4 yıl önce
"Baba sen ne yaptın!?"
Dedim silahla, yerde yatan annemin başında dikilen babama.
"Kızım, çok, çok özür dilerim! Yapmam lazımdı. Yoksa seni öldürmek zorunda kalacaktım!"
"Baba ne diyorsun sen?!"
Dedim ve yerde kanlar içinde yatan annemin yanında diz çöküp elimi annemin kalbine götürdüm. Kalbi.. Atmıyordu. Daha 14 yaşındaydım, babam annemi öldürürken 14 yaşındaydım. Babam beni terk etmeden önce 14 yaşındaydım.
Göz yaşları içinde bağrıyordum.
"BABA BUNU NEDEN YAPTIN?! "
"Yemin ederim ki zorundaydım.. "
"Neye zorundaydın!? Nefret ediyorum senden! "
Babamın elindeki silah yere düştü ve babam geriye doğru bir kaç adım atıp son kez bana baktı.
"Gizem, özür dilerim kızım. Çok özür dilerim. Seni çok sevdiğim için yaptım.. "
Dedi ve evden koşarak gitti. Kafam karışıktı ama şimdi hiç buna kafa yoramayacaktım. Annem ölmüştü. Annem yoktu, babam yoktu. Yalnızdım artık, yapa yalnız..
Zamanımız
Yurttan çıkıp kuzenimle yaşamaya başlayalı tam 1 ay olmuştu. Kuzenimde kalıyordum kısacası. Kuzenimde benimle yaşıt olduğu için ailesi onun ayrı eve çıkmasına izin vermişti. O da, benim onunla yaşamamı kabul etmişti. Güzel hayatım vardı.
Ben Gizem Kaya. 18 yaşına gireli 2 ay oldu. Tam 4 yıl önce, ben 14 yaşında bir çocukken babam, nedenini anlayamadığım bir şekilde annemi silahla vurmuştu. Ve evden kaçıp gitmişti. Babam öyle biri değildi, annemi vuracak biri değildi. Annemi çok seviyordu. Mutlu bir aileydik..
Ben bugün yarı zamanlı bir çalışan olarak küçük bir markette kasiyer olarak işe başlamıştım. Para biriktirip ayrı eve çıkmam lazımdı.
Marketteki ilk günüm hiçte heyecanlı geçmiyordu. Çok sıkıcıydı. Müşteri geliyordu, bir şey alıp, ödeyip gidiyordu. Oldukça sıkıcıydı.
"Ah, çok yoruldum ve sıkıldım"
Saate baktığımda saat 9 buçuk olmuştu. Birazdan kapatmam lazımdı. Hatta şimdi kapatacaktım.
Öğlenden sonra, yani 2de gelip 10da kapatmam lâzımmış. Bu cidden yorucu bir şeydi. Ama kuzenimin evi uzak değildi. Bisikletim vardı ve onunla gidip gelecektim.Elime çantamı aldım ve telefonumu çantaya attım. Etrafı düzenlerken birden markete biri girdi. Garip biriydi. Alkollü olabilirdi. Kafasında gözlerini göstermeyen bir şapka vardı, ağzında ise kürdan vardı. Saçları gece gibi kapkaraydı.
Ona kaşlarımı çatarak baktığımda kafasını kaldırdı ve gözlerime baktı. O sırada kapkara olan derin gözlerini gördüm.
"Bana bir tane su"
Dedi çekici bir ses tonuyla ağzındaki kürdanı bırakmadan. Ve eldivenli eliyle parayı uzattı. Ona su vermek için arkamı döndüm. O sırada marketin televizyonunda değişik bir haber olduğunu fark edip kaşlarım çatık şekilde televizyona baktım.
Şok içinde gözlerim büyüdü. Haberde şuan yanımda olan müşterinin resmi vardı. Ve haber şöyleydi.
Resminin olmasına rağmen
Tüm polislerden kaçabilen
Adını öğrenemediğimiz
Seri katil kayıplara karışmakta
Toplamda 43 kişiyi yaralamış,
37 kişiyi öldürmüş bulunmaktadır.
Hâlâ birilerini öldürmeye devam ediyordur
Eğer bu seri katili bir yerde görürseniz hemen kaçın ve polise haber verin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
katil
AléatoireGizem, yarı zamanlı, sıradan bir market çalışanı. Ve markete gelen bir seri katil. Bu iki kişi aşk yaşayabilir mi? Belki.