Arabanın camına kafamı biraz daha yaslayıp dışarıyı ilzemeye devam ettim.
"Konuşmayı çok sevmiyorsun galiba" diyen sesle Serdar Bey'e döndüm. "Hayır pek sevmem"Şuan ne mi oluyordu test sonuçları açıklandıktan sonra Serdar Bey yani bio babam beni arabasına bindirmişti ve evine gidiyorduk. Açıkçası arabanın içinde garip bir sessizlik vardı ve bu beni çok geriyordu.
"Biliyorum bu durum senin için çok zor oldu ama iyi olman için elimden geleni yapacağım oğlum " dedi Serdar Bey. Söylediklerinde tek takıldığım oğlum demesiydi.Çünkü Kenan bana bir kere bile oğlum dememişti ama o içi gider gibi oğlum diyordu.Sonunda araba durduğunda onun arkasından arbadan indim ve karşımdaki eve pardon saraya baktım . Bu ev kocamandı.
Görgüsüz gibi davranmayı kesip ağzımı kapattım. Serdar Bey kapıyı çalıp bir süre bekledi.Kapıyı kırk küsür yaşlarında güzel bir kadın açtı gözleri ilk önce Serdar Bey'e gitti sonra bende durdu. Bana bakınca gözünden bir damla yaş düştü ve hemen ardından oğlum diyerek bana sarıldı. Ne yani bu kadın benim annemmiydi?
Kadın bana hala sarılıyordu ama ben ona sarılmamıştım, sarılamamıştım çünkü korkuyordum beni sevmemelerinden, yine umutlarımın param parça olmasından, benden nefret etmelerinden korkuyordum.Kadın sonunda benden ayrılıp "ben Sevil senin annenim oğlum" dedi bu adam ve bu kadın bana her oğlum dediğinde çok garip hissediyordum.
Serdar Bey beni sırtımdan itekledikten sonra içeriye girip kapıyı kapattı hemen ardından da "hadi salona geçelim kardeşlerin seni merak ediyorlar" dedi. "Nee kardeşlerim mi, kaç kişiler ki ?" sorumla beraber gülüp beni salon olduğunu düşündüğüm odaya doğru itekledi.Salona girer girmez küçük çaplı bir şok yaşadım çünkü burada 5 kişi vardı ve ben kalabalığı sevmezdim. Hepsi bana çok sert bakıyordu ister istemez burada tek tanıdığım Serdar Bey'e biraz daha yanaştım çünkü bakışlarından ürkmüştüm ve ortam çok gericiydi ama yine de onların sert bakışlarına boş ve soğuk bakışlarımla karşılık verdim. Bõylece diğerleri bakışlarını kaçırırken en büyûkleri olduğunu düşündüğüm kişi hala aynı şekilde bana bakmaya devam ediyordu. Bakışmamızı Sevil Hanım'ın sesi böldü "evet çocuklar kardeşinizle tanışın, bu kardeşiniz Tarık"
Kimseden ses çıkmadığını fark eden Sevil Hanım kendisi tanışma işlemine girdi.Bana sert bakışlarla bakan en büyüklerini gösterip "Bu en büyûk abin Azad 27 yaşında, babanla birlikte bizim hastanede çalışıyorlar " Azad'a baktığımda bana sert bakışlarla bakmaya devam etti. "Bu ikinci abin Serkan 25 yaşında, bizim hastanemizde doktor" Serkan'a baktığımda bana tebessüm etti ben de aynı şekilde karşılık verdim. "Bu üçüncü abin Sarp 22 yaşında, hukuk okuyor" Sarp'a baktığımda bana kaşları çatık sinirli bir şekilde bakıyordu ben de ona boş bakışlarımı genderdim."Bu dördüncü abin Yiğit 19 yaşında, lise dörde gidiyor" Yiğit benden tarafa bakmaya tenzzül bile etmemişti çokta umrumda. Selvi Hanım "Ve son olarak bu da ikizin Eylül " dedi. "Neeee ikizim mi? " dedim bu güzel kız benim ikizim miydi? Hepsi bu tepkime ufakta olsa tebessüm etmişti . "Evet tanışma fastı bittiğine göre ben sana odanı göstereyim , yorgunsundur" diyen Selvi hanım ile tekrar ona dönüp kafamı salladım.
Ilk kata geldiğimizde "burada babanla benim odam var bir sorun olursa istediğin zaman gelebilirsin oğlum " dedi sadece kafamı sallamakla yetindim. Ikinci kata geldiğimizde "burada da Serkan abinin ve Azad abinin odaları ve kütüphane var" dedi. Üçüncü kata geldiğimizde "ve son olarak burada da Sarp abin, Eylül ve senin odan ve oyun odası var " deyip bir kapının önünde durdu "burayı baban ve ben dekore ettik umarım beğenirsin beğenmezsen de söyle hemen değiştiririz " deyip içeriye girdi. Onun arkasından bende içeriye girdim. Aman tanrım bu oda çok güzeldi ,tam istediğim gibiydi . Üvey ailemleyken bana küçük bir oda vermişlerdi ve yatağım bile yoktu ince bir battaniye ile yerde yatıyordum.
"Nasıl beğendin mi oğlum? " diyen sesle beraber Selvi Hanım a dönüp "evet çok beğendim teşekkür ederim " dedim. Gülümseyip "peki o zaman sen dinlen ben seni akşam yemeği hazır olunca çağırırım " diyip gitmişti. Bende yatağa yatıp hemen uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kalp
General Fictionkarışan bebekler , yaralı kalpler, sevgiye hasret bir çocuk.....