17

341 15 3
                                        

Sabah baş ağrısıyla uyandım. Bugün evden çalışma günüm olduğu için rahattım. Mutfağa gidip ağrı kesici içtikten sonra birşeyler atıştırdım.

O sırada Ebrar aradı. "Orada sabah değil mi günaydın güzelim" dedi. Gülümsedim ve "günaydınn" dedim. "Napıyorsun?" Diye sordu.

"Oturuyorum yeni birşeyler atıştırdım" dedim. "Seninle birşey konuşmamız gerek" dedi. "Konuşalım" dedim ve açıkçası gerilmiştim.

"Asistanım bir boklar yemiş ve birşeyler imzalamış. Promo için bir ünlüyle aramızda birşeyler varmış gibi davranmam gerekiyormuş Arın özür dilerim" dedi.

Söylediklerini sindirmem biraz zaman aldı. "Şaka mı bu ya?" Dedim. "Keşke öyle olsa aşkım ama inan bana bende mutlu değilim" dedi Ebrar.

Açıkçası sinirlenmiştim. "Eğer sen istemezsen sözleşmeden cayacağım ve para cezası var ama önemli değil" diye devam etti.

"Yok yok" dedim. Benim yüzümden para cezası yemesini istemiyordum. "Gerek yok ne kadar sürecek peki?" Diye sordum. "3 hafta" dedi.

"Tamam senin bir suçun yok zaten dıştan görünen önemli değil senin kalbinde ben varım" dedim gülerek. O da güldü. "Kimmiş peki bu ünlü?" Diye sordum.

"Rusyada aynı takımda oynayacağım kişilerden Yulia diye biri" dedi. Ofladım. Açıkçası tedirgin olmuştum. "Şuam gitmem gerek güzelim seni seviyorum" dedi. "Bende seni seviyorum" dedim ve kapattık.

Daha önce çok kez terk edilmiştim ve güven duygularımı kazanmak zor olmuştu. Ebrara karşı şüphem yoktu ama yine de normal olarak bu olay beni biraz rahatsız etmişti.

Dünkü olayı bahsetmediğimi hatırladım ve yine ofladım. Bugün gerçekten çok kötü geçiyordu. Eskiden bütün gün Ebrarla vakit geçirdiğim için artık yapıcak birşey bulamıyordum.

Telefonumun titremesiyle elime aldım ve Özgenin aradığını gördüm. Telefonu açtım. "Selam Arın" dedi. "Selamm Özge" diye cevapladım.

"Şey, dün olanları konuşmak için buluşmak ister misin birazdan?" Diye sordu. Bence iyi bir fikirdi ve açıkçası çok sıkılıyordum "olur bencede" dedim.

"Tamam o zaman birazdan seni alırım kafeye gideriz olur mu?" Diye sordu. "Tamamdır hazırlanıyorum o zaman" dedim ve kapattık.

Hazırlanmak için odama gittim ve üstüme klasik birşeyler geçirdim. Makyajımı da yaptıktan sonra Özge arayıp geldiğini söyledi bende aşağıya indim.

Arabaya bindim. "Selam" dedi. "Selam" dedim ve kafeye gelene kadar konuşmadık. Kafeye geldiğimizde ise kahvelerimizi isteyip oturduk.

"Bak Arın olanlar için gerçekten özür dilerim ama benim bir suçumda yok sadece yanlış anladım ve seninle arkadaş olmak çok isterim" dedi.

Samimi konuşmuştu. "Önemli değil ikimizinde bir hatası yok dediğim gibi sana böyle hissettirdiğimi bilseydim durumu açıklardım ama benim de son zamanlarda kafam çok doluydu bende seninle arkadaş olmak isterim" dedim.

"Tamamdır o zaman" dedi. Gülümsedim. "Sevgilin vardı dimi senin" dedi. "Evet var" dedim. Ebrarı hatırlamamla yüzüme direkt bir tebessüm yerleşmişti.

"Baksana aklına gelir gelmez gülümsüyorsun ne kadar sevdiğin bundan belli" dedi. "Evet çok seviyorum onu" dedim. "Kim peki?" Diye sordu.

Ebrarla birlikte olduğumuz bilinmeli mi bilinmemeli mi bilmiyordum. Sonuçta Yulia denen kızla aralarında birşey varmış gibi görünmeliydi.

Ama yine de söylemek istedim çünkü Özgeye güveniyordum. "Aramızda kalsın ama tamam mı bu aralar durumlar biraz karışık" dedim.

"Tamamdır sorun yok. Ünlü biri falan mı ki?" Diye sordu. "Aslında evet, voleybolcu" dedim. Bir anda aklına gelmiş gibi şaşırdı. "Oha bir dakika, Ebrar Karakurt falan mı?" Diye sordu.

"Tamda üzerine bastın." Dedim. "Yuh bu çok havalı" dedi gülerek. Bende güldüm. "Bak" dedim ve kilit ekranı arka planım olan Ebrarla beraber fotoğrafımızı gösterdim.

"Aa çok yakışıyorsunuz cidden" dedi. "Bencede ya" dedim ve güldüm. "Ama bu aralar birkaç anlaşmadan dolayı aramızda kalması gerek" dedim somurtarak.

"Tamam, tamam aramızda söz" dedi. Saçımı kulağımın arkasına attım ve kahvemden bir yudum aldım. Tam o sırada telefonuma bir haber bildirimi düştü.

"Ebrar Karakurt Rusyadaki takım arkadaşıyla gayet yakın bir şekilde görüntülendi. İkisinin yakınlığı kafalarda soru işareti oluşmasına sebep oldu. Daha geçen gün yeni biriyle görülen Ebrarın artık onunla beraber olmadığı bilgisi gelirken Yulia ile olan yakınlığı aralarında birşey olabileceği ihtimalini arttırdı"

Okumamla kalbim yerinden çıkıcak gibi olmuştu. Çok sinirlenmiştim. Artık beraber olmadığı bilgisi gelirken? Bu ne demekti şimdi. Fotoğrafta kız kafasını Ebrarın omzuna yatırmış elini tutuyordu.

Masadan izin isteyip ayağa kalktım. Dışarı çıktım ve Ebrarı aradım. Birkaç çalmadan sonra açtı. "Bu ne Ebrar ya artık beraber olmadığı bilgisi gelirken? Sen mi söyledin böyle birşey" dedim.

"Cemre söylemiştir. Sana söyledim Arın bana kızamazsın şimdi. İzin istedim ve verdin bende bu durumdan mutlu değilim neden şimdi yüzüme vuruyorsun?"

Sinirden güldüm "tepki de mi veremeyiz Ebrar?" Dedim. Aslında bir nevi haklıydı o da. "Ama aşkım ben senden izin aldım sonuçta habersiz yapmadım ki" dedi. Doğruydu. "Tamam evet haklısın özür dilerim bir an görünce sinirlendim bebeğim seni çok seviyorum ve kimseyle paylaşmak istemiyorum sadece" dedim.

"Haklısın güzelim bende gerginlikle biraz sert tepki verdim özür dilerim bende çok seviyorum seni" dedi.

"Tamam hadi Yulia yanımda sonra konuşuruz tamam mı?" Diye devam ettirdi. Ofladım ve "tamam bebeğim seni seviyorum görüşürüz" dedim. "Bende seni çok seviyorum" dedi ve kapattı. Açıkçası bu durumdan hiç mutlu değildim.

Gazeteci // Ebrar KarakurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin