Yine düşünüyorum seni...
Seni sensizken sevmeyi , hayallerimde düşlemeyi.
Giderken senden uzaklaşmanın ne acı verici bir his olduğunu düşünüyorum .
Hayallerimle süslüyorum ismini ,seni özlerken dinliyorum kalbimin sesini.
Hep bir özlem hep bir hasr...
" oğlum kaldır artık kafanı şu dosyalardan " Kafamı kapının önündeki anneme doğru çevirdim.Bir kaç saat önce eve gelmiştim.Şirketten getirdiğim "gelir çizelgesini " dosyaları inceliyordum. " bir kaç dosya daha kaldı onlara da bakıp hemen uyuyacağım " " akşam yemeği yemeyecek misin ?"dedi loş ışığın yüzünü aydınlattığı annem " uyumayı tercih ederim..Babam geldi mi ?"
Dudağını aşağı doğru kıvırdı " daha değil şirketin battığını kabullenemediği için şirkette kalmayı tercih etti " "Peki" dediğimde buz gibi olan kahvemden bir yudum aldım. "Ben gidiyorum bir ihtiyacın olduğunda beni çağır "
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Odadan çıkan anneme el salladıktan sonra oturduğum koltukta yayılıp hayatımı düşünmeye başladım derin düşünceler di bunlar insanın aklını yoruyordu.Daha 19 yaşında olmama rağmen kendimi çok yaşlı ve bitkin hissediyordum.Babamın tabiriyle "elleriyle kazıdığı" şirketi batmak üzereydi. Yıllarca o şirket için uğraşmıştı beni bile ihmal etmişti.Annemi de...
Onunla uzun zamandır sabah kahvaltılarında yaptığı "berbat "espirileri bile özlemiştim.Annemin elini tutuşunu ona sevdiğini söylemesi...Bunlar bize çok uzaktı babam değişmişti son zamanlarda ona yaklaşmaya çalıştıkça o daha da geriye gidiyordu.Ona göre ;sadece kağıt parçası ' para' denilen nalet olası lidyalıların bulduğu bir alet vardı 'sevgi , aşk ' ona göre değildi. "Oğlum " annemin sesiydi bu yine beni düşüncelerimin içinden çekip almıştı çok uzatmadan cevap verdim.
" efendim " "Seninle birşeyler konuşmak istiyorum yanına gelebilir miyim ?" "Tabiki gelebilesin " birkaç dakika sonra annem benim olduğum odaya geldi.Elinde kokusundan 'papatya çayı ' olduğunu anladığım bir fincanla hemde...Bu papatya çayını hiç sevmiyordum.Bana göre değildi. Bardağın birini bana doğru uzattı " anne sevmediğimi biliyorsun " " yağmurda ıslandığın için grip olmuşsun iç iyi gelir " yine beni düşünüyordu. Sevmeye sevmeye de olsa 'papatya çayından ' bir yudum aldım.
Nalet olası papatya çayı Oda yatağın üzerine oturmuş papatya çayını içiyordu.Biranda ağzından bir kaç kelime döküldü " oğlum bir kaç gündür çok mutsuz gözüküyorsun bir şey mi oldu ?" Biraz düşündüm olmuş muydu ? Olmuşsa bile annem nasıl biliyordu bu kadın gerçekten akıl okuduğuna inanmaya başlamıştım
"Hayır ben iyiyim "dedim yüzüme beceriksizce olduğundan emin olduğum bir gülümsemeyle " Burcu'yla aranız nasıl ?" Bu soruyu sormasa olmaz mıydı ?! "Gitmiyor " "Nasıl yani ?" dedi tek kaşı havada " bugün tartıştık tartışmadan sonra mesaj atmış 'bitti ' diye bütün sosyal medya hesaplarından engellemiş. "
Bu kız gerçekten beni o kadar sosyal medya hesabından engellemekten üşenmemiş miydi ?! Burcudan beklenmeyen davranışlar ... "Şirkete geldiğinde neden ayrıldığınızı sor belki barışırsınız" "Şirketten de ayrılmış bugün dosyaları şirketin hizmetçisi getirdi"dediğimde az önce çalışma masasının üzerinde duran ayaklarımı masanın yanındaki mor pufa uzatmıştım.
