GÖR BENİ

(6) beklenmeyen

Yaşayaçağımız şeylerin akışını biz sağlayamıyorduk. Bu yüzden çok nadir mutlu olabiliyorduk, o yüzdendir ya bu dengesiz hallerimiz bir Mutlu, bir üzgün bazen umutsuz çokça düşünceli yetersiz ve tükenmiş hissetmek  hep istediğimiz şeyler olsa ne olurdu sanki bir Gülünce on ağlamasak.

Hayatıma yön vermek elimde olsa bu anın gelmesine hiç izin vermezdim mesela silerdim kaderimden ya kendimden ya da onu yok ederdim ama elimde değildi ne gelirdi elden işte.

"burada olacak şeyleri hak ettin." Dedikten sonra üzerime üzerime gelmeye başladı.
"Sınırlarını çok zorlandın özgür sen bugün."

Anlık göt korkusuyla geriye doğru atığım adım.
"saçma sapan konuşma anladığım dilden konuş ağzını sikmiyim." Küfür hayatımızın pek çok yerini kaplamaya başlamıştı ama benim bütün hayatımı kaplıyordu.

"Anladığın dil öylemi."diyip aramızda iki adım mesafe bırakıcak şekilde durdu gözlerini kıstı."sen hangi dilden anlıyorsun." Odanın ortasında öylece duruyorduk oda beyaz ve genişti çift kişilik koca bir yatak hemen karşısında aynalı dolap yatak yanlarında komidin hariç bişey yoktu zengin dilinde misafir odasıydı sanırsam.

"Boş yapma egemen."diyip göz devirdim sıkılmaya başlıyordum.

"Boş yapmiyim" deyip dilini alt dudağının üstünde dolaştırdı. kendi kendine konuşuyor gibi bir hali vardı. "Boş yapmiyim peki." Gözleri dudaklarıma düştü. "Anladığın dilde konuşmanın vakti gelmiş geçiyor bile." Ne olduysa bu cümleden sonra oldu. Cümleyi ben daha kavrayamadan aramızdaki İki adımlık mesafeyi kapattığı gibi elini enseme attı, beni kendine çektiği gibi dudaklarımızı birleştirdi.

Donmuştum tek kelimeyle, bütün vücudum anın şokuyla hareket bile edemedi dudaklarımın üzerinde sert soluklar alıp veren başka bir canlının dudaklarıyla put kesilmiştim.  Hiç bir şey yapamıyordum nefes bile alamıyordum. Gözlerimi önümdeki duvara dikmiş bu sikik anı sorguluyordum. Bu adam beni niye öpüyor...

Hareket eden ilk o oldu yutkundu, alt dudağımı dudaklarının arasına aldı öpmeye kıyamıyormuş gibi öyle yumuşak hareketler yapıyordu ensemdeki elini indirip boynum ve çenemin birleştiği yere yasladı. Hareket etmememden cesaret alıyordu.

"Özgür." Dedi ve yutkundu. Gözlerimi yüzüne çevirdim. Sadece yüzünün bir kısmı görünüyordu. Gözlerini kapatmış kendinden geçmiş bir hali vardı. Aralık dudaklarından çıkan nefesi dudaklarıma değiyordu çok yakındı. dudağı dudaklarımda, soluğu soluğumda, eli boynumda, Ben ne yapıyordum .

"Özgür." Adımı öyle bir söylüyordu ki ilahi bir varlıkmışım gibi. Geriye doğru adımladı sırtım duvarın set yüzeyiyle buluşturdu Sol eli belimi sardı duvara tam olarak yasladı beni Çok temas, çok yakın kendime gelmeliyim. Hemde hemen alt dudağımı dudaklarının arasına aldı. ulen ben senin şimdi ecdadınına incir ağacı dikmezmiyim.

İki elimi göğsüne koyup onu geriye doğru kuvvetle ittim. İlk dudakları uzaklaştı. Sıcak nefesi terk etti tenimi ardından Belim ve boynumdaki elleri de çekildi. teklike başarıyla geri püskürtüldü

vücudu Karşımdaki duvara doğru savruldu. Ne güçtür be. Sırtı duvara değince yüzünü buruşturdu. Vay o kadar mı insan sinirlenince cidden gücüne güç katıyor

Kendine gelemsine izin vermeden önce kolumla dudaklarımı sildim. Kendimden iğrenmek için neden. ve ona yaklaşıp elimi boynuna sardım dibine girip onu duvara yasladım. Ve boynunu sıktım. Tabikide öldürmeyecektim.

"Sana benden uzak dur dedikçe-" dedim dişlerimin arasından gözlerimi nefretle yüzüne dikmiş karşımda yavaş yavaş değişen yüz ifadesinde dolaştırıyordum. Gözlerimi. "Sen daha da ileri gidiyorsun."