Büşra'nın yanında bir çocuk vardı.Yüzü çok tanıdık geliyordu ama nedense çıkaramıştım .Biranda jeton düştü.Bu çocuk merdivende düştüğümde beni kaldıran elin sahibiydi .Benim çocukla bakıştığımı gören Büşra çocuğun koluna girerek "Elçin bak bu benim erkek arkadaşım Ozan" birkaç hafta önce konuştukları çocuk bu olmalıydı hani şu yakışıklı ve zeki olan ...
Onu ilk gördüğümde içimde kelebekler uçuşmuştu ama şimdi ise kelebeklerin hepsi öldü hiçbiri yaşamıyordu artık...
Zilin çalmasıyla birlikte tek kalan Büşra arkadaşlarına nasıl tanıştıklarını anlatıyordu.Dediğine göre parkta tanışmışlar,bir daha onun gibisini bulunmazmış Bulunmaz hint kumaşıydı sanki ...
Şu Büşra' yıda anlamadım gitti zaten hep en iyi , en zeki onun olduğunu zannediyordu bu düşüncesinden dolayı ilişkileri kısa süreli oluyor.Koridordan bir ses geliyordu.Biraz daha dikkatle dinleyince topuklu ayakkabı sesiydi .Tabikide Türk dili ve edebiyatı hocamız Sultan hocaydı.Sultan hoca bizim okulda en tarz giyinen hocaydı.Kızların büyük bir kısmı Sultan hocayı idol olarak görüyorlardı haklılardı .
Ben hayal kurarken derste bitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erosun kırık okları(DÜZENLENİYOR)
RomanceYine düşünüyorum seni... Seni sensizken sevmeyi , hayallerimde düşlemeyi. Giderken senden uzaklaşmanın ne acı verici bir his olduğunu düşünüyorum . Hayallerimle süslüyorum ismini ,seni özlerken dinliyorum kalbimin sesini. Hep bir özlem hep bir hasr...
