Bu bölümü @kdrglsm ithaf ediyorum. Yorumların için çoooook teşekkür ederim canısı.
Arkadaşlar internetim kesik olduğu için bölümler geç geliyor kusura bakmayın her fırsatta bölüm yayınlayacağım sizi çok seviyorum bol bol yorum ve oylarınızı bekliyorum.
Onların sonu benim başlangıcım olacak...**********
Aynanın karşına geçtim her sabah yaptığım gibi, yine aynadaki bana bakıyorum. Ama bu sefer yeni evim ve yeni odamdayım.
Uzun uzun aynaya baktım. Aklıma gelen o adamla -hiç çıkmamıştı gerçi- albümümdeki tek resmini çıkarıp aynanın sol üst köşesine yerleştirdim.
Şimdi, hem aynadaki bana hem de o adamın resmine bakarak,
"-Seni, bizi üzdüğünden daha fazla üzeceğim. Herşeyimi kaybettiğim gibi herşeyini kaybettireceğim. Öyle -"
Susmak bilmeyen zil sesi yüzünden sinirle kafamı çevirip aynadaki benle ve resimdeki o adamla olan sohbetimi yarıda kesip odadan çıktım.
Kapıyı doğru giderken bir taraftanda sevim teyzeye sesleniyor aynı zamanda da söyleniyorum.
"Sevim teyzeeee" nerede bu kadın neden bakmaz ki şu kapıya offf...
Hışımla kapıyı açtığımda karşımdaki kişi ile şok oldum. Şaşkınlıkla öylece kalakaldım.
"-sonunda! Hem kapıyı geç açıyorsun hem de beni kapıda dikiyorsun be kardeşim, bak hala dikiliyor, heeyyy" diye gözümün önünde elini sallayarak bana saydıran Hatice sayesinde üzerimdeki şaşkınlığı atıp
"-senin burda ne işin var" diye sonunda tepki verebildim. Pek hoş bir tepki olmasada...
"-hoşbuldum kardeşim , ben de seni" diye bana alayla karşılık verince kaşlarımı çatıp -gerçi hakketim bu tepkiyi ben olsam daha pis bir tepki verirdim- Hatice bakmaya devam ettim. Ciddiyetimi anlayınca o da ciddi bir yüzle
"-seni bu intikam dansında hiç yalnız bırakırmıyım sence kardeşim?" dedi.
Bu sefer hem gözlerimi devirip hem gülümseyerek kafamı sağa sola salladım. O da bu tepkime
"-benden kurtuluşun yok" diyerek sıkıca sarıldı bana. Bavulunu bir elime alıp diğer kolumuda omzuna atıp içeri salona çekiştirerek götürdüm. Bu sırada da
"-SEVİM SULTAAAAAAN!" diye avazım çıktığı kadar omzumun üstünden bağırdım.
bahçede olduğunu anladığım Sevim sultanda Hatice'yi görünce koşar adım gelip sarıldı. Hatice benim kardeşim gibi her zaman yanımdaydı. Kader ortağıydık çünkü biz onunla. Ben onu nasıl kardeşim gibi seviyorsam Sevim teyze de onu kızı gibi seviyordu.
Onlar hasret gideriken bende Hatice'nin bavulunu odama götürüp dolaba boşalttım. Herşeyi yerine yerleştirip boş bavuluda yatağın altına koydum.
Tam odadan çıkarken hatice odaya girdi. Yüz ifadesine bakılırsa sorguya çekilicez. Bana göre , gülümseyerek baktım ona
"-hiç öyle sırıtma asya hesap vereceksin kaçışın yok, şimdi geç otur bakalım şöyle" diyerek yatağımı işaret etti.
"-taaaamammm" diyerek muziplik yapmaya çalıştım. Bakın dikkat edin çalıştım. Çünkü arkadaş yemedi. Hatta daha da sinirlendi. Bende ellerimi yukarı kaldırıp
"-teslim oluyorum komserim" dedim. Bu sefer oda gülmüştü. Normal olanda buydu zaten. Çünkü ciddi olan her zaman benim. Hatice komik olandır. Hem komik hem de çok güzel bir kızdır.
Ama şu an ikimizde ciddi olmalıyız , sanırım.
