GÖR BENİ

(21) yarım kalanlar.

O kadar güzel
gülüyordu ki sevmesem
ziyan olucaktı.

Bazı rüyalar vardır bilinç altının oyunu olmasına rağmen etkisinden çıkamazsın. Zihninin küçük bir yerinde kalır ve illa bir yerlerde baş gösterir, bu korkunç bir rüya da olabilir güzel bir şeyde ve ya ateşli arzu dolu bir rüyada olabilir. Benim bedenimde şu an Üçüncü şık var ve vücudum alev alev yanıyor. Küçük bir rüyanın etkisi değildi bu tamam onunda payı büyüktü ama beni kucaklayıp odama kadar getiren bu çocuğun da payı daha da büyüktü.

"Bu saaten sonra gideceğim tek yer için olucak özgür."

Küçük bir kaç kelimesi bile vücudumdaki bütün tüylerimin şaha kalkmasına neden olmuştu.  Olduğum yerde bir ürperti hissetim.  Gergin ve heyecanlıydım.

Şu an içinde olduğum durum bir erkeğe böyle şeyler beslemek çok tuhaf hissetiriyordu. Biri gelip bana bir gün böyle bir şey yaşayacaksın deseydi götüm yırtılana kadar oturup ona gülerdim.

Sevişecektik ve bu rüya değil gerçekte olucaktı.
Cidden fazla gergindim bunun nasıl olacağını bilmiyordum hiç bir şekilde tecrübem yoktu kalbim her an göğüs kafesimi döve döve dışarı çıkacakmış gibi atıyordu.

Ben düşüncelerimde savaşırken ne ara dibime girip bana doğru yaklaşan egemenle kahvelerim siyahlarına değdi. Dudaklarıma doğru. "Düşünme özgür akışına bırak." Diye fısıldadı sol dudağının kıvrımı keyifle havalandı.

"Herşeyi düşünmüştüm ama seninle senin odanda sevişeceğimi hiç düşünmedim ne tuhaf diğil mi?" Öylece üzerimde yükselen egemene bakmaktan başka bişey yapmıyordum. Çok garip hisler beni esir almıştı. Ben daha kendimle çelişirken sağ elinin parmaklarıyla beni itti ve ben tekrar yatağa devrildim. Aralık olan bacaklarımı biraz daha açtı. Gözlerini kahvelerimden ayırmıyordu.  Bense her an topuklarımı götüme vura vura kaçaçakmış gibi hissediyordum. 

Elli pantolonunun kemerine gidince nefesimi tuttum. Siyah deri kemeri ağır hareketlerle çıkarıp eline alarak bana doğru ekildi tekrar önce dudağıma yanağıma çeneme küçük öpücükler kondurdu ben kendimden geçmişken o ne ara eline aldığı kemerle kollarımı bağladı hiç anlamamıştım. Bu da ne saçmalıktı.
Ona anlamaz gözlerle baktığımda. "Senin iyiliğin için." O tok sesiyle dudaklarıma doğru mırıldandı. "Bana dokunursan kendimi dizginlemek çok zor olur."  Saçma geldi o an ama sesimi çıkarmadan ona ayak uydurdum.

Ellerimi başımın üstünde yatağa bastırıp beni tutku dolu bir öpüşmeye çekti. Bi alt dudağımı emip hemen üst dudağa geçiyordu çok hızlıydı sanki bilerek yapıyor ona karşılık vermemi güçlendirmek istiyordu savaşta gibiydik. Kendimi tutamadım. Kafamı yatağa bastırıp. Dudaklarımızın arasında küçük bir boşluk bıraktığım an derin bir nefes alıp "Savaşta değiliz." Dediğimde kaşları çatıldı. " Kısaca savaşma seviş gerizekalı." Yüzü keyifli bir gülümse belirdiğinde şu an yaşadığım çekimden mi bilinmez güzel gülümsüyor diye düşündüm. Hep mi böyleydi. Aceba

"Bunları senin ağzından duymak." Diyip burnunu boynuma sürtüp." Çok keyifli özgür."diye Mırıldandı

Sıcaktı çok sıcaktı  egemenin verdiği his çok sıcaktı

"Özgür." Efendimder gibi himladım şu an hiç bir şey yapmak istemiyordum sadece bu sıcaklığın keyfini çıkarmak istiyordum.

"Bana bu kadar iyi hissetirmen ciddi anlamda beni zorluyor." Eli tişörtümün altına sızıp çıplak belimi hafifçe okşamaya başladı. "Ve biliyor musun? ben keyfime çok düşkünüm." Fısıltısı dudağıma değerken biraz daha yaklaşıp altı dudağımı öptü öptüğü yerler alev alıyordu ve iletken bir madee gibi bütün vücudumu sarıyordu. "Ha Bide sana düşkünüm beni deli ediyorsun." Bu defa da üst dudağımı öptü Yavaşça tadını çıkara bildiği kadar yavaş hareket ediyordu