Elçini çağırdığım depoya gelmiştim.Deponun yıkık dökük hali beni epeyce korkutmuştu.Deponun içine girerek Elçini beklemeye başladım.Yaklaşık yarım saat sonra Elçin depoya gelmişti tedirginliği adeta yüzünden okunuyordu.Elçin yanıma
gelerek " ne diye beni bu depoya çağırdın " diyerek yüzündeki tedirginlik bir anda öfkeye dönmüştü.Elçinin omuzuna dokunarak " sadece seninle konuşmak
istiyorum" dedim.Elçin tamam ne söylüyeceksen söyle ya bu yıkık dökük depo başımıza
yıkılırsa..." dedi.Elçine sakin olmasını ve sandalyeye oturmasını söyledim.Sandalyeye oturduğunda boynunu eğerek elindeki çantayı sıkmaya başladı.Elçinin çenesini elimle kavrayarak yukarıya kaldırmaya başladım ta ki gözlerimiz birbirine hızalanana kadar Elçinin gözlerine bakarak " Elçin bize bunu neden yaptın " dedim tehditkar bir şekilde Elçin gözlerini kısarak " neyi Ozan ?¿" dedi.Bende karşılık vererek " neyi mi ? Bize yaptıklarını " diyince Elçin öfkeli bir şekilde "ben bize ne yaptım Ozan " dedi . Artık etekteki taşlar dökülüyordu açıklama zamanıydı . Elçinin gözlerine bakarak " Elçin sen çok şımarıksın kime nasıl davranacağını bilmiyorsun anladın mı" dedim.Elçin çenesindeki elimi iterek ayağa kalktı ve " Tamam şımarığım oldu mu? İnsanlara da nasıl davranacağımı bilmiyorum belkide ilişkimizde her haltı da ben yedim " dedi ve
ekledi" ya sen ozan ... ya sen sadece ben mi suçluyum " dedi. Bende Elçinin sinirli tavrı karşısında ağızımdan şu sözcükler döküldü " Ne Elçin ben ne yaptım ben senin gibi değilim " dedim .Elçin ağlamaklı gözlerle " Ozan seni kıskanıyorum anladın mı
kıs -kan-ıyo-rum " diyince kısık bir sesle " ne doğru mu duydum" dedim .Elçin kafasını sallayarak " evet seni kıskanıyorum okulun en popüler çocuğun sevgilisi olmaktan nefret ediyorum . Hep sen seviliyorsun hep sana ilgi hep sana alaka "dedi ve gözlerinden akan yaşlar zeminle buluşmuştu.Elçinin gözlerindeki yaşları silmeye başladım ve " sadece bu yüzden mi böyle davranıyorsun?" dedim.Elçin bir kere daha ellerimi iterek " evet bu yüzden böyleydim çünkü beni sevecek insanın kalbinde sadece ben olmak istiyorum çünkü kalabalıktan hoşlanmam sadece beni görünce ritmi değişmeli sadece benim için " dedi ve ekledi " işte odunsun kütüksün kalassın " dedi.
Elçine evet odunun kütüğüm kalasım her neyse ama sadece senin için yanarım bu odun sadece senin için yanıp tutuşmak istiyor bitincede külleri sadece senin olsun istiyor anladın mı sadece sen "dedim.Elçinin gözleri artık gerçekten ağlamaktan morarmış bir şekilde " evet odunsun kütüksün ama kalabalıktan hoşlanmam sadece o odunun ateşi beni ısıtsın isterim " diyerek çıkışa doğru yürümeye başladı.Arkasından koşmaya başladım Elçin git gide daha da hızlanmaya başlıyordu. Bir fırsat bulup Elçinin kolundan tutup kendime doğru çevirdim sol tarafımı göstererek " Bak kızım burası benim kalbim seninde memleketin anladın mı bu odun sadece senin olmak istiyor istersen parçala beni istersen dışarıda ölüme terket ama benden vaz geçme " dedim .
Elçin kolundaki elimi bırakmam için çaba gösterdi. Ben kolunu bıraktığımda ise sendeleyerek yere düştü . Ayağa kalktığında ise çıkışa bir kere daha yöneldi.Ben sadece arkasından baka kalmıştım.Elçin koşarken bir anda duraksamıştı bana
dönerek " birdaha sakın peşimden gelme senin bende küçücük bir sevgin varken onu da katletmeye başardın sadece küçücük bir sevgi " diyerek bir bir kere daha çıkışa yöneldi bir daha dönmemek üzere ...
Bir anda deponun duvarları üzerime üzerime gelmeye başladı tavandaki örümcekler bile kaçmıştı benden bu kadar mı korkunçtum diye sormadan edemedim kendime
Belki Elçinin dediği gibiydi artık " erosun kırıktı okları"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erosun kırık okları(DÜZENLENİYOR)
RomanceYine düşünüyorum seni... Seni sensizken sevmeyi , hayallerimde düşlemeyi. Giderken senden uzaklaşmanın ne acı verici bir his olduğunu düşünüyorum . Hayallerimle süslüyorum ismini ,seni özlerken dinliyorum kalbimin sesini. Hep bir özlem hep bir hasr...
