENLENİYOR)

*EROSUN KIRIK OKLARI (2)*

                        İlk Karşılaşma

Düzenlendi..

"Ozan oğlum hadi kalk işe geç kalacaksın "
Duyduğum sesle gözlerimi yavaşça araladım.Gözlerimi açtığımda yatağın yanındaki şifoniyerin üzerine telefonu almak için hamle yaptım.
"5 dakika daha anne"

Annem ciddi ses tonuyla "Oğlum hadi kalk daha kahvaltını yapmadın ballı sütünü içmeden şuradan şuraya adım atamazsın "
diyip evin genç hizmetçisi Merveyi yanına çağırdı.
"Merve kızım buraya gel "

Bir kaç dakika sonra Merve elinde toz beziye yanımıza geldi.
Annem kaşlarını çattı elini beline koydu " kızım sen neredeydin ? "
Merve titreyen korkak sesiyle " toz alıyordum efendim"
Annem tek kaşını kaldırdı " neyse uzatmaya gerek yok elindeki işi bırakıp Ozan'a ballı süt ve sandviç  yap "

Merve başını eğerek " tamam efendim başka bir isteğiniz olursa ben aşağıdayım " deyip odanın kapısını hızlıca çarptı.
"ben bugün işe gitmesem olur mu ?"dedim gözlerini saatinden ayırmaya anneme

Annem beni çimdikleyerek " oğlum kalk "dedi.
Anneme aldırmadan yatakta direnmeye başladım.Annem oturduğu koltuktan kalkıp kapıya yöneldi tam pes etti derken geri dönüp yatağın nevresimini  çekmeye başladı.Var gücüyle çekiyordu.
Yerimden bile kıpırdatamamıştı.Annem çarşafı çekerken birden " ahhh belim " diye inleyi verdi.

Kafamı çevirip anneme baktığımda belini tutuyordu.Yatağımda endişeyle fırlayıp annemin yanında aldım soluğu...
"Anne iyi misin ?"
Annem  "iyiyim iyi yavrum "deyip elini omuzuma koydu.
" sen küçükken hep beni kandırırdın unuttun mu ?"
gülerek anneme sarıldım "Hiç unutur muyum ? "

Annem boynumdaki eliyle sırtıma dokundu "hadi sen üzerini giyin"
Kafamla onayladıktan sonra annem odadan ayrıldı.Gardolabın kapağını
araladığımda karşımda; siyah takım elbiseler , gömlekler ve renk renk kravatlar vardı.Siyah bir takım elbise , beyaz bir gömlek ve şans getirdiğine inandığım kırmızı kravatı tek tek üzerime geçirdim.Boy aynasının karşısına geçtiğimde kıravatımı gevşetip saçlarımı taradım.

Annem " oğlum gel artık "dediğini duyunca şifoniyerin üzerindeki telefonu cebime atıp annemin yanına gittim. Masada beni karşılayan anneme sarıldıktan sonra siyah deri kaplama sandalyeye oturdum.
"Oğlum başka bir şey ister misin ?"

Annemin sorusuna karşılık başımı olumsuz anlamda salladım.
"Annem sütü işaret etti "ilk bunu iç " dedi. Bıkkınlıkla bardağı elime alıp kafama dikledim.
"Bu da turşulu sandviçin "
Yüzümü buruşturdum  "anne biliyorsun turşulu sandviçten nefret ederim"
Annem bu seferde eliyle sandviçi işareti etti.

"Yemeyecek misin ?!"
"Okulda  yiyeceğ-"
Hayır şimdi yiyeceksin " dedi lafımı bölerek
Elime tadından nefret ettiğim turşulu sandvici  alıp ağzıma götürdüm.Bir ısırık aldıktan sonra boğazıma gelen ekşi tatla yüzümü buruşturdum.
" yeter mi ?!"

"Bugünlük yeter " oturduğum sandalyeden ayağa kalkıp anneme el salladıktan sonra arabanın anahtarını televizyon ünitesindeki cam kaseden alıp bahçeye çıkan kapıdan garaja doğru büyük adımlarla yürüdüm.Garajın yanına geldiğimde garajın anahtarını cebimde bulamamıştım anneme çağırdım "

anne garajın kilitinin anahtarı nerede?"
Annem karşılık verdi " garajın yanındaki menekşe saksısının altında "
Anneme kuru bir teşekkür ettikten sonra eski araba lastiğinin yanındaki menekşe saksısını kaldırıp altından garajın anahtarını aldım.Saksıyı eski yerine koyup kiliti açmak için kilite doğru bir hamle yaptım.