2

1.3K 60 6
                                    

Şirketten büyük bir yorgunlukla çıktım. Fakat bugün önemli bir gündü çünkü ilk kez gym salonuna gidecektim. Bunu iş için yapsam da içimde ayrı bir his vardı nedenini bilmiyordum ama o hissi bastırmam lazımdı. Arabama bindim ve eve sürmeye başladım. Eve geldiğimde avakadolu sandviç yaptım ve yerken de instagramda geziniyordum. Kendi kişisel hesabımdan Ebrarı veya herhangi bir ünlüyü takip etmiyordum ama ne zaman merak edip bakacak olsam şirketin hesabından bakıyordum.

Sandviçimi yedikten sonra odama gittim ve dolabımı açtım. Salon için uygun kolsuz tişört ve şort seçtim. Suyumu ve havlumuda hazırladıktan sonra evden çıktım. Yakındı bu yüzden kulaklıklarımı taktım ve yürümeye başladım.

Kısa bir süre sonra Spor salonuna varmıştım. İçeri girdim ve etrafa bir göz gezdirdim. Gözlerimin ne aradığını tabikide çok iyi biliyordum. Kapıda tatlı bir kadın vardı. "Merhaba" dedim gülerek. Kadın da gülümsedi ve "Merhaba nasıl yardımcı olabilirim?" dedi. "Ben dün bura ile görüşmüştüm" "Adınızı alabilir miyim?" "Asel Arın Akyıldız" derken karşılaşmak için yanıp tutuştuğum o gözlerle karşılaştım. O pembe saçlı kızla göz göze geldiğim anda içim ürpermişti.

Gözlerimi çektim ve gerginlikle kadına gülümsemeye çalıştım. Ses ile kartını okuttuğunu anlamıştım ve açılan engellerden içeri girdi. "Selam Gülce" dedi. Sesi çok hoşuma gitmişti ve gitmemeliydi. "Hoşgeldin Ebrar" dedi kadın gülümseyerek. Sonra içeri geçti ve kadınla konuşmaya devam ettim. "İşte kartın Asel. Yada Arın mı demeliyim? Hangisini kullanıyorsun?" diye sordu.

"Farketmez hangisini isterseniz. Sizin adınız da Gülce olmalı değil mi?" dedim. "Sizli bizli konuşmaya gerek yok Asel. Hoşgeldin" dedi. Gülümseyerek "Hoşbuldum" dedim ve aletlere yöneldim. Eşyalarımı kenara bıraktıktan sonra aletlere geçtim. Sürekli onu kontrol ediyordum ve çoğunlukla bakışıyorduk ben ise utanarak gözlerimi kaçırıyordum. Diğer alete geçtim ve arkamda bir vücut hissetmem ile rahatsız olup çekildim.

Arkamdan "Burada yenisin galiba. Ben Mert güzelim senin adın ne?" dedi bir erkek sesi. Hızlıca çekildim ve "Burada çalışıyorum. Müsade eder misin?" dedim. Daha da yakınlaştı ve "Birlikte çalışalım canım ne olucak?" Dedi. Çok rahatsız olmuştum ve iyice geriye çekildim. "Rica ediyorum beni yalnız bırakır mısın?" dedim. Arkamdan gelen tanıdık ses ile kalbim çarpmaya başladı. "Kızı rahat bırakacak mısın artık Mert?" dedi Ebrar. Arkamı döndüm ve Merte bakıyordu. Çocuk sanki karşısında polis varmış gibi ellerini havaya kaldırdı ve gülerek "Peki Ebrarcım" dedi.

Mert giderken Ebrara döndüm ve uzunluğundan dolayı kafamı kaldırmam gerekmişti. 1.68 boya göre 1.96 bayağı uzundu. "Teşekkür ederim" dedim. "Rica ederim" dedi ve gülümsedi. Bende gülümsedim ve geri alete doğru yönelirken o da kendi aletine yöneldi. Çalışmaya devam ederken düşünmeden edemiyordum.

En baştan neden yazıldım ki? Dedim içimden. Buraya gelmek bir saçmalıktı. Sadece onu görmek istiyordum onu merak etmiştim ve belki birkaç haber çıkar diyeydi. Biraz daha çalıştıktan sonra bıraktım. Eşyalarımı aldım ve soyunma odasına gittim. Eşyalarımı bırakıp duş kısmına girdim.

Kendimi soğuk suyun altına attım ve rahatladım. Yanımda getirdiğim küçük şampuanla saçlarımı yıkadım ve havluyla vücudumu kuruladım. İç çamaşırlarımı ve yanımda getirdiğim şortu giydikten sonra tişörtümü soyunma odasında unuttuğumu fark ettim.

Soyunma odasına gittim ve çantamdan tişörtümü alırken kapı açıldı. Baktığımda Ebrarı gördüm ve göz göze geldik. "Selam" dedi ve bende kısık bir sesle "Selam" dedim. Gözleri gözlerimdeyken anlık olarak göğsüme kaydı ve utançla önüme döndüm. Çantamdan tişörtümü alıp hızla üstüme geçirdim ve saçlarımı kıskaç tokayla tutturdum. Beyaz tenimden dolayı yanaklarıma baktığımda hala kızarıktı.

Derin bir nefes aldım ve odadan çıktım.

Gazeteci // Ebrar KarakurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin