Yorum yaparsanız motive oluyorum ve yeni bölüm daha çabuk geliyor ;)
Uyandım ve etrafa baktım. Sabah olmuştu. Gece Ebrarla mutfakta uzun süre sohbet etmiştik sonrasında ise film izlemeye karar verip uyuya kalmıştık. Uyandığımda Ebrara baktım. Hala uyuyordu.
Ayağa kalktım ve iki tane kahve hazırladım. Ebrar çok tatlı biriydi ve kısa sürede bu kadar yakınlaşmamız gerçekten şaşırtıcıydı.
Fakat onun beni ne olarak gördüğünü bilmiyordum ayrıca bu olaylar için biraz erkendi. Kahveyi bardaklara döktükten sonra Ebrar kapıdan içeri girdi.
Eliyle yüzünü ovup saçını karıştırıyordu ve çok tatlı gözüküyordu. "Günaydın" dedim. "Günaydın. Yanlışıkla pijama partisi yapmışız sanırım" dedi. "Evet" dedim gülerek.
Hastalığım antibiyotiklerin etkisiyle hafiflemişti kahvaltıdan sonra birtane daha içmeyi planlıyordum. Tezgaha yaslandım.
Yanımdaki kahveyi almak için yaklaşınca birbirimize çok yakınlaşmıştık ve yutkundum. Onun sıcak nefesini üstümde hissederken kahveyi aldı ve geri çekildi.
Yanıma yaslandı ve kahvemizi yudumladık. Kahvelerimizi içtikten sonra ben antibiyotik içerken "Sabah antrenmanım var birazdan gitsem iyi olur" dedi. "Tamam" dedim ve gülümsedim. Biraz sonra kapıya geçmiştik.
"Herşey için çok teşekkür ederim Ebrar sen olmasan bugün ne halde olurdum bilmiyorum bile hakkını nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum" dedim utanarak başımı eğmiş bir şekilde. "Önemli değil gerçekten. Bir kahve ile ödeyebilirsin aslında, bir kafede mesela" dedi.
"Olur konuşuruz sonra. Görüşürüz iyi antrenmanlar" dedim gülümseyerek. "Görüşürüz" dedi ve duraksadı konuşmaya devam etti "Ve ayrıca perdeni hep açık bırak" dedi ve göz kırptı. Afalladım ve anlamayan gözlerle ona baktım.
O anda kafama dank etti. Dün gece yorgunluktan perdem açık bir şekilde üstümü değiştirmiştim ve Ebrar yan evde oturduğuna göre yatak odalarımız karşılıklıydı, südyen bile giymiyordum. Gözlerimi kocaman açarak ona baktım.
Gülerek bana baktı ve "görüşürüz" dedi. Ben utançtan bir şey diyememiştim. Gitmesiyle kapıyı kapatıp kapıya yaslandım. "Hassiktir" dedim. Bu kız beni gerçekten delirtecekti.
2 gün geçmişti ve hafta sonuydu. Ebrarla çoğunlukla sohbet etmiştik.
Derine "Bize gelsene oturalım hatta Egeyide çağıralım" yazdım. Ege benim ortaokuldan beri en yakın erkek arkadaşımdı. 3 aydır Belçikadaydı ve daha 2 gün önce gelmişti. Buluşmaya fırsatımız olmamıştı.
"Tamam bebis 1 saat sonra ordayım" yazdı. Egeyide aradım ve o da geleceğini söyledi. Ebrarıda çağırmalıyım diye düşündüm. Bugünün off günü olduğunu söylemişti.
Çağıracaktım ama geleceğini sanmıyordum çünkü muhtemelen takımdan arkadaşlarıyla dışarı çıkar diye düşünüyordum.
Evine gittim ve kapıyı çaldım. Kapıyı açınca beni gördüğüne şaşırmış gibiydi. "Selam" dedim.
"Selam" dedi gülümseyerek. "Bugün arkadaşlarım bize gelicekte sende gelmek ister misin diye sorucaktım. İşin yoksa tabii" Dedim. Gülümsedi ve "Olur ne zaman?" Dedi.
"Bir saat sonra falan" dedim. "Tamam o zaman" dedi. "Görüşürüz" dedim ve "Görüşürüz" dedi. Eve doğru yürürken yüzümdeki gülümsemeyi durduramıyordum.
Eve geçtim ve etrafı toparladım. Üzerime de rahat bir spor atleti altıma da eşofman giydim. Kapı çaldı ve Derin gelmişti. Sarıldım ve içeri geçtik. Derinden sonra da Ebrar gelmişti. Sarıldım ve kokusunu içime çektim.
Biz içeri geçip biraz sohbet ettikten sonra kapı çaldı. Muhtemelen Ege gelmişti heyecanla Derine baktım. Onu cidden çok özlemiştim. Ben kapıya doğru giderken Derininde arkamdan gelmesiyle Ebrarda geldi.
Derinin "Şimdi iyi izle" diye Ebrara fısıldadığını duydum ve Ebrarda anlamamış şekilde bakıyordu. Kapıyı açtım ve kollarını açmış gülümseyen Egeyi gördüm.
Sarıldım ve o da beni sıkı sıkı sardıktan sonra bir tur döndürüp bıraktı. "Hoşgeldin Belçikalı" dedim ve saçlarını karıştırdım. "Ayıp oluyor ama bak sana hediye bile getirdim" dedi elindeki poşeti gösterip.
Güldüm ve Ebrara döndüm. Sıfır mimikle bizi izliyordu. "Ebrar bu Ege en yakın arkadaşlarımdan biri. Ege bu da Ebrar" dedim. "Karşımdaki Ebrar Karakurt mu ben mi yanlış görüyorum?" Dedi Ege gülerek.
Ebrar "Merhaba" dedi ve nezaketen sarıldılar. Ege sonra Derinlede bizimki gibi sarıldıktan sonra onlar önden biz Ebrarla arkadan oturma odasına geçiyorduk.
Ebrara baktım ve garip bir yüz ifadesi ile Egeye bakıyordu. Ortamı yumuşatmak için ona baktım ve gülümsedim. Ben ona dönünce o da bana baktı ve gülümsedi.
Oturma odasında oturup sohbet ediyorduk ve Ege Belçikada yaşadığı bir anıyı anlatıyordu. "Kanka sonra kadın bir anda elindeki defteri kafama geçirmesin mi? Ben öyle kaldım. Meğersem kadına afedersiniz diyeceğime küfür etmişim" dedi.
Derin gerizekalı diyip tokadı geçirince hepimiz güldük. Ege sigara içeceği için mutfağa gittik ve orada oturuyorduk.
Ebrar su içmek için bardak alırken Ege sesli bir şekilde "Siz sevgili misiniz?" Diye sordu. Yutkundum ve Egeye baktım. Gözlerimi kocaman açmış ona bakarken o da yanlış bir şey yaptığını anlamıştı.
Ebrar arkasını dönüp bana bakınca stresten ölüyordum. Derin olsa beni kurtarır diye düşündüm ama lavabodaydı. "Hı yok değiliz" dedim yüzümde zoraki bir gülümsemeyle. Ebrar bana anlamadığım bir bakış attı ve önüne döndü.
O önüne dönünce Ege bana masumca gülümsemeye çalışıyordu. Ağzımı "gerizekalı" der gibi hareket ettirdim ve Ebrar da gelip yeniden yanımıza oturmuştu.
Ege Ebrara "voleybolcu olmak nasıl bir şey ya?" Gibi saçma sapan sorular sorarken bende daha deminki olaydan yerin dibine giriyordum. Sonunda Derin gelmişti ve Egeye "salak mısın Ege bu nasıl soru kızı rahat bırak" diye kızıyordu.
Onlar oturma odasına geçerken bizde Ebrarla mutfakta yalnız kalmıştık. "Kahve ister misin?" Diye sordum gülümseyerek. Bana bakmadan "hayır" dedi. Nedense biraz soğuk gelmişti.
Ben kahve hazırlarken "ben içeri geçiyorum" dedi ve gitti. Acaba Egeye dediklerimden dolayı mı diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım.
Oturma odasına geçtiğimde soğuk davrandığı düşüncemi doğrulamıştım. Kendimi bir şekilde affettirmem gerekiyordu ve yolunu bulacaktım.
Akşam olunca Ege ve Derin eve gidiyordu. Ege Derini bırakacağı için onlar aynı anda çıkmıştı. Onlar gittikten sonra Ebrarın da gideceğini anladım.
Ebrara "gel biraz terasa çıkalım" dedim. "Olur" dedi ve geldi. Terasa çıktığımızda "Sevgili değiliz daha ama flörtüz değil mi?" Dedim. Bir anda şaşkınlıkla bana baktı ve sonrasında gülümseyerek "sanırım öyle" dedi.
"Sanır mısın? Tamam o zaman" dedim ve gözlerimi devirdim, trip atar gibi sırtımı döndüm. "Sanmıyorum sanmıyorum, öyle zaten" dedi ve güldü.
Bende gülerek ona döndüm ve bakıştık. Beni kollarının arasına aldı ve sevinçle döndürdü. Ebrarı çok ama çok seviyordum.
