Yûgen (Hyunmin)

13.Bölüm (Yolculuğun Amacı)

   Elysia, Sambian, Juseli ve en son Federos'un görkemli kalesi..

3 gündür geçtikleri ve konakladıkları şehirlerin isimleriydi bu.

    Hepsi ayrı ayrı görkemli ve hayran olunası şehirleri bir gün tekrar ziyaret etmeyi umuyordu Seungmin.

Fakat bu düşünce aklında fazla uzun süre yer edinemiyordu. Zira çıktıkları bu yolculuk hala gizemini koruyordu.

   Keyifli bir yolculuktu. Bunu inkar edemezdi.
Yol boyunca diğerleriyle fazlaca muhabbet etmiş ve yakınlaşmıştı Seungmin. Gittikleri her yerde Changbin ona geleneksel yemekler yediriyor, Jeongin şehirlerin eğlenceli hikayelerini anlatıyor, Felix ise kısacık zamanlarında araya aktiviteler sıkıştırıyordu.

   Sambian'da büyülü nehire gidip daha önce görmediği, garip balıklarla yüzmüşler, Juseli'de  yer altı tapınağındaki bir  törene katılmışlar, ve Federos yolundaki ıssız bir ormanda kamp yapmışlardı.

    Fakat tüm bunlara rağmen sonunu ve amacını bilmedikleri bu yolculuk hem Seungmin'i hem de Jisung'u ölesiye meraklandırıyordu.

   3 gündür tüm sorular, büyükleri tarafından ustaca savuşturuluyor, ikiliyi daha da bilinmeze sürüklüyordu.

    Seungmin ilk kez gördüğü bir çok şeyin büyüsüne kapılsa da Jisung düşüncelerle kafayı yemek üzereydi.

Şimdi ise Chan ve Minho hariç tüm Simmalar şaşkınlık içerisinde karşılarındaki kale duvarlarına bakıyorlardı.

"Hyung, burada ne işimiz var? Yakalanma korkusu seni gerdiği için gelelim kendimiz teslim olalım mı dedin?"

   Changbin'in sözlerine göz devirdi en büyükleri.

"Aptallığının boyutu beni her geçen gün dehşete düşürüyor." diye araya girdi Minho ise.

"Buraya bir emanet almak için geldik. Az zamanımız var ve bu tehlikeli. Minho Jeongin ve ben içeri gireceğiz. Siz de ormanda gizlenin. Ama kaleden çok uzaklaşmayın."

    Konuşmaya başladığından beri sevgilisinin ve Minho'nun zihnini okuyan Jeongin neler olduğunu anladığında tereddüt etse de büyük olana döndü.

" Chan.. Böyle bir durumda, Seungmin hyung daha fazla işe yaramaz mı?"

" Kalbimi kırıyorsun tilki çocuk. Ben de işe yararım. Ben sizin kanınızım, benden vazgeçmeyin."

   Sahte bir dramayla konuşan Minho bu gergin anda bile diğerlerinin gülmesini sağlamıştı.

" Üzgünüm hyung. Ama olası bir yakalanma durumunda Seungmin hyung zamanı kontrol edebilir. Bu işimize daha çok yarar. "

  En büyükleri sevgilisinin dediklerine hak veriyordu. Fakat bundan emin değildi.

"Bilemiyorum. Seungmin.. Sen ne diyorsun?"

   Kısaca düşündü Seungmin.

"Gücümü tam anlamıyla ve uzun süreli kontrol edemiyorum. Ama yardımım dokunacaksa sizinle gelirim."

  "O halde ben de giriyorum." diyen Hyunjin ile bakışlar ona dönmüştü.

   "Seungmin'in kontrolüne yardımcı olabilirim."

Onun haklı olduğunu biliyordu Chan. Küçük olanın üzerinde doğal bir kontrolü vardı Hyunjin'in. Doğaldı, çünkü; bu sahip oldukları güçlerin sebep olduğu bir bağ değildi.

    Doğaldı.. Çünkü bu iki Simma'nın değil, iki gencin arasındaki yakıcı bir bağdı. Ve büyük olanı endişelendiren buydu.

   Yine de şuan önlerinde daha iyi bir seçenek yoktu.