AĞLATAN DANS

YÜZLEŞME VAKTİ

İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Bugüne gözümü açtığımda yatağımın karşına koyduğum aynaya bakmadım, konuşmadım. Çünkü bugün o adamla yüzleşme vaktiydi. Bu sefer aynada ki bana değil ona soracaktım. Bu sefer resmiyle değil canlı kanlı kendisiyle konuşacaktım. O yüzden gerek yoktu aynaya bakmama, gereksiz yere kendime sormama , hiç gerek yoktu. Yatağımdam kalktığım gibi hızla banyoya girdim. Elimi ve yüzümü yıkayıp ihtiyaçlarımı giderdikten sonra tekrar odaya dönüp ilk Hatice' yi uyandırdım. O uyanıp banyoya girdikten sonra üzerimi giymeye başladım. Bugün fazla özendim kendime. Her zamnkinden daha fazla. Çünkü benim dimdik ayakta kaldığımı bilsinler istiyorum. Buz mavisi kot şortumu giydim önce , sonra üzerine ise üstünde karmaşık resimler olan açık gri salaş bir tişört giyip önünü içeri soktum. Kahverengi kemerimi takıp , tokasını görünecek şekilde düzelttim. Saçlarımı yukarıdan at kuyruğu yaptım. Yüzümü net görmesini , gözlerimin içine bakarak konuşmasını istiyordum çünkü. Saçlarım açık kalırsa yüzümü göremez sanki, bilmiyorum, sadece öyle düşünüyorum. Aptalca bir düşüncede olabilir. Ama bana göre doğru olan bu düşünce. Annemin parfümünden sıktım, mis gibi kokuyordu. Normalde kullanmam ama bu o adama kurduğum tuzağın bir parçası. Bakalım bu koku burnuna dolduğunda ne düşünecek. En acı veren ise anneme çok benzemem olacak. Hazırlığım bitince hızla odadan çıkıp Mert'in odasına gittim. Kapıyı tıklatım;

"-gir" komutunu alınca içeri girip ;

"-hazırsan çıkalım" dedim. Bana bakıp

"-hazırım, şimdi geliyorum." diyerek gülümsedi, tebessümle karşılık verip ;

"-tamam, dışarıda bekliyorum" diyerek Hatice'yi kontrol etmek için tekrar odaya geri döndüm. Kapıyı açtığımda Hatice'nin üzerini giymiş saçlarını düzeltiğini gördüm.
Yanına gidip ;

"-Melek , okuldadır şimdi. O gelmeden yüzleşmek istiyorum." Dedim.

Hatice aynadaki kendisine bakmayı bırakıp bana dönerek gözlerini kocaman açtı;

"- eee hani Melek'de olacaktı? Şimdi niye fiktin değişti ?" Diye sorunca bende ;

"- fikrimi değiştirdim çünkü, onları Melek ile tehdit edeceğim. Onlar benden neyi çaldılarsa bende onlarda aynı şeyi çalacağım." Dedim. Hatice gözlerini dehşetle irileştirmiş bana bakıyordu.

Hatice "-son bir soru daha soracağım ama , neyse vazgeçtim" deyince dik dik yüzüne bakıp ;

"-sor " dedim. Bu sırada kapı tıklatılmıştı. İkimizde aynı anda "-gir" dedik. Gelen Mert'ti. Kısa bir süreliğine üçümüzde bakıştıktan sonra tekrar Hatice ye dönüp "-sor hadi" deyince Mert'le beraber ona bakıyorduk.

"-pekii... sen, Melek 'le onları tehdit edeceğim diyorsun ya? "

Gözlerimi kısarak "-eee" dedim devam etmesi için.

"-heh işte, Melek'e ...gösterilen ilgi ....senin canını yakmaz mı?... yani ooo adamııın sanaaaa... göstermediği... ilgiyi ona göstermesi-" elimi kaldırarak sözünü kestim. Daha sonra gözlerimi kapatıp derin bir nefes alıp verdim. O sırada belimde bir çift kol hissedince gözlerimi açıp arkama baktım. Mert bana arkadan sarılmıştı. Kulağıma fısıltıyla "-o adamın sevgisine ihtiyacın yok , Hatice 'nin öyle bir soru sormadığını farzet " dedi. Kafamı iki yana olumsuz olarak sallayıp Hatice' ye baktım. Dikkatle ikimize bakıyordu.

"-hayır , çünkü o adam benim babam değil." diyerek sorusunu cevapladım. İkiside kafasını sallayarak beni onaylayınca "-hadi çıkalım artık" dedim. Mert belimdeki ellerini çekerek kapıyı açıp bize yol verdi.