üç

700 91 88
                                    




evde kalmaya başlayalı iki hafta olmuştu birinci haftanın sonunda felix az çok neler yaşadığımı bildiğini üstü kapalı bir şekilde söyleyerek psikolog çağıracağını söyledi.

eve gelen psikolog jay ile seanslara başlamıştık benim hakkımda konuşuyorduk, yaşadığım iyi kötü anlatabileceğim hatırladığım anılarım hakkında.  bana sıkıntılarım varmış gibi davranmıyordu her ne kadar bilse bile.

bugün günlerden salıydı saat bire geliyordu jay gelmiş olmalıydı hemen üstümü değiştirip merdivenlerden inerek seansa başlamak için salona gittim.

aslında başlarda ona karşı kendimi açmayı düşünmüyordum daha sonrasında ona kendimi yavaşça açınca belki bana bir yardımı dokunur ve bu evden gitmeme yardımcı olur diye düşündüm kötü anılarımı anlatmak istemesemde sırf kaçmak uğruna ağlayarak krizler geçirerek bir günde anlatmaya çalışmıştım.

Salonda jay yerine felix'i görünce şaşkınlıkla bakmıştım.

"o çok sevdiğin psikoloğun seni bahçede bekliyor hemen dışarı çıkmalısın yoksa gönderirim onu" dedi jay'in nesinden rahatsız oluyor anlamıyordum kendi tutmuştu ama hoşnutta değildi.

"neden burada yapmayacağız" diye sordum

"jay'ine sorarsın hadi git" dedi

Dışarı çıktığımda felix de arkamdan gelmiş, yanına oturmam için koltuğu işaret ederken ben jay'in karşısına geçmeyi düşünüyordum. tam karşıya geçecekken kolumdan tutup beni yanına oturtan felix'e göz devirerek  bir bakış attım. neyin rahatlığıydı bu.

evet benimle ilgileniyor, rahat bir şekilde yaşatıyordu ama hala babamın nasıl ve nerede olduğunu anlatmamıştı. ona en az günde bir kaç kere sorduğumda cevap vermek yerine beni geçiştiriyordu.

"doğru zaman geldiğinde öğreniceksin" diyordu. Üstüne üstlük sürekli temas halinde bulunması beni gerçekten rahatsız ediyor.

felix'e dönerek;

"sen neden burdasın"dedim.

"işlerim beklediğimden erken bitti bende eve geleyim dedim. seninle vakit geçiririz diye düşündüm ama unutmuşum seansın olduğunu"

"daha sabah söylemiştim aslında" dedim gözlerine bakarak

"beni istemiyor musun yoksa."dedi yalandan üzülerek

"görüşmede yalnız kalsak daha iyi olabilir diye düşünüyorum."dedim rahatsız ama anladığını hissettiren bir bakış atıp soobin ile dışarıya çıktılar.

bir kaç saat sonra jay ile görüşmemiz bittikten sonra bahçeye çıktım. Felix bahçeden içeri girip bana hazırlanmamı söyledi ve odasına gitti. ben gitmek istemesemde beni her türlü götüreceği için nereye gideceğimizi sorgulamadan üstümü giyinmeye odama çıktım.

hızlıca hazırlanıp odamdan çıktım. aşağı indiğimde kimseyi göremedim felix daha hazırlanıyor olmalıydı. bir süre bekledikten sonra havanın kararması ile odasına çıkmayı düşündüm.

bu evde bulunduğum süre boyunca Felix'in odasına hiç girmemiştim. ondan izinsiz odasına girme fikri rahatsız ediciydi.
hala ona güvenmiyordum ama yinede düşündüklerim ile çatışarak kendimi onun odasının kapısında buldum.

kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı tıklattığım anda içeriden gelen gelebilirsin sözüyle kapıyı açtım ancak açtığım an kendime lanet ettim.

önümde karşılaştığım manzara ile kısa süreli şoka olmuştum. felix banyo yapmış yarı çıplak şekilde saçlarını kurutuyordu.

en çok dikkatimi çeken şey ise o kaslı vücudunda kasığının hemen üzerindeki bıçak yarasıydı. anlık yaşadığım şokla Felix'in vücuduna takılan gözlerimi farkederek kendime gelmeye çalıştım.

my side, hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin