13

786 41 35
                                        

Uzandığım bedenin hareket etmesiyle uyandım. Gece sürekli pozisyon değiştirmiştik ve en sonunda da böyle kalmıştık demek ki. Gözlerimi açıp kafamı kaldırmamla Ebrar da uyandığımı anlamıştı.

Yatakta oturur pozisyona geldim. "Günaydın güzellik" dedi Ebrar. "Günaydın Ebraar" diye cevap verdim. Elini uzattı ve yanağımı sıktı. "Sabah sabah bu kadar tatlı olmak zor değil mi?" Dedi. Utançla güldüm ve önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Tamam hadi utanma" dedi. "Ya Ebrar" diye karşılık verdim. Yataktan kalktım ve telefonumu elime aldım.

Babamdan gelen bir arama ve bir kaç instagram bildirimi dışında bir şey yoktu. Bildirimlere tıkladım. Zehra, Mile ve Hande gibi dün gelen kızlar bana takip isteği atmışlardı.

"Aa dün gelen herkes istek atmış" dedim. Ebrarda kalkmıştı ve o da yatakta oturmuş telefona bakıyordu. "Aa gerçekten mi?" Diye sordu. "Evet" dedim.

"Bekliyordum gerçi" diye cevap verdi. İsteklerin hepsini kabul edip geri takip yaptım. Kızlar çok samimilerdi ve asla egoları falan yoktu. Hepsi aşırı tatlılardı.

Banyoya gidip bir kaç işimi hallettikten sonra aşağıya indim. Ebrarda benden sonra banyoya girmişti. Arama yerini açıp babama tıkladım.

Telefona bir kaç saniye sonra cevap geldi. "Günaydın güzel kızım ne yapıyorsun?". Dedi. "Hiç öyle arkadaşımın evindeyim burda kaldım" diye cevapladım. "Hangi arkadaşınmış bakalım o?" Diye sordu.

Geçiştirmek amaçlı "Tanıştırırım bir ara ya siz napıyorsunuz?" Diye sordum. Babamla yarı İspanyolca yarı Türkçe değişik bir şekilde konuşup iki dilide katlediyorduk.

"Kahvaltı yaptık şimdi kahve içiyoruz. Uzun zamandır konuşmadık bir isteğin var mı diye aramıştım." Dedi. Güldüm ve "Aslında birazcık para güzel olur" dedim. Babamda güldü.

"Tamam atıyorum kızım" dedi. "Canım babam ya" dedim. "Neyse kızım şirkete gideceğim şimdi kedine iyi bak" dedi. "Görüşürüz seni seviyorum" dediğimde telefon kapandı.

Ebrarda konuşmamızın yarısında falan aşağıya inmişti. "Bu nasıl konuşmadır? Türkçe mi İspanyolca mı konuşacaksınız bir karar verin kızım" dedi gülerek. "Aklımıza ilk kelimenin hangisi geliyorsa onu söylüyoruz işte böyle karışık bir şeye dönüyor. İki dille beraber büyüyünce. Gerçek hayatta da bunu yapmamak çok zor..." dedim.

"Bana ispanyolca öğretmen gereken konular var" dedi. "Öğretirim hem o zaman babam çok sever seni" diye cevapladım. Yanıma gelip masaya yaslandığında "babanın beni sevmesi için İspanyolca mı lazım ya araya bir kaç ispanyolca dersi koymalıyım belli" dedi.

"Vallahi babam tam bir spor fanatiği ve senide tanıyordur illaki. O yüzden gerek yok İspanyolcaya" dedim gülerek. "O zaman kolaymış işim" diye cevapladı.

Kahvaltı yapıp oturup sohbet ettik. Ben Ebrarı çok seviyordum ve aramızdaki şeyi kararlaştırmayı istiyordum. Başta tek korkum uzun sürmemesi yönündeydi fakat Ebrarı tanımam üzerinden o kadar zaman geçti.

Artık Ebrarın kişiliğini tam olarak biliyordum ve ilişkimizin uzun süreceğinin de farkındaydım. Ebrarla sevgili olmayı istiyordum artık. O dudaklarını öpmeyi.

Açıkçası şuana kadar olan sevgililerimin çoğuyla sevgili olmamız 2 hafta zor sürmüştü ve ilk iki haftada öpüşmüştük. Ama Ebrarla ciddi olmak istiyordum uzun güzel bir ilişki istiyordum. Yoksa Ebrarın dudaklarına yapışmak aklımdan geçmemiş değildi ki, sonuçta Ebrar Karakurttu o.

Kahvaltının bulaşıklarını topladık. Ebrarın bugün sadece top antrenmanı vardı o da 2 deydi.

"Ben eve gidiyorum banyo yapmam lazım" dedim. "Yaa Arın gitme" diye sızlandı. "E güzelim sen her gideceğimde böyle sızlanırsan ben gidemem ki" dedim.

"Gitme o zamann" dedi böylede. Aynı bir bebek gibiydi. Yada yavru bir kedi.

Sarıldım. Aramızda cidden çok fark vardı. Kucağına alıp masaya oturttu. Yanağına bir öpücük bıraktım. "Haydi Ebraar" dedim. "Sen hep bu yüzden kaçacaksan sana burda kıyafet havlu falan hazırlamam lazım. Sen güzelsin birde bakım ürünlerin falanda vardır listeyi verde alayım onlardanda. O zaman hep burada kalırsın nasıl?" Dedi.

"Sen bizde kal azda zaten hep ben sizde kalıyorum" dedim vücudumu salladım. Yüzümüz arasında çok az mesafe varken açıkçası dudaklarını öpmemek için zor duruyordum, veya başka şeyler yapmamak için. O da benim dudaklarıma bakıyordu. Biraz sonra vedalaşıp eve gelmiştim.

Tanrım bugün hormonlarım biraz fazlaydı sanırım. Duşa girdim ve kendime geldim. Aynı zamanda da düşünüyordum. Ebrar o kadar zaman geçmesine rağmen ne zaman sevgili olacağız? Gibi şeyler sormamıştı.

Çok ince bir insandı. Dışarıya yansıtmamaya çalışsa da aynı zamanda çok duygusaldı. O daha 23 yaşındaydı. 23 yaşına gelene kadar o kadar linç yemiş ve nefret görmüş biriydi. Aslında onun ne kadar güçlü biri olduğu karşısında şaşırıyordum.

Her şeye rağmen kendi benliğini gizlemiyordu. O tanıdığım adını ilk duyduğumdan beri imrendiğim bir insandı. Bir gün beraber olabileceğimiz aklımın ucundan bile geçmezdi.

Ebrarı yaklaşık 1 aydır tanıyordum. Tanıyordum derken gerçek hayatta yoksa ona bakılırsa yıllar geçmişti ilk adını duyduğumun üzerinden.

Dudakları, hareketleri her şeyi. Düşündükçe çıldırıyordum. Hormonlarım bugün ciddi ciddi çok fenaydı. Duştan çıktım. Üzerimi giyinip telefona gelen bildirimle merakla baktım.

Regl uygulamamdan yarının regl günüm olduğu yazıyordu. İşte şimdi her şey yerine oturuyordu.

Bugün patronumu arayıp yıllık izin almalıydım. 2 hafta yani. Ondan sonra 1 hafta kalıyordu ve ayrılabilirdim.

Bunuda buraya bırakayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bunuda buraya bırakayım...

Gazeteci // Ebrar KarakurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin