11

745 35 16
                                    

1 hafta sonra
Ebrarla iş çıkışı onun evinde sallanan koltuğunda yatıyorduk. Eli gene saçlarımdaydı. Dün sabah Ebrar ile alakalı gene bir haber yazmıştım. Ebrarın haberi olmadan böyle şeyler yapmak ihanet gibi hissettiriyordu. Ben mest olurken "Bizim kızlarla tanışmanı istiyorum" dedi.

"Gerçekten mi? Diye sordum. Açıkçası onlar beni çok geriyordu. "Evet. Yarın olur mu?" Diye sordu. "Olur neden olmasın?" Dedim. Yarın haftasonuydu. "Güzel o zaman" dedi. "Gitsem iyi olur" dedim.

Sıkıca sarıldı ve "Gitmek zorunda mısın? Burda kal uyuyalım işte" dedi. "Banyo yapmam gerek ve çamaşır işleri var" dedim. "Of tamam" dedi. Dudağını büzerek. Güldüm ve "zaten yarın burada olacağım" dedim. Yanağına bir öpücük bıraktım.

Sabah

Uyandım ve kahvaltımı hazırladım. Kahvaltı yaparken Ebrardan mesaj geldi. "Saat 1 gibi bize gelirsin olur mu?". "Olur" yazdım. Bu iş beni düşündüğümden daha stres etmişti. Biraz dizi izlemeye karar verdim.

Bulaşık yıkayıp, dizi izleyip çamaşırları katlamıştım ve saat 12 olmuştu. Şimdi ise dolabımın başına geçmiş ne giysem diye düşünüyordum. Beyaz günlük bir elbisem vardı fakat evde oturacaktık rahat edemeyebilirdim.

Pantolon çok rahatsız ederdi. Eşofman çok rahat olurdu. Etek de giyemezdim aynı şekilde rahat olmazdı. En sonunda bir şortta karar kıldım. Üzerime de beyaz basic bir crop seçtim.

Aynada da biraz makyaj yaptıktan sonra durdum ve bir kendime baktım. Bence gayet iyiydim. Ama söylediğim gibi aşırı stresliydim. Uzun zamandır televizyonda izlediğim insanları gerçekte görmek gericiydi.

Biraz daha bir şeylerle uğraştıktan sonra saat 1'e geliyordu. Evden çıktım ve Ebrarın evine doğru yürümeye başladım.

Kapıyı çaldım ve gerginlikle ellerimi saçlarıma götürdüm. Kapı açıldı ve Ebrarı gördüm. "Hoşgeldin" dedi ve sarıldık. İçeri geçerken gerginlikle elimle oynuyordum.

"Gerilmene gerek yok. Hepsi gelmedi daha hem" dedi. "Tamam" dedim ve gülümsedim. Mutfağa gittik. Mutfakta Mile, Eda abla, Hande ve Derya vardı.

"Merhaba" dedim içeri girince. Bana döndüler ve onlarda selam verdiler. Ebrar sırayla tanıtıyordu "Arın bunlar Eda abla, Mile, Hande ve Derya" dedi.

"Tanıştığımıza memnun oldum" dedim. Gülümseyerek bana baktılar ve "bizde" dediler. Masaya oturduk ve sohbet ediyorduk. Mile Türkçe bilmediği için ingilizce konuşuyorduk.

Anlamadığım şekilde Mile bana değişik bir şekilde bakıyordu. Açıkçası beni gayet germişti. Ebrar "Mile biliyor musun Arının büyükannesi de ispanyolmuş ispanyolca konuşabiliyor" dedi. Başımla onayladım ve Mileye baktım.

İspanyolca "Ne güzel, bir şey soracağım iznin olursa. Gazeteci değil misin sen?" Diye sordu. O an kafamdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü.

Yüz ifademdende anlaşılıyor olacak ki Ebrar "Mile ne dedin kıza?" Diye güldü. Zorla gülümsemeye çalıştım. Kapı çaldığında Ebrar ve arkasından Derya da gitti. Eda abla ve Hande de telefonuyla oynamaya başladıklarında "Demek ki Ebrarın haberi yok" dedi.

"Sen nereden biliyorsun?" Diye sordum. "Birkeresinde o şirkette görmüştüm seni masada oturuyordun. Hafızam çok iyidir" dedi. "Ebrarın haberi yok. Rahatsız olabileceğini düşünmediğim için söylemedim zaten yakında ayrılacağım iştem lütfen söyleme" dedim.

"Belki de haber için yapıyorsun bunu ben nereden bilebilirim? O benim arkadaşım ona söylemem gerek özellikle de sır gibi saklıyorsan" dedi. Biraz sinirli gibiydi. "Hayır Mile. Bak lütfen ben Ebrarı gerçekten seviyorum ona aşığım. Lütfen yapma" dedim.

Ona aşık olduğunu söylediğimde çatılan kaşları eski haline gelmişti, biraz yumuşamıştı. Ebrar odaya girince ona bir baktı. Daha sonrasında "Tamam söylemeyeceğim ama şimdilik. Hemen o işten ayrılmalısın" dedi. Onayladım. İspanyolca konuştuğumuz için kimse anlamamıştı.

Ebrar "siz çoktan kaynaşmışsınız bile" dedi. Güldüm ve biraz öyle dedim yan gözle Mileye bakarak. Güldü ve kafasını onaylar biçimde salladı. "Arın bu Zehra, Zehra Arın" dedi.

"Tanıştığımıza memnun oldum" dedim. "Bende" dedi samimiyetle ve sarıldı. Bir süre sonra oturup sohbet etmeye devam ediyorduk. Hepsi çok tatlı insanlardı.

Melissa da bana düşman gibi davranmıyordu bu iyiydi. Gerçekten çuvallamış gibi hissediyordum. İşten ayrılma süremi de yakına çekmem gerekiyordu fakat sözleşmenin bitmesine 1 ay vardı onu beklemem lazımdı.

İşten ayrılıp üniversiteye yoğunlaşmak istiyordum ve umuyordum ki Ebrar ben işten ayrılana kadar öğrenmezdi. Yeniden kapı çaldığında yine kızların çoğu kapıya yönelirken Mile, Hande ve Eda abla kalmıştı.

Mile ve Hande koltuğa oturduklarında masada Eda abla ve ben kalmıştık. "Nesiniz Ebrarla şimdi?" Diye sordu sessizce. "Flört, sanırım" dedim. "Ebrarın şuana kadar başkasına hiç böyle baktığını görmemiştim. Sakın üzmeyin birbirinizi. Toxic bir ilişki yaşamanızı istemem Ebrarın eski ilişkilerindeki gibi. Ama eminim yaşamayacaksınız. Çok yakışıyorsunuz ve merak etme yakında işler ciddiye biner" dedi.

Gülümsedim ve "Toxic olmaması için yavaş ilerliyorum abla, ama biraz hızlanma zamanı geliyor sanırım" dedim. Gülümsedi ve "Ebrarın bulduğu en tatlı insansın" dedi. Utandım ve kafamı eğip gülümsedim. Teşekkür ettikten sonra kızlar da gelmişti.

Burda kesiyoruuummm.

Gazeteci // Ebrar KarakurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin