~13

1.1K 59 35
                                    

Serdar Bey 'den devam,

Hep beraber ameliyathanenin önünde oturmuş ameliyatın bitmesini bekliyorduk. Kafamı çevirip çocuklarıma baktım. Eylül 'ümün ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu hàla da ağlamaya devam ediyordu, Azad ona sarılmış teselli ediyordu, Yiğit tepkisiz bir şekilde donmuş gibi karşı duvarı izliyordu , Sarp annesine sarılmış ağlıyorlardı, kendimi ilk defa bu kadar çaresiz hissetmiştim onlar için hiçbirşey yapamıyordum.

"Baba"

Serkan'ın sesiyle hemen ayağa kalkıp ona sarıldım. "Baba hâla bitmedi mi ameliyat ?"

"Bitmedi. Ama bitecek kardeşin iyi olacak" dememle birlikte bana daha sıkı sarıldı. Serkan duygusal bir çocuktu, çoğunlukla kendini bir konuda yetersiz hissettiğinde sinir krizi geçirirdi.

Ameliyathanenin kapısı açılır açılmaz hemen doktorun yanına gittik. "Doktor Bey oğlum iyi mi? "

Sorumla beraber doktor bana döndü. "Oğlunuz hastaneye geldiğinde çok kan kaybetmişti durumu da ağırdı ama çok güçlü bir oğlunuz var ameliyat başarılı geçti, durumu iyi .Şimdi normal odaya alacağız"

Doktorun söyledikleriyle bu sefer de sevinçten ağlıyorduk. O sırada ameliyathaneden sedyeyle Tarık'ı çıkardılar hepimiz onu görmek için sedyenin başına toplandık. Dudakları morarmış, teni benbeyaz olmuştu. Ama iyileşecekti bunu da atlatacaktık.

Tarıktan devamke,

Kulağıma sesler geliyordu ama gözlerimi açamıyordum. "Baba daha ne zaman uyanacak, iyi olacak değil mi ? " galiba bu sesin sahibi Sarp'dı ."Doktor birazdan uyanır dedi. Çok yormayın kardeşinizi. " Babamın sesini duymamla birlikte rahatladım ve sonunda gözlerimi açabildim .

Gözümü açmamla Selvi Hanımın ağlayarak "uyandı" demesiyle herkesin başıma toplanması bir oldu.Babam anlımdan öpütü ve "iyimisin oğlum? " diye sordu. Sadece başımı sallamakla yetindim çünkü boğazım çok kurumuştu zar zor "su" diyence babam hemen bir bardağa su doldurup bana destek olarak içirdi . Gözümü diğerlerinde gezdirdiğimde hepsinin berbat bir halde olduğunu gördüm. Ne yani beni bu kadar önemsiyolarmıydı ?

"Merak etme seni bu hale getirenleri yakalayıp cezasını verdiler" babamın sesiyle tekrar ona dönüp "kıza ne oldu iyi mi?"

Sorumu Azad cevapladı "merak etme kız sayenizde gayet iyi, sen ameliyattan çıkınca kızı annesi aradı, kız eve tek gitmesin diye de Ömer ve Sinan onu eve bırakmaya gitti "

Anladım anlamında kafamı salladım. Babam sırıtarak "aslanım benim nasıl da kurtarmış kızı. Ben de zamanında az kız kurtarmadım, sonrasında bütün kızlar etrafımda pervane oldu " dedi. Bu dediğine gülmemek için dudaklarımı ısırırken Selvi Hanım elindeki şişeyi babamın kafasına fırlatıp "Beni sinir etme Serdar seni o pervanelerin yanına koyar mevlana gibi döndürürüm" dedi. Bunu demesiyle çocuklar tayfası olarak daha fazla dayanamadık ve gülmeye başladık. Hanımcı babam hemen "aşkım ben öyle demek istemedim, yani onlar beni istiyordu ama benim gözüm senden başkasını görür mü hiç " diyerek olayı kıvırdı.

Yiğit hemen lafa atladı "Gördüm gördüm de böyle kıvırma görmedim dansözlere taş çıkarırsın baba "

Babam Yiğit'in kafasına vurup "sus lan eşşek sıpası" dedi. Tabi Yiğit klasik sözü söyledi:"Baba ben eşşek sıpası oluyorsam bu durumda sen ne oluyorsun? "

"Yiğit terlik geliyor demedi deme" bu sözlerle Yiğit hemen Selvi Hanımın arkasına saklandı. Biz de onları gülerek izliyorduk.

"Eveettt hadi bakalım herkes eve gidip dinlensin ben oğlumun yanında beklerim" babamın sözleriyle herkes hep bir ağızdan itiraz etmeye başladı. Babam itiraz istemeyen bir ses tonuyla "hadiii" diyince herkes bir anda teker teker anlımdan öpüp gitti. Ben olayın şokuyla kala kalırken babam bıyık altından gülmeye başladı.Herkes odadan çıkınca babam yatağın yan tarafına oturup elimi tuttu. "Ben özür dilerim, sana söz vermiştim ama seni koruyamadım"

Hemen başımı hayır dercesine sallayıp "senin bir suçun yok her an benim yanımda olamazsın . Ben hâla sözüne inanıyorum baba" dedim. Ona baba dememle birlikte gözlerime öyle güzel baktı ki hep baba demek istedim.

Babam şoku atlattıktan sonra hemen bana sarıldı "oğlum"
"Oğluuummm"

Bana içi gider gibi oğlum diyordu hemen ben de kollarımı ona sarıp kafamı boyun girintisine sokup bana huzur veren kokusunu içime çektim.Şuan burası en huzurlu hissettiğim yerdi ve ben buradan çıkmayı hiç istemiyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Normalde bugün daha uzun bir bölüm atmayı düşünüyordum ama deprem bölgesinde olduğumuz ve şuan da aşırı yağmur yağdığı için evden çıkmak zorunda kaldık ve internetim, şarzım yok umarım yine deprem olmaz ve evimde huzurla uyurum.

Hayat çok garip eskiden yağmur yağdığında evde durmaya devam ederdik ama şimdi deprem olur diye korkuyoruz ve kendimize daha güvenli yerler arıyoruz , can korkusu çok kötü birşey umarım kimse yaşamaz .

#Hataysessizçığlıklar#

Kırık KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin