~10

1.3K 64 7
                                    

Yemekten sonra Babam, Azad ve Serkan işe ; Sarp, Yiğit ve Eylül okula gitmişti. Selvi Hanım da mutfağa geçince ben de odama çıkmıştım.
Hemen telefonumu alıp açtım. Ömer 130 cevapsız arama, Sinan 100 cevapsız arama.

Hemen Ömer ve Sinan'ı görüntülü aradım. Aramamla beraber Ömer konuşmaya başladı "Oğlum nerdesin lan sen burada meraktan dokuz doğurdum. Insan bir düşünür beni merak eden arkadaşlarım var onları bir arayayım endişelenmesinler ama bizimkinde nerdeee anca bizi meraktan çatlatır. Bu gidişle ölümüm senin elinden olacak .Iki günde yaşlandım be arkadaş, hiç aramıyor da pislik, hadi aramıyorsun mesaj at onu da yapamıyorsan bari görüldü at be çocuk . Bak hâla konuşmuyor  " diyip susmuştu sonunda. "Lan Ömer gene taramalıya bağladın çocuğa fırsat mı verdin ki anlatsın.Hadi Tarık Bey sizi dinliyoruz" diyip bana dönen Sinan ile başıma gelenleri anlatmaya başladım...................
...........

"Işte  böyle oldu o hemganede de telefona hiç bakamadım kusura bakmayın"
"Vay anasını, kardeşim senin başına gelenlerle iki sezonluk dizi çekilir valla " dedi Ömer. "Ee şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sordu Sinan.

"Bilmiyorum 18 yaşına kadar birşey yapamam zaten. 18 olunca eğer anlaşamazsam gider kendime bir hayat kurarım. " 
"Aynen öyle yap"dedi ikisi de. Odanın kapısı çalınca "yarın buluşalım şimdi kapatmam lazım" diyerek telefonu kapattım ve "gir" dedim. İçeriye elinde meyve tabağı ve meyve suyu ile Selvi Hanım girdi. "Bunları yiğip bitireceksin itiraz istemiyorum "
"Ama Selvi Hanım kahvaltıyı daha az önce yaptık bu kadar şeyi nasıl bitireyim" dedim. Gülümseyip "bunlar bitecek" dedi. En sonunda pes edip tabağı elime aldım ve yemeğe başladım.

Selvi Hanım tabağı bitirene kadar başımda bekleyip benimle sohbet etmişti ve açıkçası çok eğlenmiştim. Konuşmamızı kapı sesi böldü. Selvi Hanım "Allah Allah kim geldi ki" diyip gitti. Ben de arkasından gittim. Gelen Eylül dü. "Kızım senin okulun yok mu neden bu saatte eve geldin"

"Fizik hocası ve kimya hocası gelmemiş o yüzden eve gönderdiler .Neyse ben üstümü değiştirip geliyorum " diyip yukarıya çıktı Eylül. "Oğlum ben de yapboz getireyim de onu oynayalım olur mu?"
Başımı sallayınca gülümseyip yukarıya çıktı.Ben de salona geçip tekli koltuklardan birine oturdum. Birkaç dakika sonra elinde yapbozla Eylül hemen arkasından da elinde cips ve kolayla Selvi hanım gelmişti.

Hep beraber yere oturup saatlerce yapboz oynadık Eylül arada utana utana bana yardım etmişti bende bu haline gülüp ona yardım etmiştim. Yapboza o kadar dalmıştık ki akşam olmuş ve diğerleri de eve gelmişti. Onlar da bize katılınca sonunda 3 tane bin parçalık yapbozu bitirmiştik. Aslında ilk önce yarışıyorduk ama sonra baktık kimse bitiremiyor hep beraber bitirdik. 

Yerde oturmaktan bacaklarım uyuşmuştu babamın desteğiyle yerden kalktıktan sonra akşam yemeği yemiş sohbet etmiştik ve şuan odamdaydım . Güzel bir duş aldıktan sonra uyuyacakken kapım tıklatıldı .Gir dememle beraber içeriye Eylül girdi. "Şey ben şey için gelmiştim " bu haline gülüp "ne için gelmiştin" dedim. "Hem iyi geceler demek için hem de telefon numaranı almak için sonuçta lazım olabilir numaran vermek istemezsen anlarım zaten niye versin ki çok ta önemli değil, batırdım resmen bu konuşma hiç olmadı bunu unut tekrar deneyelim ne saçmalıyorum ben ya en iyisi ben gidip uyuyayım hadi baybay" sesli bir şekilde gülüp"telefon numaramı veririm gel buraya" dedim.Eylül'e telefon numaramı verdikten sonra bana iyi geceler diyip gitti.Bu kız çok tatlı ve çok utangaçtı.Yüzümdeki sırıtışla yatağa yatıp uyuyacakken yine birisi kapımı tıklattı."Gel" dememle içeriye babam girdi. Elindeki iki kartı uzattı ,bunlardan biri yeni kimliğim diyeri ise kredi kartıydı. Kredi kartını ona geri uzatıp "buna ihtiyacım yok lütfen geri alın" dedim. Itiraz istemeyen bir ses tonuyla "bütün çocuklarımda var sen de benim çocuğum olduğuna göre sende de olmalı o yüzden onu cüzdanına koyuyorsun tamam mı" dedi. Ne kadar istemesem de ısrarları sonucunda kimliğimle beraber çekmeceye koydum. Başımı kaldırdığımda babam bana bakıyordu ben de ona baktım bana bakmaya devam edince ne var anlamında başımı salladım. Sırıtıp "ne zaman kenara kayacaksın uykum geldi " dedi. "Senin kendi yatağın yok mu hem sonra Selvi Hanımla bozuşmayın" dedim. "Selvi beni yataktan attığı için buraya geldim zaten"

"niye attı ki?"diye sordum. "Neymiş efendim çocuk istemişim. Israr edince de Sen doyumsuzsun diyip attı beni kapıya" dedi. Gülmemek için kendimi zor tutarken. Beni ittirip yanıma yattı ve başını göğsüme koyup bana sarıldı. Bu hareketiyle şoka uğramıştım."Saçımı okşasana" dedi. Ben hareket etmeyince hadiii diyip kollarını bedenime biraz daha sıkı sardı.Elimi saçlarına götürüp yavaş yavaş okşadım. Saçları yumuşacıktı. Birkaç dakika sonra uyumuştu .Ben de onun yüzünü izlerken uyuyakalmıştım.Bugün çok güzel bir gün geçirmiştim ilk defa ailem var gibi hissetmiştim. Ilk defa kendimi tam hissetmiştim.

•••••••••☆••••••••••••••••••••••☆••••••••••
Eveeeeett bu bölümün de sonuna geldik.

Ikiz sahneleri yazmak istiyorum ama nasıl yazmam gerektiğini bilmiyorum. Benim de ikizim var erkek .yani  aynı Tarık ve Eylül gibiyiz . Ikizim olduğu halde nasıl Ikiz sahneleri yazmam gerektiğini bilmiyorum sjsjs.

Tarık hep mutlu ol :)

Ömer:

Sinan :

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sinan :

Sinan :

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kırık KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin