(2) başlangıçlar

2.1K 70 8
                                    

İyi okumalar

Üç gün geçmişti o günden sonra. Onun yüzünü
görmeyeli koskoca üç gün. Ve benin geçirdiğim en güzel günlerdi. Günde en az bir kere kendini bana hatırlatırdı oysa. Şu an nerede? Ne yapıyor? Hiç bir fikrim yoktu merak ediyormuydum? Hayır
Ama yinede insan alışırdı zamanla, sürekli etrafımda olması kabul etmesi benim için zor olmasına rağmen yinede alışmıştım.

Ona söylediğim o şeyler onun için ağır olsa gerek . Benden vazgeçmişti, belki tek temenim bu umarım vazgeçmiştir.

Keyfim yerindeydi, yüzüm gülüyor, gönlüm huzurluydu güzellik uykumdan uyanmış. Okul için hazırlanıyordum. Beyaz bol tişört ve siyah dar pantolonumla klâsik bir lise son sınıf öğrencisiyim.

Yatak odamdaki boy aynanın önüne geçip saçlarıma elimle şekil verip. Çantam da alıp odadan çıktım.

"Anne ben çıkıyorum." Nerede olduğunu bilmediğim anneme seslendim dış kapıya yetişmeden cevap geldi
"Gel önce birşeyler ye. Açı açına olmaz." Dediğinde ben ayakkabılarımı giymiştim bile.

"Okulda atıştırırım Bir şeyler." Bağcılarımı bağlayıp doğruldum.

"Bir kerede lafımı dinle be oğlum ya yolda bayılırsan. Allah korusun ha." Dediğinde gözlerimi devirdim. Bu anneler niye her şeyi bu kadar abartıyorlar hiç anlamıyorum. Helede benim annem bir iki saat bişey yemesek ölürüz sanki.

"Aynen annem aynen." Kapıyı açtım "görüşürüz anne" diye seslendim.

"Dikkat et kendine yavrum." Dediğinde yüzümde küçük bir gülümsemeyle kapıyı ardımdan kapatım ve merdivenleri inmeye başladım.

sokağa çıkınça derin bir nefes çektim içime. ve okulun yolunu tutum. Çantamı tek koluma attım Ellerimi pantolonumun cebine koydum. Bir şarkı mırıldanmaya başladim.

Bugün her şey yolunda giderdi üç gündür olduğu gibi. Devam etmesi dileğiyle.

" özgür"

Of Allah'ım ya illa bir yerden sürekli kaybmı edicem ben böyle.

"Özgür, beklesene beni" o böyle dedikçe adımlarım daha da hızlandı. Ama o koşuyordu ne kadar hızlı yürüsem de boş yani.

Sol kolumu tutup durdurdu beni gözlerim soluma dönünce gözlerimiz birleşti. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu koştuğundan dolayı normal yani
Ona baktığım için hemen gülümsedi.

Tanıtayım:

Adı/soyad: Tuğçe demir

Cinsiyet: kız

Teşhis: özgürfobi

Sınıf arkadaşım ve Benim iki numaralı belalım.

"Günaydın" dedi bana gülümsemeye devam ederken.
Yuvarlak yüzü, tombik yanaklar, küçük burun, orta kalınlıkta dudaklar, küçük gözler ve sarı saçlarla tatlı bir kız'dı bi on kadar da güzel. Ama işte her şeyin vardır bir aması.

Bana göre değildi benim tipim hiç değildi.

"Sanada Günaydın." Diyip önüme dondum adımlamaya devam ettim o da hemen harekete geçti anlaşıldı bugünde başım ağrıyaçaktı. Erken konuşmuştum.

Tuğcey'le aynı mahallede oturuyorduk hemen bizim evin karşısındaki apartman da oturyorlardı. Buraya taşındığımızdan beridir. Peşimden koşuyordu. Aşk değildi bu takıntılı bir manyaktı

"Şey okula mi gidiyorsun." Bu ne biçim soru Allah'ım sana geliyorum.

"Nereye gidiyor gibi duruyorum Tuğçe." Dedim gözlerimi ona çevirerek cidden bu soruyu sordun mu bakışları eşliğinde.

"Aa şey-" diyip başını önüne eğdi saçma sorusu yüzünden utanmiştı ee normal olarak. Ben olsam kendimi boğardım. Aşk aptalaştırıyordu.

Aşk: zararlı madde

Kafamı önüme çevirip iki yana salladım. Arkamdan küçük adımlarla bana yetişmeye çalışıyordu.

"E nasılsın." Susmayacaktı. Bana rahat yok arkadaş

"Elhamdülillah iyiyim" dediğimde kıkırdadı.
Yüzümu ona çevirince. O da kafasını kaldırınca göz göze geldik. Parmaklarıyla dudaklarını örtü gülüşünü saklamak için.

"Bende iyiyim sorduğun için teşekkür ederim." Dedi gözlerime bakmaya devam ederek hiç sormamiştim oysa. Sanırım laf sokmuştu tepkisiz kalarak sadece kafamı aşağı yukarı salladım. Göz temasını kesip canım okuluma varmak için yürümeye devam ettim. Tuğçe de beni takip etmeye devam etti.

*

Okul sırasında oturuyordum. Ve telefonumla uğraşıp zamanın geçmesini sağlıyordum.

Başarılı miydim?

Hayır

Çünkü iki numaralı belalım yanı başımda oturmuş, saçma sapan sorular sorup cevap bekliyordu.

"Özgür beni dinliyormusun?" Gözlerimi sımsıkı birbirine bastırıp sabır diledim. Yapabildiğim tek şey.

"Dinliyorum." Dedim ınstagramdan gelen mesaj isteklerine bakarken. Dokuz tane yeni istek vardı ve ben hiç birine bakmak istemiyordum.

Nedeni: belirsiz

"Neyden bahsediyorum peki ben?." Diye sorduğunda umursamaz bir şekilde.

"Beyaz gergedanlardan." Diye cevap verdim. Kafadan atınca tutarak belki kafasında olanlardandim.

"onlar ne alaka be?" Diye çırladığında yüzümü ekşittim. En son onları anlattığına yemin edebilirim, Ama kanıtlayamazdım.

"Ya" dedim şaşırmış gibi "ne anlatıyorsun peki." Evet bunu sordum.

"Özgür olan öküzleri anlatıyordum özgür." Diyip hışımla sıradan kalkıp. Saçlarını savurarak Bir öndeki sırasına geçti. Dudaklarından hah diye bir de ses çıkardı. Tribini yesinler kız senin
Gözlerimi devirip telefonuma geri indirdim bakışlarımı. Bir an önce bitse şu okul ersem muradıma

Son sınıf olduğumuz için ve sınavlarda bittiği için boştuk sadece yok yazılmamak için geliyorduk pek çoğumuz. Telefonu kapatım kollarımı sıranın üstüne koyup başımı kollarımın üstüne koyup uyku pozisyonu alacakken elimdeki telefon titredi. Telefonu kaldırıp göz hizama getirdim. Mesaj kayıtlı olmayan bir numaradandı

+053*******

Erkekler tuvaletine gel.










Yeteneğim yoksa yüzüme vurmaktan çekinmeyin
Hikâyenin gidişatı nasıl içime sinmiyor ama
Bide motive için yorum gelse keyfimden yenmezdi o günler de gelicek öyle umuyorum.

🥀

GÖR BENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin