özel bölüm1

250 28 0
                                    




Seungmin Felix ile küçüklüklerinden beri birlikte olduğu için babası şirketini Felix'e devrettiğinde felix onu şirkete çalışan olarak işe almıştı.

Seungmin çok iyi başarılı bir üniversitede endüstri mühendisliği okumuştu. Felix şirket için ondan iyisini bulamazdı hemde arkadaşı olması işlerine yaramış beraber çalışmaları için yardımcı olmuştu.

Hyunjin'in doğum günü kutlamasından bir gün sonra Seungmin'e yurt dışından iş teklifi gelmişti. Felix bunu duyunca onun hemen gitmesini istemiş kariyeri için güzel yerlere gelsin diye onu işten çıkartmıştı.

Yıllarca Seungmin yurt dışında çalışmış ülkesini ve ailesini özlediği için geri gelmişti.

Onun ülkeye geri geldiği yıllarda Hyunjin ve Jeongin üniversite okuyorlardı.

Jeongin üniversitenin tatile girdiği gün bir kaç arkadaşıyla gece eğlenmek için dışarı çıkmıştı.
Hyunjin içki içmediği için gitmemiş erkenden eve dönmüştü.

Gittikleri yerde saatlerce şarkı söyleyip dans etmişlerdi.

Seungmin de güzel sesinden dolayı küçük mekanlarda ara sıra şarkı söylüyordu. O günde arkadaşları ile dışarı çıkmıştı.

Jeongin'lerin gittiği mekana gitmiştiler. Saatlerce içip eğlendikten sonra sarhoş olmayan tek isim oydu. Canı şarkı söylemek istediği için oradaki insanlarla konuşup bir şarkı söylemek için izin almıştı. Onlarda izin verip sahneyi ona bırakmış dinlemek için insanların aralarına karışmıştılar.

Bir şarkı için çıkan Seungmin neredeyse bildiği tüm şarkıları söylemiş hala daha devam ediyordu. Herkes onun sesine hayran bir şekilde onu izlerken aralarında en etkilenen kişi Jeongin olmuştu. Böyle güzel sesli biri ile çıkmak hep istediği bir şeydi.

Seungmin'in sahneden inip sarhoş olan arkadaşlarının yanına gelmiş hesabı ödedikten sonra çıkmak için hazırlık yapıyorken yanına Jeongin gelmiş duyması için bağırarak "benimle çıkar mısın güzel sesli çocuk" demişti.

Kullandığı hitap Seungmin'in çok hoşuna gitmiş olsada Jeongin onun için sadece bir sarhoştu.

Onu duymamazlığa gelip arkadaşlarını toplamış ve arabaya doğru yola koyulmuştu.

Jeongin "beni burda bırakma" diye bağırmış olduğu için arkadaşlarını arabaya bindirip arkadına dönmüş sesin sahibini anlayınca yanına gitmişti.

"Seni burda bırakmıyım da ne yapayım"

"Benide yanında götür. Seninle birlikte olmak istiyorum" diye mızmızlanarak önündeki bedenin koluna yapışmıştı.

Seungmin buna gülerek yanında ki çocuğun tatlı olduğunu düşünüp onu kırmamak için "tamam" demiş onuda arabaya almıştı.

Arkadaşlarını tek tek evlerine bıraktığında yanındaki çocuk çoktan uykuya dalmıştı.

Jeongin'e bakıp sırıtmış "ben bunla ne yapıcam ya" demiş arabayı evine doğru sürmüştü.

Eve geldiklerinde Jeongin'i ne kadar uyandırmaya çalışsada uyanmamış olduğu için kucağına alıp kendi odasına çıkarmış, yatağa yatırmıştı.

Yanından ayrılmak üzere olan Seungmin'i hissetmiş olduğu için onun koluna yapışmıştı.

Bu durumla Seungmin "ah tanrım neyle uğraşıyorum" diyerek anlını kaşımış ufak bir sırıtış sunmuştu.

Az önce yatırdığı bedenin yanına uzanmış o uyurken kendi de onu izleyerek uykuya dalmıştı.

Sabah uyandığında nerede olduğunu anlayamayan Jeongin başının ağrımadı ile sızlanıp yattığı yerden kalkmıştı.

Kendinden gelen kokuyu alıp iğrenmiş bir yüz ifadesi ile "ııy leş gibi kokuyorum" demiş nerede olduğunu anlamak için odadan dışarı çıkmıştı.

Biraz ilerledikten sonra mutfakta kahvaltı hazırlayan birini görmüştü.

"Sen kimsin" diyerek karşısındakine soru yönelttiğinde Seungmin arkası dönük bir şekilde işine devam ederken "senin aşkınım ben" demiş biraz onunla eğlenmek istemişti.

"Nasıl yani?aşkım"

"Baya bildiğin aşkın. Hiç bir şey hatırlamıyormusun cidden?" Demiş onun ne tepki vericeğini ölçmek için çabalamıştı.

"Hayır birşey hatırlamıyorum. Gece ne yaptım ki? En son arkadaşlarla takılıyorduk" demişti.

"Nasıl yani en önemli kısmı unuttunmu? Yazık" diyerek sırıtmış masaya hazırladığı tabakları koymuştu.

Jeongin şu an ne olduğu anlayamıyordu. Gece ne olduğunu öğrenmenin tek bir yoku vardı o da önündeki adam dı. Bu adamla nasıl tanışmıştı. En kötüsüde onun evine nasıl gelmişti. Evet tatlı ve masum bir yüzü vardı ama bu kormaması gerektiğini göstermezdi.

Gidip Seungmin'in kolundan tutmuş

"Ya söylesen olmaz mı ne oldu he ne yaptım ben" demiş onu çekelemişti.

Bununla Seungmin "sende bu kol çekeleme işi galiba huy" demişti.

Jeongin aklına gelen görüntüler ike onun kokunu bırakmış anlını okşamaya başlamıştı.

Hatırladığı şeylerle

"Şarkıları çok güzel söyledin he. Bak iyiki peşine takılmışım senle çok iyi anlaşıcaz" demişti.

Seungmin onun hatırladığını anladığında biraz ciddileşmiş onu dinlemişti.

"Bak ben hala aynı fikirdeyim benimle çıkarmısın? Bir birimizi zamanla tanırız" demiş karşısındakinden cevap beklemişti.

"He sen baya ciddisin yani. Şaka değilmiydi o"

"Hayır değildi. Baya ciddiyim. Seninle çıkmak istiyorum. Senin hayatında olmak, kalbini benle doldurmak istiyorum. Lütfen bana bir şans ver bak yoksa ısırırım. Başında ağlarım sen çekersin beni hiç alakadar etmez. Haberin olsun" diyerek Seungmin'e kinaye yapmıştı.

"Eğer kabul etmezsem cidden ısırıcakmısın"

"Evet hatta gel şimdi-" sözünü Seungmin'in yalancı çığlıkları bölmüştü.

"Hayır lütfen beni ısırma ben daha gencim. Teklifini kabul ediyorum. Lütfen" diyerek elleri ile Jeongin'i ittirmiş kendini kurtarmıştı.

Bu olayın sonunda ne olucağını bilmiyordu ama yanındaki çocukla ilginç bir şekilde tanışmışlardı ve o çocuk şuan onu la çıkması için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Bu tatlılığa, minnoşluğa bir şans vermekten zarar geliceğini düşünmeden teklifi kabul etmişti.

Birbirlerine bir şeyler paylaştıkça daha iyi, daha güvenilir hissetmiş sürekli birlikte vakit geçirmek istemişlerdi.

Zamanla bir çok ortak noktalarını fark etmiş her anlarını birlikte yaşamışlardı.

Şu durgun hayatına eğlence katan tek şey, tek kişi değişik bir şekilde aldığı çıkma teklifini kabul ettiği Jeongin'di.Hayatına tatlı bir belayla devam edicekti..














çok tatlı oldu len bunlar

my side, hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin