15.Bölüm (Korkuyor Musun?)

423 68 142
                                    

"Bir yerlerde daha parlak yanan ışıklar olmalı
There must be lights burning brighter somewhere

Daha mavi bir gökyüzünde daha yüksekten uçan kuşlar olmalı
Got to be birds flying higher in a sky more blue

Eğer daha iyi bir yer hayal edebilirsem
If I can dream of a better land

Bütün kardeşlerimin el ele yürüdüğü bir yer
Where all my brothers walk hand in hand

Söyle bana neden, oh neden, oh neden hayalim gerçekleşmiyor
Tell me why, oh why, oh why can't my dream come true

Oh neden
Oh why

Bazen barış ve anlayış olmalı
There must be peace and understanding sometime

Şüphe ve korkuyu uçuracak güçlü vaat rüzgarları
Strong winds of promise that will blow away the doubt and fear

Eğer daha sıcak bir güneş hayal edebilirsem
If I can dream of a warmer sun

Umudun herkesin üzerinde parlamaya devam ettiği
Where hope keeps shining on everyone

Söyle bana neden, oh neden, oh neden o güneş görünmüyor
Tell me why, oh why, oh why won't that sun appear

Bir bulutta kaybolduk
We're lost in a cloud

Çok fazla yağmurla
With too much rain

Bir dünyada kapana kısıldık
We're trapped in a world

Bu korkunç acıyla
That's troubled with pain

Ama bir erkek olduğu sürece
But as long as a man

Hayal gücü var
Has the strength to dream

Ruhunu kurtarabilir ve uçabilir
He can redeem his soul and fly

Kalbimin derinliklerinde titreyen bir soru var
Deep in my heart there's a trembling question

Yine de cevabın, cevabın bir şekilde geleceğinden eminim
Still I am sure that the answer, answer's gonna come somehow"

Elvis'in bariton sesiyle hayat verdiği cümleleri kısık mırıltılar eşliğinde geceyle buluştururken bir yandan da tuhaf ama şairane görünen gökyüzünü izliyordu Kim Seungmin.

   Bir peri masalını andıran, rengarenk, alışıldığın dışında görünüme sahip olan çiçeklerle bezeli bahçede, koyu bir mor olan, bembeyaz parlak yıldızlarla süslenmiş gökyüzü altında, iyisinden bir şarkı dinlemeyeli ne kadar zaman geçtiğini düşünüyordu.

     Bambaşka bir dünyaya adım attığından beri kulağına hiç bir melodi değmemişti sanki. Aylar oluyordu.

   İlk kez fark ediyordu bunu Seungmin. Müziksiz bir dünya var olabilir miydi?
Düşüncesi bile korkunçtu.

    Onca zamandan sonra, bunca korkunç düşünce arasında bunu fark ediyor olması da hayli ironikti elbette.

    Derin bir nefes çekip, ciğerlerine bu yabancı fakat gıdıklayıcı havayı doldururken aklında hala yüzlerce düşünce dönüyordu genç Simma'nın.

Yûgen (Hyunmin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin