Şapkada ki tavşan

342 121 12
                                    

Eve geldiğimde çantamı salonun uçsuz bucaksız bir köşesine atıp odama doğru hızlı adımlarla girdim.Yatağın üzerine oturarak cebimdeki telefonu çıkarıp Ozanı aradım açmamıştı bir kere sesini duymak için her şeyimi verebilirdim.Bir kere daha denedim her arayışımda umutlarım tükeniyordu ölü bir insan gibi üzerine toprak atıyordum birkaç kez çaldırdıktan sonra Ozan telefonunu açtı görüntülü arıyordum.Sanki karşımda aşık olduğum adam yoktu uyumadığı için mosmor olan gözlerini devirerek kısık bir sesle " Merhaba nasılsın "
"İyiyim sen nasılsın " dedim ve ekledim "annen nasıl ? "
Ozanın benim sorum üzerine morali bozulmuştu " annemin durumu iyi değil her gece bana sarılarak ağlıyor saçlarında son bir kaç gündür ilaçların etkisiyle dökülmeye başladı saçlarını ben topluyorum her ellerimi saçlarına dokundurduğumda ellerime demet demet saçları geliyor dayanamıyorum artık elçin gücüm kalmadı "
Ozan ayakta zor duruyordu dayanamıyordu yutkunduktan sonra "annemi görmek ister misin "
" Tabiki " dedim.Ozan hastahanenin kafeteryasında benim gibi yarım bırakıp gittiği çayının parasını ödedikten sonra annesinin odasına çıktı.Kapıyı bir kaç tıklattıktan sonra kapıyı açtı.Annesi yatakta boydan boya uzanıp elindeki bir kağıda bir şeyler yazıyordu.Ozanın odaya girdiğini görünce elindeki kağıdı arkasına sakladı.Ozanın annesi Seda teyze üzerine biraz çeki düzen verdikten sonra " merhaba geçmiş olsun Seda teyze " dedim.Seda teyze adeta omuzlarına elbise olan saçlarını toplarken bir kaç saç teli kendinliğinden yere doğru bıraktı.Gözlerim dolmuştu ağlıyordum ama göz yaşlarımı dışa doğru değil içime doğru akıtıyordum.Seda teyze keyifsiz bir şekilde
" merhaba kızım teşekkür ederim nasılsın ? " dedi. Biraz toparlandıktan sonra
" iyiyim  Seda teyze siz nasılsınız " dedim.Seda teyze "iyiyim kuzum " dedi.Biz Seda teyzeciğimle konuşurken onun uyuz oğlu Ozan arkadan " anne gelinin seni çok özlemiş" dedi.Seda teyze gülmekle yetindi.Bu keyifli anlardan sonra Seda teyze bir kere daha ellerini saçlarına götürdü artık yalvarıyordum dayanamıyordum çünkü Seda teyze bir kaç teli daha özgür bıraktı ve Ozana dönerek " oğlum şu doktorlara söyle ilacın dozunu azaltsın "dedi.Ozan ellerini gözüne götürdü ve " anne  ne olur yapma "dedi ve kendini odadan dışarıya attı gözlerinden bir kaç damlada...
İlk kez Ozanın ağladığını görüyordum erkekler ağlamaz diye bir şey yoktu canı yanan herkes ağlardı.Ozan titrek bir ses tonuyla " Elçin görüşürüz ben artık dayanamıyordum diyeceğin bir şey var mı "
Hayır Seda teyze iyi olsun önemli olan o dedim.Bir kaç kelime daha söylüyecektim ki Ozan telefonu yüzüme kapattı.Ozan ' ın gerçekten içi yanıyordu Seda teyzenin omuzlarına elbise olan saçlarının demet demet düşmesi onu çok zorluyordu hele ki o son dediği " ilacın dozunu azaltsınlar " ne demekti Ozan bunları duydukça dayanamıyordu.Bir süre ağladıktan sonra yastığa kafamı koyup uyumaya başladım.
****************
*******Bir kaç gün sonra*********
Bir sabaha daha merhaba demiştim annemin siren sesi gibi sesiyle yataktan kalkmam bir oldu.Yüzümü yıkamak için aynanın karşısına geçtiğimde sanki aynadaki yansıma ben değildim gözlerimin altı mosmordu.Yaklaşık 1 haftadır Ozan 'ın sesini duymamıştım ne o aramıştı beni ne de ben onu...
Her seferinde elim telefonumun rehberindeki Ozan ın numarasına gidiyordu ama her seferinde " olmaz Elçin aramak yok " diyordum.Özledim mi ?! Fazlasıyla ama Ozan 'ın
benden daha çok değer verdiği annesi vardı saçının teline zarar gelse dünyayı yakacak adam şu anda eli kolu bağlanmış annesinin dökülen saçlarını omuzundan topluyordu.
Annem bir kere daha bağırdı " Elçiğğnn nerdesin kızım aynanın karşısında süsleneceğine gelde bana yardım et "
"Tamam anne geliyorum " dedim istemiye istemiye
Mutfağa indiğimde annem tezgahın üzerinde duran tabakları göstererek " kızım bunları masaya yerleştir " dedi .Elimde 3 tane tabak olduğunu farkedeli çok olmamıştı.
"Anne " dedim çemkirerek " elimde 3 tane tabak var eve biri mi gelecek "
Annem boğazını temizleyerek " hani senin hiç anlaşamadığın kuzenin vardı ya Pelinsu o geliyor " dedi.Beynimden vurulmuşa döndüm " hasss... " dedim annemin duyamayacağı
bir şekilde
Tabakları masaya yerleştirdikten sonra çalan kapının sesiyle istemiye istemiye de olsa kapıyı açtım.Karşımda şapkasının ucu burnuna değen bir postacı vardı. Beni karşısında görünce boğazını temizleyip " merhaba Elçin hanım bu paket size " dedi elindeki paketi bana uzatarak
Paketi elime alarak içini kurcalamaya başladım.Paketin içinde bir fotoğraf vardı .
Fotoğrafı elime aldığımda fotoğrafın Ozan ' a ait olduğunu anlamıştım çünkü bir insan bu kadar güzel gülemezdi.Fotoğrafı elime aldığımda postacının da duyabileceği bir şekilde  " yine bana bakar gibi bakmış " dedim.Postacı hafif bir gülümsedikten sonra bende kutunun içindekileri araştırmaya devam ettim.Kutunun içinden bir de çikolata çıktı çikolatanın ambalajının üzerinde " senin kadar tatlısını bulamadım artık bununla idare et :D " yazıyordu.Postacı  " sevgiliniz mi " dedi gülerek  kafamı aşağı yukarı evet anlamında salladım.Postacı genç " çok mu seviyorsunuz " dedi.Baygın bakışlarımla
" hani ondan haber alamayınca canavara dönüyorum eğer bir kıza ona bakınca gözlerini oymak istiyorum " dedim.Postacı boğuk bir sesle "şu anda nerede "
"Amerika da annesinin yanında " dedim. Postacı " şuanda burada yanınızda olsa ne yapardınız " dedi. Gözlerimi açarak " sana ne ?! " dedim.Postacı boğazını temizleyerek
" tamam hanım efendi özür dilerim bu romantik beyefendi posta ücretini size ödetiyor romantik beyefendi (!) "
" vay odun vay demek posta ücretini bana kitledi "
Postacı ücreti hesaplamak için arka cebinden hesap makinesini çıkarttı hesap makinesinin bir kaç tuşuna bastıktan sonra " tam olarak  360 dolar buda 820 tl "dedi.
gözlerimi belerterek " ney  nasıl ya bir kere daha hesaplasanız "
Postacı bir kere daha hesap makinesini cebinden çıkararak bir kere daha hesapladı.
Postacı " doğru hesapladım "  dedi ve ellerini para almak için bana doğru uzattı.Pantolonunun boş ceplerini dışarı çıkarak " param yok ki " dedim.Postacı bana doğru bir adım atarak " hımm  bir öpücükle bunu ödeyebilirsin ister misin?"
Suratına doğru bir tokat attıktan sonra " beni bekle paranı getiriyorum ondan sonra burdan defolup git " dedim ve odama çıktım parayı çekmecemden aldıktan sonra tekrar aşağı indim.Postacının arkası bana dönüktü.Postacının omuzuna dokunarak "hey paranı getirdim sana diyorum " dedim. Postacı bana doğru dönerek burnunun ucuna değen şapkasını çıkarttı.Oha şapkanın altından tavşan çıktı.Karşımdaki kişi
Ozan ' dı.Az önce tokat attığım yanağını ovuşturarak " Sanada merhaba Elçin ne vurdun be kızım ben Amerika ' dayken ne yaptın dövüş kursuna felan mı yazıldın "
gülerek " postacının biri (!) benden öpücük isteyince bende verdim "
Ozan beni duvarla kendi arasına sıkıştırarak " öpücüğü şimdide alabilirim Elçinimm "
gözlerimi devirerek " üzgünüm Ozan bey o hakkınızı kaybettiniz "
"Hımm "dedi ve ekledi  " ya beni özledin mi "
Başımı sağ sola hayır anlamında salladım " hiç özlemedim "dedim.Ozan alt dudağını aşağı doğru eğerek " öpücüğümü alsam bari " dedi tam Ozan ' ı öpecekken kuzenim Pelinsu geldi ve o uyuz sesiyle " kuzen naber ya "
Hay kuzenin kadar başına taş  düşsün "iyi kuzen(!)  seni görünce daha çok iyi oldum "dedim Ozanın duyabileceği bir şekilde
Ozan gülmemek için dudaklarını ısırıyordu.Pelinsu uyuzu yanımıza geldiğinde  kulağı tırmalayan bir şekilde " Ahyyy Elçin bu meteor arkadaşınla beni tanıştırmayacak mısın"
Sen benim kuzenim olmayacaktın ben biliyordum sana yapacağımı
Ozan yüzündeki gamzelerini belli etmek için kocaman bir gülümsemeyle " teşekkür ederim güzel hanım " dedi.Ozan 'ın kulağına sessizce " Ozan o gamzelerinin oluşturduğu boşluğa beton dökerim beni deli etme! "
Ozan beni sinirlendirmeyi çok seviyordu eline böyle bir koz geçmişken hele...
