Doğduğum andan beri bir Barcelona taraftarıydım. Özellikle babamın fanatik bir barça taraftarı olması da beni yürekten bir taraftar haline getirmişti. Babamla zaman zaman maçlara gider, o zamanlar pek ne anlama geldiğini anlamasam da onunla beraber tezahüratlar yapardım.
Büyüdükçe kendim de futbolu yakından takip etmeye devam ettim ve kendime fanatik diyebilirim. Açıkçası bağlantı şu ki, benim hayatım da planladığımdan çok farklı bir yönde gitti.
Kendi kendine gitar çalan ve şarkı coverları paylaşan bir kızken, bir anda youtube algoritması videolarımı yüz binlerce insanın karşısına çıkarmıştı ve iki yılda ses getiren bir şarkıcı olmayı başarmıştım.
Birçok insan Sara Elisa Robles ismini biliyor, beni tanıyordu. 19 yaşında bu başarıya erişebilmiş sayılı insanlardan biriydim.
Her şey hala daha bana hayal gibi gelirken ve bu kadar mucizevi olayın başıma gelmesinin mümkünlüğünü sorgularken, menajerimin beni dün gece 3'te arayıp 'Sara, bu ÇOK ÖNEMLİ. YARIN 9'da BARCELONA'YA UÇUYORUZ.' deyip yüzüne kapatmasından sonra, buradayım.
Karşımda Barcelona'nın efsanevi teknik direktörü Xavi ve bir düzine insan, reklam kampanyası olarak bir buçuk ay boyunca onlarla beraber seyahat etmemi, sosyal medyada aktif paylaşımlarda bulunmamı istiyor ve barcelona için bir şarkı yazmam teklifini sunuyordu.
Hayır deme gibi bir şansım var mıydı?
Tabii ki de hayır.
Yanımda menajerim, aynı zamanda da en yakın arkadaşım, Maria bana desteklercesine bakarken, karşımda teknik direktör Xavi de bana gülümseyerek ve güven verici şekilde bakıyordu. Kalemi elime alıp tek tek sayfaları çevirerek imzaları atmaya başladım.
Zorlukla nefes alırcasına konuştum. 'Gerçekten, 12 yaşındaki Sara bunu yaşayacağını bilseydi bunları yaşayamazdı. Tam bir paradoks.' Xavi sorgularcasına baktı, öyle ki o an benimle bu işi yapmakla kötü ettiğini düşünüyor bile olabilirdi.
Hemen düzeltmek için konuştum. 'Yani, şöyle demek istiyorum. Ben kendimi bildim bileli fanatik bir barça taraftarıyım ve eğer küçük halim bunu görseydi heyecanlanıp kalp krizinden giderdi.'
Xavi gülümsedi ve anladığını belirten bir kafa işareti yaptı. O sırada ben de imzalamayı bitirdim ve kalemi masaya koydum. Gülümseyerek ayağa kalktım ve odadaki herkesle el sıkışıp 'bu işi yapmanın bir şeref olduğu hakkındaki bitiş konuşması'nı yaptık.
Odadan çıktığımızda yetkililerden biri beni ve Maria'yı çıkışa kadar geçiriyordu. Kupaların bulunduğu alanda bir süre gezindik ve çıkışa doğru gittik. Yürürken ve beni bu işbirliği için öneren kişi olduğunu öğrendiğim menajere minnettarlığımı anlatırken aniden bana çarpan kişiyle dikkatim tamamen dağılmıştı.
'Bu uzun topukluları giymeyi bilmiyorsan giymek zorunda değilsin. Nasıl yürüyeceğini bile bilmeyenlerle uğraşacak vaktim yok.'
En genç orta saha oyuncusu Pablo Gavi, bana çarpmış, tüm suçu da bana ve topuklulara yıkmıştı. Yere düşen kulaklığını yerden tavırla almış, ardından hızlıca uzaklaşmış ve bana cevap verme hakkı bile tanımamıştı.
Bana çarpan oydu, nasıl oluyor da ben yürümeyi bilmeyen taraf oluyordum? Ayrıca, ne demek giymeyi bilmiyorsun? Haberi yok galiba ama 20 santim topuklularla sahnede 2 saat boyunca koşuyorum. Gerçekten mi?
İlk günden takımdan biriyle böyle olumsuz başlayacağımı bilmiyordum ama hayat sürprizlerle doluydu.
Tabii ben bunun sadece bir başlangıç olduğunu bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
control, pablo gavi.
FanfictionHer şeyi bilebilirsin, tüm fikirlere sahip olabilirsin. Ama kral olabilmek için bir kraliçeye ihtiyacın var. song by doja cat - control. başlangıç: 30.07.2023