"-bensiz gittiğin için sana çok kızgınım asya " diyince haklısın der gibi bakıp
"-Bak, biliyorum yanımda olmak istiyorsun , destek vermek istiyorsun ama bu benim intikamım kardeşim" dedim.
"-Bak kendi ağzınla söyledin biz kardeşiz bu da ikimizin intikamı demek" diyerek göz kırtı. Bu kızın aynı zamanda zeki olduğunu söylemişmiydim. Güzelliği yetmiyor gibi espirili ve zeki.
Laf yetiştiremiyeceğimi anlayıca bende kafamla onaylayıp sarılıp kulağına fısıltıyla "-saol kardeşim" dedim. O da daha sıkı sarılarak karşılık verdi.
"-KIZLAAAAR HADİ YEMEK HAZIR" diye bize çağıran Sevim teyzenin sesiyle sarılmaya son verip odadan çıktık. Mutfakta sultanımı hazırladığı muhteşem ötesi yemekleri yitip sofrayı hep beraber toplayıp bulaşıklarıda halledikten sonra bir çay demleyip dizi keyfi yaptık.
Hatice yorgun olduğunu söyleyince televizyonu kapatıp odalarımıza çekildik.
Kafamı yastığa koydum. Ama uykum olmadığı için tavanla bakışmaya başladım tam tavana çıkma teklifi etmeyi düşünüyordum ki Hatice'nin sesi araya girince ertelemek zorunda kaldım.
"-vazgeç be kardeşim yol yakınken"
Tavandaki bakışlarım artık Hatice'nin üzerindeydi. Ama daha sert bir şekilde.
"- o vazgeçti mi?" Hatice bu cevabım karşısında kaşlarını çatınca anlamadığını farkettip açıklama yapmak zorunda hissedip
"-o kadından söz ediyorum , o vazgeçti mi?"
Tam ağzını açıp cevap verecektiki elimi kaldırıp sözünü kestim. Gece lambasını söndürüp ışığı yaktım ve aynadaki o adamın resmini gösterdim. Kafasını çevirip resme bakınca
"-bugün yerleştirdim o resmi oraya. Sen kapı zilini zorlayana kadar şunları söylüyordum o resme -- "-Seni, bizi üzdüğünden daha fazla üzeceğim. Herşeyimi kaybettiğim gibi herşeyini kaybettireceğim--. Devamını getiremedim şimdi sana söylüyorum kardeşim. Gidecek yerim yok , çalacak bir kapım yok. Yalnızlığı sende benim kadar iyi bilirsin. Resme bakıp -şimdi de benden çalınanın hesabını soracağım"
ağzıma gelen tuz tadıyla gözümden düşen damlayı yeni farkettim. Hemen gözlerimi sildim. Az daha ağlama sözümü tutamayacaktım. Artık ağlamıyacağıma söz vermiştim ben.
"Anlıyorum kardeşim. Bundan sonra vazgeç demeyeceğim sana. Arkandayım. Ne dersen de sorgusuz sualsiz kabulüm" diyen, titreyen sese dönüp baktım. O da ağlıyordu. Yanına gidip sıkıca sarıldım. Kulağına "-ağlama" diye fısıldadım. Geri çekililip yüzene bakıp yüzümü buruşturarak ;
"-kes ağlamayı ,çok çirkin oluyorsun ağlayınca , sen komik olansın kardeşim" dedim gülerek. O da gülerek başını sallayıp gözyaşlarını sildi.
"-sen kendine bak be" diyerek saçlarını savurdu. Bir de küçük bir kızmış gibi hıh deyişi ;
İşte benim kardeşim bu komik, şirin ve ukala...
"-yat zıbar hadi. Yarın çok işimiz var" dedim. Sorar gibi bakınca
"-süprizz" diyip ışıkları söndürüp gözlerimi de kapattım.
Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Umarım beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLATAN DANS
DiversosHem annesinin intikamı hem de annesinin dans tutkusunu devam ettirebilmek için kendi hayallerinden vazgeçen bir genç kızın hikayesi. -Annem sen rahat uyu, ben senin kaldığın yerden devam edeceğim. Ve senin canını alanlardan da intikamını alacağım. O...