Ozan Pelinsu ' ya dönerek " Cennettin kapıları açık unuttular herhalde melek kaçmış
demi Elçin " dedi. Elçin karnıma dirseğiyle vurarak " evet Ozancığım az sonra da cehennemin kapısı açık kalacak " dedi.Az sonra annem dışarıya çıktı Pelinsuyu görünce
ellerini dizine vurarak " Pelinsu kızım hoşgeldin " dedi.Annem yanımdaki Ozanı görmemişti hala Ozanın kaçması için elimizde bir fırsat vardı.Ozana kaş göz işareti yaparak kaçasını söyledim anlamamıştı gerizekalı Ozanın kulağını kendime doğru çekerek " Ozan kaç annem bizi görürse öldürür " dedim.Ozan omuzlarını yukarı aşağı hareket yaparak " banane gitmicem işte kayınvalidemle karşılıklı kahvaltı yapacağım "
" Küçük çocuklar gibisin Ozan hadi git işte " dedim gözlerimi kısarak
Annem " Elçin kızım yanındaki kim ?! "dedi.aha sıçtık of Ozan "anne hatırlamadın mı Hüsamettin " annem bir kaç dakika düşündükten sonra " heee şu Hüsamettin şimdi hatırladım "dedi ohh yırttık arkadan gıcık kuzen Pelinsu " e Elçin sen bu çocuğa az önce Ozan dedin" bu kıza geri zekalı dememe gerek var mı?! Pelinsuya " gözlerimi belerterek " kızım sen bi sussana 2 ismi var bu çocuğum Hüsammettin Ozan "
Annem " kızım dışarısı çok soğuk hadi girin içeri oğlum sende gel "dedi.Allahım yardım et bana dedikten sonra içeriye ilk adımı atan ben oldum.

Herkes masanın etrafına toplanmış pardon ya biri eksik benim uyuz kuzen Pelinsu
biraz sonra Pelinsu da mutfağa geldi.Pelinsuyu gören annem " kızım tövbe estağfurullah ne hale getirdin kendini ressamın tuvaline dönmüşün " dedi şaşkınca
Doğradığım domatesten bir kaç dakika bakışlarımı ayırıp Pelinsuya baktım " Pelinsu bu makyaj malzemelerinin yeseydin de biraz da için güzelleşseydi ne hale getirdin kendini"
ben Pelinsu 'ya laf yetiştirmeye çalışırken domatesle beraber doğradığım parmaklarımı gördüm "aaağğğ" diye bir çığlık attığımda yanıma biten Ozan " canım iyi misin kuzum kıyamam ben sana " deyip kesik parmağımı öptü.Annem öksürerek bizi uyardıktan sonra " bir işi de doğru yap be kızım " dedi anne ben senin kızın değil miyim?! Üzerime toprak at beni göm de  tam olsun.Annem ayağa kalktı  tezgaha geçip yemeği hazırlamaya benim kaldığım yerden devam etti.Ozan parmağıma sardığı peçeteyle beni sandalyenin birine oturttu o da yanıma oturdu.Parmağımı bir kere daha öperek " iyisin demi " dedi kafamı aşağı yukarı evet anlamında salladım.Pelinsu uyuzu
Ozan sence makyajım güzel  olmuş mu " dedi dudağını büzerek
Masanın altından Ozanın bacağına tekme atarak " sence nasıl olmuş Ozan "
Ozan bacağının acısıyla inlerken " Pelinsu bence hiç yakışmamış "
Pelinsu alt dudağını büzerek "gerçekten mi "dedi. Ozana cevap fırsatı vermeden " kızım
sen amip misin tek hücreli felan mısın ilk dendiğinde anlamıyor musun ?! "
Pelinsu "sana ne be ben Ozana soruyorum" dedi.Oturduğum sandalyeden kalkarak
"Kızım o sarı saçlarının kafanda kalmasını istersen istersen sus! " Ozan benim bu hallerimi görünce gülemek için kendini zor tutuyordu.Annem yemekleri masaya yerleştirirken " Elçin kızım  sana bir görev yarın Pelinsuyu gezdireceksin o ne yapmak istiyorsa yapacaksın "
" Anneğğğ yapma sakın ben bu sarı çiyanla gezemem "
Annem " gideceksin kızım o kadar "
Allahım bana yardım ettt !!!
***********
Kahvaltımız bitmişti istemiye istemiye de o alışverişe zorundaydım.Yemek masasından kalkıp ağır adımlarla odama üzerimi değiştirmek için çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 31, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Erosun kırık okları(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin