12. Bölüm: ¶ ÜÇE KADAR SAY VE ÖP •••

77 3 10
                                    

Bu bölüm, İnci kitabı: 15. Bölümle bağlantılıdır. konu kopukluğu olmaması adına okumanızı tavsiye ederim.

Ayrıca bu bölümdeki tablo, İnci kitabı 43. bölümünde de karşımıza çıkıyor.

Yorum yapmayı ve ⭐ Vermeyi unutmayın 🍀

İNCİL...

-----------------------------------------------------------------------------------------



"Rüya... sus pus oturmaya daha ne kadar devam edeceksin?"

"Savaş gelene kadar."

"Konuşmaman içinde olduğumuz durumu değiştirmeyecek farkındasın demi?"

"Ural! Bence sussan daha kolay olur."

"Peki... madem böyle istiyorsun. Sustum..." Ural söz verdiği gibi sustu ben içimden konuşurken o tek kelime etmeden yanımda oturdu.

Düşünüyorum, sorguluyorum, anlamaya çalışıyorum. Doğru olan ne? kaderim Atilla mı? o yüzden mi bahar şenliğinde karşıma çıktın? Kaderim olduğun için? İnci... hastalığın... bunlar birlikte aşmamız gereken sorunlar mı?

Doğru ve yanlış beynimin içinde taklalar atarken yanı başımda oturan adama baktım. O sakin, sevecek, eğlenceli, huzur veren yüzünün ardındaki kasveti inceledim.

Kaderimin çizgisi sen misin?

Beklediğim kişi sen misin?

Kalbim derinlerinler de gizli gerçeği... benimle kalmanı haykırırken ben, senden kaçmak istiyorum.

Gerçekten benim kaderim misin Atilla?

Benim kaderim misin?

Kaderimsen eğer neden senden korkuyorum, neden kaçıp gitmek istiyorum. Eğer kaderim değilsen... neden uzak kalamıyorum. Bütün bu karmaşayı bir saat içinde yaşamam normal mi?

Vakit geçirmek için Atilla'nın odasını inceledim. Ütülü gömlekleri, aynı boyda katladığı kazakları... banyoda dizili olan çeşit çeşit köpükler, onu tanıdım tanıyalı değişmeyen parfümü. Bi erkek için fazla düzenli, çok temiz yerde tek bir toz zerresi yok, boy aynası pırıl pırıl parlıyor. Nevresiminin üzerindeki deterjan kokusu hala üzerinde.

Bütün çekmecelere, yatağın altına, kıyıda köşede kalan, gizli kalabilecek her yere ne aradığımı bilmeden baktım.

Bay kendini beğenmişin müdahale etmesi uzun sürmedi, masasının üzerindeki kitap yığınının arasından geçtiğimiz hafta Çarşamba gününden kalma gazeteyi çekip çıkarıp gerisin geri yatağına girerken, "Odamı beğendin mi?" diye sordu.

"Fena değil... Düzenli ve temiz olman beni biraz şaşırttı. Dağınık olacağına emindim." Benden daha düzenli, tanıdığım pek çok insandan daha düzenli.

Hani bayramlardan önce misafir gelecek diye temizlik yaparsın ya işte öyle bi düşen. Hayatın akışında, günlük rutin içinde bu kadar düzenli olması imkânsız. İnsan sabahın köründe alel acele okula giderken pijamasını çıkarıp bi köşeye atar yatağı dağınık olur ne giyeceğini seçmeye çalışırken dolabı karman çorman olur.

Ama bu yalancı çocuğun odası sanki bi işler karıştırmışta hemen peşine düzenlenmiş gibi.

"Peki aradığın şeyi bulabildin mi?" diye sorduğunda bi işler karıştırdığından tamamen emin oldum.

"Şimdilik bulamadım...ama bulacağım." derken bir yandan da masanın üzerinde duran kitapların içini karıştırmaya koyuldum.

Kitaplar, futbol dergisi, saçma sapan bi aşk romanı, bir ders kitabı daha, proje notları ve bingo... siyah kadife kaplı bi defter.

UR SERİSİ		~ KUZGUN SEZONU (Kısım 2) Rüya'nın Anlatımıyla  (+18) 💔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin